Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu PerinçekUlusal Kanal'da Sinem Fıstıkoğlu'nun sunduğu Gün İçinden programına konuk oldu. ABD Başkanı Joe Biden'ın, sözde Ermeni soykırımı yalanını tanıma kararını değerlendiren Doğu Perinçek önemli açıklamalarda bulundu. Perinçek'in hedefinde AİHM'deki Perinçekİsviçre davasında kazanılan zaferi doğru şekilde kullanamayan hükümet de vardı.

Doğu Perinçek'in konuşmasından öne çıkan satır başları şu şekilde:

ABD soykırımı tanıyacağını bildirerek bir nevi sopa gösterdi.

Bu basit bir tarih tartışmasında ABD'nin aldığı tavır değil. 40 yıl sonra ilk defa bir ABD Başkanı soykırımı tanıdığını ilan ediyor.

Bu böyle basit soykırımı tanıma çerçevesinde değerlendirilecek bir olayla karşı karşıya değiliz.

''ABD TÜRKİYE'YE KARŞI HÜCUM BORUSUNU ÖTTÜRÜYOR''

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, ABD Başkanı Joe Biden'ın sözde Ermeni soykırımını tanıma kararını, Türkiye'ye ve Asya'ya yönelen bir ''hücum borusu'' olduğunu belirtti.

Hücum borusu bu! ABD öncelikle Türkiye'ye karşı ve Türkiye'nin ön cephesinde bulunduğu Asya'ya karşı hücum borusunu öttürüyor. Bu lafta kalacak bir olay değil. Bunun arkasından eylemler gelecek.

Dedeağaç'a ABD 50 küsür savaş helikopterleri indirdi. Kıbrıs'ın güneyi, Suriye'nin kuzeyi, Irak'ın kuzeyi, Karadeniz'de Romanya ve Bulgaristan'daki NATO üsleri, şimdi Ukrayna üzerinden ABD'nin yaptığı kışkırtmalar ve Türkiye'yi, Rusya'yı ateşe sürme çabaları. Bu haritayı sık sık hatırlamamız lazım. Bu harita üzerinden hücum borusunun bir anlamı var.

Hedef ne? Hedef Türkiye ön cephede ama aynı zamanda Asya. ABD'nin düşman ilan ettiği Rusya'sı, Çin'i, Türkiye'si, İran'ı bütün Asya'yı hedef alan bir hücum borusu öttürüyor.

''TÜRKİYE HÜKÜMETİ BOCALAMALAR İÇERİSİNDE''

Türkiye'nin gücüne vurgu yapan Doğu Perinçek, hükümetin ABD'nin Türkiye'yi çevreleme girişimini görmediğini ve bocalama içerisinde olduğunu ifade etti.

Türkiye devleti aslında ordusu çok güçlü, direnmeye yeteneği çok yüksek. Ama Türkiye'yi yönetenler, Türkiye hükümeti, Türkiye devleti ABD'ye direnme konusunda bocalamalar, yalpalamalar içerisinde. Bu haritayı Türkiye yönetimi galiba görmüyor, görmek istemiyor.

ABD'den bundan sonra eylemler beklemek lazım. Hedefleri Türkiye'yi dize getirmek. Türkiye Asya'da konumlanmaya yöneldi, bunu önlemek. Türkiye'yi tekrar Atlantik'in kontrolü altına almak. Bunu yapabilmek için de Erdoğan hükümetini devirmek. Biden Tayfası'nı burada kullanıyor. CHP, Meral Akşener, HDP, PKK, onlarla beraber hareket eden Saadet Partisi, Davutoğlu, Babacan. O Biden Tayfası'nı iç cephede kullanıyor.

Bu hücum borusuna kararlı bir yanıt vermek lazım. Bu yanıt lafla olamaz. ''Sen iftira atıyorsun''', ''Ermeni soykırımı yalandır'' falan filan bunlar laf. Burada bile Türkiye devleti elindeki silahları kullanmıyor.

Bizim Vatan Partisi olarak AİHM'den elde ettiğimiz kararlar uluslararası içtihat haline geldi. Perinçekİsviçre davasına göndermeler yapılıyor.

Diyor ki ''AİHM 1915 olayları başka, Yahudi soykırımı başka. Yahudi soykırımı var, Ermeni soykırımı yok. Çünkü Ermeni soykırımına dair bir mahkeme kararı yok.''

