Genel Başkanı "26 Nisan'da KKTC'de cumhurbaşkanlığı seçimleri var, bu zihniyetteki birinin yeniden KKTC'ye cumhurbaşkanı seçilmesi demek, bizim güneyimizde var olan güvenlik koridorumuzun olabildiğince sıkıntılı bir sürece sokulacağı anlamını taşır ki Türkiye'nin buna asla müsaade etmemesi gerekir. Orada Türkiye'nin politikalarıyla örtüşen siyasi partilerin mutlaka açıktan desteklenmesi gerekiyor. Biz bu konuda kararlıyız. Sayın Cumhurbaşkanına önümüzdeki günlerde KKTC'ye yapacağım ziyaretle ilgili de bilgi arz ettim. Kendileri bunu memnuniyetle karşıladılar." dedi.

Aksakal, Cumhurbaşkanı  ile dün yaptığı görüşmeye ilişkin değerlendirmede bulundu.

DSP Genel Başkanlığı seçildikten sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kutlama mesajı üzerine, kendisine teşekkür etmek için randevu talebinde bulunduğunu, seçimler ve yoğun gündem nedeniyle görüşmenin dün gerçekleştiğini belirtti.

Hayatını kaybeden DSP'nin kurucusu Rahşan Ecevit'in, eşi Bülent Ecevit'in yanına defnedilmek üzere bir vasiyeti bulunduğunu, mezarın da Devlet Mezarlığı'nda olması nedeniyle özel izin gerektiğini hatırlatan Aksakal, "Sayın Cumhurbaşkanımızla irtibat kurarak vasiyetin gerçekleşmesi için bir müracaat gerçekleştirdik. Sağ olsunlar o konuda çok önemli katkıları oldu Sayın Cumhurbaşkanı'nın. Bu görüşmeyi de fırsat bilerek kendilerine teşekkürlerimizi ilettim." diye konuştu.



BİR İNSANLIK FELAKETİ YAŞANIYOR
Türkiye'nin önemli iç ve dış sorunları olduğuna dikkati çeken Aksakal, bu noktada devleti üç kez yönetme olanağı elde eden DSP'nin önemli bir bilgi birikimine sahip olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:
"DSP, 35 yıllık geçmişi olan bir parti. Dolayısıyla tecrübelerimizden ve öngörülerimizden mutlaka devletin de istifa etmesi gerekir. Bu görüşlerimizi Sayın Cumhurbaşkanı ile paylaşmak üzere bir sohbet ortamını bulduk. Güneyimizde bir insanlık felaketi var. Uluslararası emperyal sistem bizim coğrafyamızı merkezine aldı ve bir proje hayata geçirmek istiyor. Bunun adını artık çok fazla yuvarlamaya gerek yok, kendilerince ayrı bir devlet kurma arayışındalar. Bu arayışın en önemli noktalarından ve etkilenecek bölgelerinden bir tanesi Türkiye toprakları. Asırlardır bu topraklar üzerinde bu hesaplar sürüyor. Çanakkale kongremizde bir söz söylemiştim ben. O sözün karşılığında Cumhurbaşkanının da 3 gün evvel Menemen Otoyolu açılışında aynı noktada bir beyanının olması bizi gerçekten ziyadesiyle memnun etti."

"KURTULUŞ SAVAŞI'NIN RÖVANŞINI ALMAK İSTEYENLERLE MÜCADELE EDİLİYOR"
İl kongresinde "100 yıl öncesinin hevesleriyle 100 yıl sonra Kurtuluş Savaşı'nın rövanşını almak isteyenlerle bir mücadele sürdürülmektedir." dediğini hatırlatan Aksakal, "Bu hakikaten doğru bur teşhis. Bu emperyal sistem, Türkiye'nin 1919 öncesi parçalanma dönemindeki noktaya yeniden taşınması için bir çaba içerisinde." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın otoyol açılış töreninde, "Türkiye adeta yeni bir istiklal harbinin içerisindedir" dediğine işaret eden Aksakal, "Ülkenin böyle bir manzarası ortaya çıktığında siyasi mekanizmalarının tamamının devletin bu mücadelesinin yanında olması gerektiğine inanıyoruz. Dolayısıyla bu düşüncemizi, bu yöndeki mücadeleye desteğimizi ifade etmek için Sayın Cumhurbaşkanı ile görüş alış verişinde bulunduk." dedi.

Erdoğan'ın tüm siyasi partilerden bu konuda gerekli desteği alamadığına vurgu yapan Önder Aksakal, şöyle konuştu:
"Sayın Cumhurbaşkanının bu yönde bir beyanı ya da görüşü, basından takip ettiğimiz, gördüğümüz kadarıyla açık. Parlamentodaki bazı muhalefet partileri sadece siyasi saikle iktidarın her yaptığı çalışmaya karşı çıkma alışkanlığını maalesef bu konular üzerinde de sürdürdüğü gözleniyor. Bu doğru yaklaşım biçimi değil. Ekonomide veya sosyal yaşantıda bazı yanlış uygulamalar, yasal boyutta da olsa yanlış kararların elbette ki eleştirilmeye hakkı vardır. Özellikle muhalefet partileri bunun için varlar ama Türkiye'nin bekası konusunda, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü konusunda bir mücadele varsa burada devletin yanında olmak zarureti vardır. DSP olarak bizim düşüncemiz bu yönde. Elbette Sayın Cumhurbaşkanı'nın da başta ana muhalefet partisi olmak üzere parlamentodaki bazı muhalefet partilerinin bu konudaki zayıf yaklaşımına ilişkin eleştirileri olmuştur."

