AYDINLIK / İZMİR

Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi akademisyenleri, tarih boyunca çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapan Anadolu’nun, zengin tarihi ve kültürel mirasını, kazı ve yüzey araştırmalarıyla gün yüzüne çıkarmaya devam ediyor. Balıkesir’in Edremit İlçesi Altınoluk Mahallesi’ne iki kilometre uzaklıktaki kereste ve gemileriyle ünlü Antandros Antik Kenti’nde kazı çalışmalarına devam eden Ege Üniversitesi (EÜ) Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürcan Polat ve ekibi, 2 bin 200 yıllık kararname niteliğinde bir taş yazıta ulaştı.

%20Prof.%20Dr.%20G%C3%BCrcan%20Polat
Prof. Dr. Gürcan Polat

2001 yılından bu yana Antandros antik kentinde araştırmalarını sürdüren Polat, “Antandros Antik Kenti, Troas bölgesinde Edremit körfezinin kuzeyinde İda dağının güney eteklerinde konumlanan bir kıyı kentidir. Antandros, MÖ sekizinci yüzyılda başlayıp MS birinci yüzyıla dek kesintisiz olarak kullanılan, örneğine az rastlanan bir nekropolisi ile arkeoloji dünyasının dikkatini çekmektedir. Bilindiği üzere Nekropol (Nekropolis), antik kentlerdeki mezarlıklara verilen isimdir ve ölüler şehri anlamına gelir. Antandros nekropolisi, sahip olduğu kesintisiz uzun kullanımı nedeniyle zaman içerisinde ölü gömme geleneklerindeki değişimin net olarak izlenebildiği nadir örneklerden birisidir” diye konuştu.

‘KARARNAME BÖLGENİN TARİHİNE IŞIK TUTACAK’

Antandros antik kentinde yazıtın bulunduğu alanın özelliklerine dikkat çeken Polat, “ Biz 2001 yılında Antandros bugünkü Edremit bölgesinde başladığımız kazı çalışmaları ile bir Roma villasına ulaştık. Bu villa MS 3. Yüzyıl sonlarında inşa edilmiş ve MS 7. Yüzyılın başlarına dek varlığını sürdürmüş. Villa duvarlarında duvar resimleri, tabanlarında çeşitli mozaikler ile süslü oldukça gösterişli bir yapı. Yaklaşık bin 500 metrekarelik bir alanı kaplıyor. Bulduğumuz bu yazıta bu villanın kapladığı alanda ulaştık. MS 3. Yüzyıl sonlarında villaya bugün birçok köy evinde bulunamayan su taşıma sistemi kurulmuş. Bu sistem künkler yardımıyla getiriliyor. Bu sistemin yanı sıra evin avlusunda su kuyusu da bulunmakta. Bu yazıta, kuyuyu yağmur suyu ile besleyen kanalın üzerine kapatılmış vaziyette ulaştık” dedi.

Reklamdan sonra devam ediyor 

Yazıtla ilgili önemli bilgiler aktaran Polat, “Yaptığımız araştırmalara göre bu yazıt Hellenistik döneme ait ve tam 22 satırdan oluşuyor. Bölgenin tarihinin aydınlatılması açısından da büyük önem taşıyor. Büyük İskender Anadolu’ya geçene dek Anadolu Pers hâkimiyeti altında kalmış. İskender, Pers hâkimiyetini sona erdirdikten sonra Anadolu’da çeşitli krallıklar oluşuyor. Batı Anadolu için en önemli krallık olan Bergama Krallığı, Antandros yani bugünkü Edremit bölgesine kadar genişliyor. Bu yazıt, o dönemde Bergama Kralları olan önce Eumenes, sonrasında Attalos tarafından Antandros askeri birliğinin başına atanan, Bergama kralının dostu Lampsakoslu (Lapseki) Zoilos’un Antandros meclisi tarafından onurlandırıldığına yöneliktir. Bu onurlandırma, Zoilos’un hem Antandros hem de çevresine yapmış olduğu olumlu katkılardan kaynaklanmaktadır. Bu buluntu Antandros’un Hellenisik dönemde Bergama Krallığına bağlı topraklar içerisinde kaldığını bir kez daha kanıtlamıştır. Yapılan kazılarda ele geçirilen Hellenistik dönem sikkelerinin büyük bölümünü de Bergama sikkelerinin oluşturması bunun bir diğer göstergesidir. Yazıt hem Antandros’ta görevli komutan Zoilos hakkında bilgi edinmemizi sağlayan bu yazıt, antik dönemde herkesin görebileceği bir şekilde kent agorasına (pazaryeri) dikilerek ilan ediliyordu.

Yazıtın henüz araştırma aşamasında olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Polat, yazıtta tam anlamıyla okunamayan eksik satırların olduğunu söyledi. Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Eski Çağ Dilleri alanında çalışma yapan Prof. Dr. Cumhur Tanrıver ve Prof. Dr. Hasan Malay tarafından yazıtın deşifresinin sürdürüldüğünü aktaran Prof. Dr. Polat, çalışmalar tamamlandığında daha net bilgilere ulaşılacağını açıkladı.

‘KEŞFEDİLMEYİ BEKLEYEN KOCAMAN BİR KENT VAR’

Yazıtla ilgili çalışmaların devam edeceğini söyleyen Polat, “ Biz bu kazı çalışmalarına 2000’li yılların başında başladık ve kazdığımız alan çok büyük dolayısıyla çok genç bir çalışma diyebiliriz. Biz antik villanın tamamına ulaştık fakat tiyatro, agora ve gymnasium gibi keşfedilecek resmi yapılarıyla birlikte kocaman bir kent var. Biz bu kazıda bayrağı önde götürenleriz. Bu bayrağı bizden sonra gelecek olan genç arkadaşlarımıza devredeceğiz” diye konuştu.