Hükümet bu büyük silahı kullanmıyor. Biz BM Genel Sekreteri'ne öğretmişiz, Türkiye devletine öğretememişiz, Türkiye kabinesine öğretememişiz. Burada Türkiye yönetiminin çok büyük bir zaafı var.

DOĞU PERİNÇEK'TEN BİDEN'A KARŞI VERİLECEK EYLEMLİ CEVAPLAR

AİHM'nin Perinçekİsviçre davasında verdiği kararların altını önemle çizen Doğu Perinçek, bu kararları kullanamayan Cumhurbaşkanlığını eleştirdi, başdanışmanların derhal görevden alınması gerektiğini ifade etti. Perinçek ayrıca, Joe Biden'a verilmesi gereken eylemli cevapları da sıraladı.

Cumhurbaşkanlığı başdanışmanlarının yaptığı konferansı izledim. BM Genel Sekreteri'nin farkında olduğu olayı, başdanışmanların görmediğini, bilmek istemediğini, bu silahı kullanmadıklarını görüyorum. ''AİHM üç kararında demiştir ki 1915 olaylarında soykırım işlendiği iddia edilemez çünkü mahkeme kararı yok'' olay bitti burada. Ama bu söylenmiyor.

Biz bu olayı Vatan Partisi olarak mahkeme kararıyla çözmüşüz. Soykırım iddialarının çözüleceği tek makam mahkemedir. Tarihçiler tartışsın dediğiniz zaman çözümden, elinizdeki silahtan vazgeçiyorsunuz. O Cumhurbaşkanlığının başdanışmanları derhal görevden atılmalı. Türkiye için bu kadar hayati bir sorunda bile ABD karşısında Türkiye'nin silahlarını kullanamayan, ABD karşısında boyun eğen başdanışmanlar olur mu?

Biz derhal lafla değil, eylemli olarak bir cevap verilmesini Vatan Partisi olarak Türkiye'nin gündemine getiriyoruz ve buradan hükümete öneriyoruz.

Biden'a verilecek eylemli cevap şudur:

1. TSK, İncirlik Üssü'nü tamamen kontrol altına alacaktır. Oradan ABD'nin bütün askerleri bir hafta içerisinde ülkelerine geri gönderilecektir. ABD'ye verilecek 1. cevap budur.

2. Türkiye derhal Rusya ile İran ile Azerbaycan ile Çin'e kadar uzanan Asya ülkeleriyle ve komşu ülkelerle ilişkiye geçerek KKTC'nin, Abhazya'nın ve Kırım'ın tanınması konusunda diplomatik çalışmalara başlayacaktır. ABD'ye verilecek 2. önemli cevap bu. Koşulları biz Vatan Partisi olarak yarattık. Abhazya ve KKTC, Altılı Platform'a hemen alınabilir. Abhazya, KKTC'yi tanımaya hazır. Arkasından Rusya geliyor, Azerbaycan geliyor, İran geliyor. Bu Çin'e kadar uzanır.

3. Suriye ile derhal silahlı iş birliği dahil her alanda iş birliği yaparak, Suriye'deki terör örgütlerini en başta PKK'yı bitiriyoruz. ABD'nin Suriye'deki ayaklarını kesiyoruz.

4. ABD'nin Türkiye içindeki ayağı olan HDP'yi derhal kapatıyoruz. Anayasa Mahkemesi de bu işi süründürüp durmakla çok büyük hata yapıyor. Böyle Anayasa Mahkemesi olmaz.

Verilecek cevap bunlar. Hükümetimiz buralarda ayak sürerse, ABD'den korkarsa Türkiye bu sürecin içinden çıkamaz. Boruyu öttürüyor Biden. Bu hücum borusuna Türkiye'nin kararlı, eylemli olarak yanıt vermesi lazım.

Türkiye'nin Biden'a söyleyeceği şey:

1. Sen yetkisizsin, sen Ermeni soykırımı falan tanıma diye bir şey ilan edemezsin, senin yetkin yok. Tek yetki yargıdadır.

2. Senin Ermeni soykırımı tanıma olayını basit bir tarih olayı, insan hakları olayı olarak görmüyoruz. İnsan haklarını çiğnemek için boru öttürüyorsun

Ben bunları New York Times'ın sorusu üzerine açıkladım.