Dış politikaya ve güney sınırlarda yaşanan sorunlara ilişkin çözüm önerilerini Cumhurbaşkanı Erdoğan'a aktardıklarını yineleyen Aksakal, aynı minvalde çalışmalar yürütülmesi durumunda önemli gelişmeler yaşanabileceğinin altını çizdi.

Aksakal, "Türkiye, Atatürk'ün 'Yurtta sulh, cihanda sulh' ilkesi çerçevesinde oluşturulan bölge merkezli dış politikayı hayata geçirdiğinde inanıyorum ki daha etkili başarıları elde edecektir." diyerek, şunları söyledi:
"Amerikancı ya da Rusyacı anlayışından kurtulmamız gerekiyor. Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra kapitalist sistemin daha etkin şekilde siyasete hakimiyetini sağlaması, her iki grubun da aynı ekonomik modeller üzerine çalışır hale gelmesini gündeme getirmiştir. Dolayısıyla Amerika'nın yanında olmak ya da Rusya'nın yanında olmak birbirinden çok farlı değil. Burada tek önemli konu var, Türkiye'nin çıkarları hangi noktadır. Hangi ülkelerle yapılan anlaşmalar Türkiye'nin çıkarlarını öne çıkarır, bunu değerlendirip kararlarımızı almamız lazım. Türkiye uzunca zamandır, yaklaşık 5 yıla yakındır çok bariz şekilde ortaya çıkan yeni devlet yapılanması stratejisinin etkisi altında bir baskı görmektedir. Bu baskıya direnç göstermek Türkiye'deki siyasi partilerin birinci vazifesidir. Uluslararası emperyal sistemin yönetimi, ekonomik ve siyasi olarak sıkıştırması anlamında bir baskıdan söz ediyorum."

KKTC'DEKİ SEÇİMLER
DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesi sırasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın bir İngiliz gazetesine verdiği demeçlerin de gündeme geldiğini aktardı.

Türkiye'nin sadece Suriye değil, Doğu Akdeniz ve KKTC'nin konumu ile statüsü gibi daha önemli sorunları olduğunu belirten Aksakal, şöyle konuştu:"Geçtiğimiz günlerde KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın çok talihsiz bir beyanı olmuştu. Bunun üzerine biz düşüncelerimizi paylaşmıştık. KKTC, DSP için özellikle Türkiye için kırmızı çizgidir. Bundan asla geri adım atmayız. Türkiye'de kapısının önünde KKTC Bayrağı sallanan tek parti DSP'dir. Çünkü Barış Harekatı'nın mimarı o dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'tir. Bu açıdan KKTC bizim için önemlidir. Türkiye'nin buraya yoğunlaşması gerekiyor. 26 Nisan'da Cumhurbaşkanlığı seçimleri var, bu zihniyetteki birinin yeniden KKTC'ye Cumhurbaşkanı seçilmesi demek bizim güneyimizde var olan güvenlik koridorumuzun olabildiğince sıkıntılı bir sürece sokulacağı anlamını taşır ki Türkiye'nin buna asla müsaade etmemesi gerekir. Orada Türkiye'nin politikalarıyla örtüşen siyasi partilerin mutlaka açıktan desteklenmesi gerekiyor. Biz bu konuda kararlıyız. Sayın Cumhurbaşkanına önümüzdeki günlerde KKTC'ye yapacağım ziyaretle ilgili de bilgi arz ettim. Kendileri bunu memnuniyetle karşıladılar. İnşallah orada da DSP'nin ve 1974 sürecinin aslında neleri içerdiği konusunu Kıbrıslı yurttaşlarımızla paylaşma olanağı bulacağız."

YUNUS EMRE YILI KUTLAMALARI İÇİN DESTEK İSTEDİ
DSP'nin 31 Mart seçimleri sonrasında, 7 belediye kazandığını bunlardan ikisinin kısa süre içerisinde kendilerinden ayrıldığını ve şu an 5 belediyeleri bulunduğunu aktaran Aksakal, bu belediyelerin çalışmaları hakkında da Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bilgi verdiğini dile getirdi.

Bu belediyelerden üçünün ilçe, ikisinin de belde belediyesi olduğunu aktaran Önder Aksakal, şunları kaydetti:
"Bu belediyelerimizde seçim döneminde topluma sunduğumuz 'Cumhuriyet Kent' projelerimizin hayata geçirilmesi konusunda ciddi çalışmalar yapıyoruz. Belediye başkanlarımız büyük bir özveriyle çalışıyorlar ama oradaki çalışmaların elbetteki devlet düzleminde de desteklenmesi ihtiyacı zaman zaman ortaya çıkıyor. İlgili bakanlıkların desteğinin sağlanması noktasında Sayın Cumhurbaşkanı'ndan bazı taleplerimiz oldu. 2021 yılı UNESCO tarafından Yunus Emre Yılı olarak ilan edildi, Yunus Emre'nin 700'ncü doğum yıl dönümü sebebiyle. Yunus Emre, Mihalıççık ilçemizde doğdu, mezarı da orada. Mihalıççık ilçesi de DSP'li belediye tarafından yönetiliyor. Burada ileri düzeyde etkin çalışmalarımız ve projelerimiz hazırlandı. Bunların hayata geçirilmesi için de tabii ki devletin desteği önemli. Bunu sağlamak için de gerekli bilgi, dokümanları Sayın Cumhurbaşkanımıza aktardık. Kendileri bu konuda her türlü desteği vereceklerini beyan ettiler, bu da bizi ziyadesiyle memnun etti."

.