''TÜRKİYE NATO'DAN ÇIKMAYA DA ARTIK HAZIRLANMAK ZORUNDA''

Türkiye hükümetinin ve Vatan Partisi'nin tavrını karşılaştıran Doğu Perinçek, ABD ile müttefik olunamayacağının altını çizdi. Perinçek, NATO ile ABD'nin Türkiye'ye yönelik bir tehdit olduğunu ve Türkiye'nin NATO'dan çıkmaya hazırlanması gerektiğini vurguladı.

Türkiye hükümetinin tavrına bakın, Vatan Partisi'nin tavrına bakın. Türkiye hükümeti ''Aman yatıştıralım, müttefikiz yapmayın etmeyin'', ne müttefiki!

Türkiye NATO'dan çıkmaya hazırlanmalı. İncirlik Üssü'nü adım adım diğer üsleri TSK'nın kontrolü altına almayı Türkiye'nin gündemine getiriyoruz Vatan Partisi olarak ama Türkiye bu süreçte NATO'dan çıkmaya da artık hazırlanmak zorunda.

Türkiye'ye yönelik bir tehdit varsa o NATO tehdidi, ABD tehdidi. Türkiye NATO'dan çıktığı zaman NATO dağılır, parçalanır onu da görelim.

''VATAN PARTİSİ, TÜRKİYE'NİN YÖNETİMİNDE MUTLAKA BULUNACAKTIR''

Hükümetin, Ukrayna'nın ve Kırım'ın NATO'ya dahil olması fikirlerini sert bir dille eleştiren Doğu Perinçek, bu yönetimin böyle gitmeyeceğini vurgulayarak çıkış yolu olarak Vatan Partisi'ni işaret etti.

Maalesef hükümetimiz NATO'yu başımıza bela olarak, NATO Ukrayna'ya da gelsin, NATO Kırım'a gelsin. Niçin gelsin ey sayın Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan, ey sayın Bakanlar Kurulu hükümetimiz, niçin siz NATO'yu Ukrayna'ya Kırım'a getirme gayreti içerisindesiniz? Türkiye'ye yönelik namlular Karadeniz'de de artsın, Türkiye'ye olan tehdit ağırlaşsın. Bu mu sizin amacınız? Bu mu sizin süreci okumanız? Bu mu sizin stratejiniz? Yükselen tehditlerden yana olan, o tehditler karşısında ezilen bir tavır alıyor bugünkü yönetim.

Bu yönetim böyle devam edemez. Tehditlere karşı kararlı bir tavır alamayan, eylemli bir yanıt veremeyen bir hükümet Türkiye'nin başında kalamaz. Vatan Partisi gelir Türkiye'yi buradan kurtarır ve çıkartır. Vatan Partisi şu anda Türk Milleti'nden yetki istemektedir. Vatan Partisi, Türkiye'nin mutlaka yönetiminde bulunacaktır önümüzdeki süreçte. Biz aynı cephedeyiz AK Parti'yle, MHP'yle, Türk milletiyle, Türk ordusuyla, Türk polisiyle ama bu cephenin böyle yanlış yönetilmesini hiçbir şekilde kabul edemeyiz. Türkiye'nin yanlış yönetilmesini, tehditler karşısında ezik davranmasını kararlı cevabı vermemesini, doğru bir strateji kurmamasını, dostlarını düşmanlarını ayırmaktaki zaaflarını görmek göstermek zorundayız. Hükümeti de bu yanlışlardan zaaflardan vazgeçmeye davet ediyoruz.

''ELİMİZDE KAPI GİBİ AİHM KARARLARI VAR''

Muhalefetin, soykırım kararının tanınması karşısında, Ermenistan'ın tazminat istemesi, Ermenistan'ın toprak talep etmesi gibi tehditlerini öne sürmesini hakkında da konuşan Doğu Perinçek, bunların Türkiye'yi gerçek tehditten uzaklaştırdığını ifade etti.

Tazminat, toprak talepleri bunları aştı olay. Türkiye'ye yöneltilen tehdit, Ermeni soykırımı yalanı kabul edildikten sonra tazminata mahkum edilmek, toprak kaybı falan filan değil, bunlar çok yanlış. Türkiye'nin karşılaştığı tehdit Dedeağaç'tan başlayıp, Larissa'ydı, Kavala'ydı, Selanik'ti, Girit'ti, Kıbrıs'ın güneyiydi, Suriye'nin, Irak'ın kuzeyi buralara yerleşen ABD üsleri, Türkiye'yi yöneltilen tehditler bunlar. Bunu görmemiz lazım.

Ne tazminatı ne toprak talebi! ABD Başkanı soykırımı tanıdı diye tazminat ve toprak talebi mi çıkacak? Elimizde kapı gibi AİHM'nin 3 tane kararı var. AİHM diyor ki ''1915 olaylarında soykırım yok çünkü böyle bir mahkeme kararı yok''. Ne tazminatıymış ne toprak talebiymiş. Türkiye'yi korkutmak için bunu söylüyorlar. Muhalefet olsun, maalesef iktidar çevreleri ve Cumhurbaşkanı başdanışmanları falan olsun bunları söyleyerek Türkiye'yi gerçek tehditten uzaklaştırıyor. Gerçek tehdit Biden'ın bu hücum borusunu çalması, öttürmesi.

''Ermenistan'a tazminat vereceğiz, Ermeniler toprak talep edecek'' saçma bunlar, hukuken hiçbir değeri yok. AİHM'de biz bu olayları bitirdik. AİHM kararında, ki o kararda yalnız bize yalandır deme özgürlüğü tanımıyor, aynı zamanda o karar diyor ki ''1915 olayları Yahudi soykırımı ile aynı kategoriye girmez, biri soykırımdır öbürü hakkında soykırımdır diye bir mahkeme kararı yok. 1915 olayları soykırım değildir'' diyor. Bunu AİHM'ye 3 kere söyletmişiz. BM Genel Sekreteri'ne de söyletmişiz. Hala neymiş tazminatmış, toprak talebiymiş yok öyle bir tehlike!

''ASYA'DA İTTİFAK POTANSİYELİMİZ VAR''

ABD namlularının Türkiye ile birlikte Rusya'yı da hedef aldığını belirten Doğu Perinçek, bu durumun Asya'da ABD'ye karşı kurulabilecek güçlü bir ittifak için fırsat olduğunu dile getirdi.

ABD boş yere mi bütün etrafımıza o kadar namluyu, silahı deniz kuvvetini, hava kuvvetini yığıyor. ''Dedeağaç'a yapılan yığınaklar Türkiye'yi değil Rusya'yı hedef alıyor'' bu kadar aptalca bu kadar haince bir tespit olamaz. Türkiye'yi çevreleyen namlular var, bunların Türkiye'yi hedef aldığı herkes tarafından biliniyor. Bunlar aynı zamanda Rusya'yı hedef alıyor. Bu da bizim avantajımız. Öyleyse burada bizim bir ittifak potansiyelimiz var. Irak, İran, Suriye, Lübnan, Azerbaycan, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri, Çin'e kadar uzanan bir ittifak potansiyelimiz var. Bu aynı zamanda ABD'nin korkusu olmalı. Asya bugün yükselen uygarlık. Asya'nın hem ekonomik hem askeri gücü ABD'nin çok üzerinde. ABD'nin Avrupa üzerindeki etkisi de azalmış durumda. Asya üstün, Asya kuvvetli.

Bizim hükümetimiz maalesef bunları görmüyor. Maalesef hükümetimiz kendi kişiliklerine kendi şahsiyetlerine karşı tehditler olduğunu görüyor ve ABD bunu da dillendiriyor. Bunlardan korkmayacağız, bunlara meydan okuyacağız. Türkiye'yi düşüneceğiz, Türkiye'ye yönelik tehditleri savuşturacağız. Canımız varsa canımızı da vereceğiz Türkiye için. Kişisel tehditleri falan filan dikkate almaması gerekir hükümetin ve sayın Cumhurbaşkanı'nın. Sayın Cumhurbaşkanı, ''ABD'ye meydan okusun, senin tehditlerini küçümsüyorum'' desin, Vatan Partisi ve Türk milleti onunla beraber olacak. Yoksa o tehditlerden korkarak falan bu dönemin içinden çıkamayız. Buradan bunları ilan ediyorum.

Ben AİHM'de üç tane dava kazanmış, ABD'nin sırtını yere getirmiş olan Vatan Partisi'nin genel başkanıyım. Benim buraya katkım hukukçu olarak falan filan değil.

Kazandığımız başarı basit bir mahkeme başarısı falan değil. Ermeni soykırımı iddialarını, yalanlarını mahkeme kararıyla bitirdik. AİHM başka kararlarında da Perinçekİsviçre davasın gönderme yapmaya başladı.

Cumhurbaşkanlığı bunları bilmiyor mu? Bu görüşmeyi Cumhurbaşkanlığı başdanışmaları falan inceliyorlar, dinliyorlar. Ermeni meselesi ile yaptıkları konferansa niye Mehmet Perinçek'i davet etmiyorlar? Mehmet Cengiz, AİHM'de benimle beraber mücadele etmiş, çatır çatır o davayı kazanmış bir hukukçu, insan onu çağırmaz mı? Çağırdığı insanlar böyle bir mücadelenin içerisinde yok. Biz o zaman da ''Gelin beraber gidelim İsviçre'ye, orada bu yalanı çiğneyelim, hakkımızda dava açsınlar, güçleri yetiyorsa hapse atsınlar, biz sonuna kadar bu davayı götürelim ve kazanalım'' dedik. Yanımızda kimseyi görmedik.

Bunları görmeyen bir Cumhurbaşkanlığı, başdanışmanlar falan ben onların kapısını çalıp anlatarak neyi çözeceğim? Ulusal Kanal'ı dinlesinler, çıkacağım programları dinlesinler.

''ABD'DEN KORKAN HÜKÜMET İSTEMİYORUZ''

ABD'nin her yerde yenildiğini ifade eden Doğu Perinçek, ABD'den korkan bir hükümet istemediklerini belirtti. Doğu Perinçek, ''Türkiye'nin başına cesur, milli, ABD'ye direnen, Vatan Partisi'nin merkezinde olduğu, üreticilerin milli hükümetini kuralım.'' önerisini de yaptı.

Karşımızda korkacak bir şey yok. ABD'den korkmayan bir hükümet kurmak zorundayız. ABD'den korkanlarla Türkiye'yi bu dar dönemden çıkartamayız. ABD'de her tarafta yeniliyor. Irak'ın, Suriye'nin kuzeyinde yenildi. Kuramadı 2. İsrail Devleti'ni, Kürdistan'ı. ABD, Ermenistan'ı Azerbaycan'ın üzerine saldı bakın orada da yenildi.

Her yerde ABD yeniliyor. Onun için korkacak bir şey yok. Doğru strateji kurarsak, doğru bir mevziye girersek, doğru siyasetler üretirsek, ABD bizi kırılmış dişiyle nasıl ısıracak? ABD bizi ısıramaz tek dişi kalmış. Biden, ABD'nin o tek dişi, tek dişi kalmış canavar.

Biz ABD'den korkan hükümetlerden korkalım. Türkiye'nin başına cesur, milli, ABD'ye direnen, Vatan Partisi'nin merkezinde olduğu, üreticilerin milli hükümetini kuralım. Önümüzdeki hedef budur.

Sayın Tayyip Erdoğan, sayın Devlet Bahçeli, geliyorsa sayın Deniz Baykal da bu hükümette yer alsınlar ve hep beraber Türkiye'nin önündeki üretim devrimini, milli güvenliğimizi, milli bağımsızlığımızı güvence altına alacak devrimci süreçleri yönetelim ve buradan çıkalım. Bu olacak göreceksiniz. Ben bunu öneriyorum ve Türkiye'nin önündeki gündem budur, bu olacak.

ABD'den korkan hükümetlere paydos. ABD'ye karşı başını dik tutan, Türk milletine layık, Türk milletinin tarihinden güç alan hükümetler kuracağız. Türkiye'nin önünde bu mesele var. Sayın Tayyip Erdoğan'ı da bu tür hükümetlerin kurulmasına önderlik etmesini kendisine öneriyorum ve buna davet ediyorum. Bugünkü tutumlarıyla Türkiye'yi koruyamazlar, savunamazlar.

ABD'den korkmayan tavırlar aldıkları zaman, kişisel kaygıları bırakıp Türkiye kaygısını ön plana çıkardıkları zaman hem Türk milleti olarak hem Vatan Partisi olarak hem de bütün milli güçler olarak Tayyip Erdoğan ile birlikte olacağız. Ama bu tavırları alamazsa hem kendisine karşı haksızlık yapar, hem de Türk milletine karşı ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı çok tarihi ve ciddi yanlışlar yapar.