Doğan Duyar / CEZAYİR

Cezayir, 9 Ağustos’ta başlayan, yirmiden fazlası asker 69 yurttaşının ölümüne yol açan yangınların Biden yangınları olduğunu, kundaklamaları yapan örgüt isimlerini de belirterek kamuoyuna açıkladı.

18 Ağustos günü Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Cezayir’in Milli Güvenlik Kurulu “Yüksek Güvenlik Konseyi”, yangınların Cezayir’e karşı İsrail ve Fas destekli ayrılıkçı MAK ile cihatçı Rachad terör örgütleri tarafından çıkarıldığını duyurdu.

MAK ve Rachad adlı örgütler Cezayir’de terörist örgüt olarak yasaklı. Terörist örgüt liderlerine Fransa ve Londra evsahipliği yapıyor.

İLK GÜNDEN KUNDAKLAMA TESPİTİ

Yangınların ikinci günü bölgeye giden Başbakan ve İçisleri Bakanı, yangınların çıkış nedeninin kundaklama olduğunu söylediler.

Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun pek çok kez kameralar önünde yangınların Cezayir düşmanları tarafından çıkarıldığını yineledi.

UYDU FOTOĞRAFLARIYLA BİLİMSEL TESPİT

Cezayir Uzay Araştırmaları Kurumu (ASAL) Genel Müdürü İzzettin Usadık, 12 Ağustos günü devlet televizyonunda Cezayir ve yabancı uydulardan elde ettikleriuydu fotoğraflarını canlı yayında paylaşarak, yangınların kundaklama olduğunu bilimsel olarak kanıtladı.

Sıralı uydu fotoğraflarında yangınların ilk çıkış yerleri, saatleri ve karayolları ve toprak yollarına yakınlıkları belirleniyordu.

KUNDAKÇILAR YAKALANIYOR

Güvenlik güçleri çok sayıda kundakçının tesbit edilerek yakalandıklarını duyurdu. Soruşturmalar sürüyor.

''DEVLET NEREDE'' VE ''ULUSLARARASI YARDIM''

Batı medyası, Biden yangınlarıyla birlikte kişkırtıcı yayın yapmak istedi ama başarılı olamadı.

“Devlet nerede?” diye bir iki görüntü yayımlanmak istense de Cezayir devletinin tüm kamusal olanaklarını seferber eden görüntüleri karşısında yayınlar fiyaskoyla sonuçlandı.

Dahası kurtarma faaliyetlerinde Cezayir Ordusu yirminin üzerinde şehit vermişti.

ABD’nin yeni tip savaşındaki ikinci aşama olan “Devletimiz yetersiz, uluslararası yardım!” istiyoruz çağrısı da destek görmedi.

2011 Arap Baharı doneminde sahne almış, RAJ ve benzeri isimli ABD merkezlerinden aldığı fonlarla dikkat çeken Arap Baharcıları’nın « uluslararası yardım » çağrıları rağbet görmedi.

KUNDAKLAMALAR İÇİN SEÇİLEN KABİL ŞEHİRLERİ

Biden kundaklamaları ülkenin en ormanlık bölgeleri Tizi Uzu ve Becaya şehirlerinde sahneye kondu.

Libya, Tunus, Cezayir, Fas ve Moritanya devletlerinin kökeni “berberi” kavimler. Bu bölgede yedinci yüzyıldan itibaren müslümanlığa geçis ve Araplaşma yaşandı. Öte yandan, halen bu coğrafyada özellikle dağlık bölgelerde Araplaşmamış yüzde onbeşle otuz arasında “berberi” nüfus yoğunluğu yaşanıyor.

Sömürgeci Fransa gerek kurtuluş savaşları sırasında gerekse de bağımsız devletler döneminde bu farklılığı çatışmaya dönüştürmeye çalıştı.

Ne var ki, kurtuluş savaşları önderleri bu oyuna gelmedi. Yeni kurulan Cumhuriyetlerde milletin kökeni, “Berberilik, Araplık ve Müslümanlık”ın harmanlanması olarak tanımlandı ve milletin birliği sağlandı.

GLADYONUN NİFAK SOKMA GİRİŞİMİ

İşte bu Kabil şehirlerinden Tizi Uzu’da Cezayir gladyosu korkunç bir nifak sokma eylemi planladı.

11 Ağustos günü Cemal Ben İsmail adlı yirmili yaşlardaki bir genc, yangınla dayanişma amacıyla bulunduğu Larbaa Nath Irathen adlı kasabada, kalabalık bir grup tarafından, “kundakçı” gibi gösterilerek, yakılarak linç edildi.

Gladyo tertibi ülkede infial yarattı. Genç “Arap”, üstelik dayanışma amacıyla gönüllü gittiği kabil şehri Tizi Uzu’da “berberi”ler tarafından yakılarak linç edilmişti.

Batı merkezleri, ülkenin dokusuna çok uzak olmakla beraber, “iç savaş” beklentisindeydi.

En başta genç İsmail’in babası olmak üzere ülkenin aydınları “nifak sokma” tertibini gördüklerini söyleyerek, bu tertibi de ardarda yapılan birlik çağrılarıyla boşa çıkardılar.

Cezayir Yüksek Güvenlik Konseyi genç gönüllünün linç edilmesini “nifak sokma” girişimi olarak niteleyerek, cinayetin sorumlusunun MAK ve Rachad örgütü elemanları olduğunu tesbit ettiklerini duyurdu.

Cezayir hem yangınları söndürdü hem de nifak girişimini bozguna uğrattı.

CEZAYİR ABD SAVAŞI YAŞANIYOR

Cezayir’de yaşanan yangınların Biden yangınları olduğu Cezayir devlet makamları tarafından en üst düzeyde işbirlikçi örgüt isimleri verilerek ifade edildi.

Aydınlık Biden yangınlarının geliştiği siyasi zemini ve Cezayir’in neden hedef alındığını aydınlatıyor.

2019’DA ASYA EKSENİNE OTURAN CEZAYİR

Cezayir’de 22 Şubat 2019 günü 13 milyon yurttaş ülke genelinde sokaklara dökülerek, 1980’lerde başlayan Batı yanlısı kırk yılllık yönetime isyan etti.

Cezayir Ordusu, «Milletin bir parçası olan Milli Halk Ordusu’nun milletinden ayrı düşünmesi beklenemez » diyerek tavrını açıkladı.

Eski Cumhurbaşkanı Abdülaziz Buteflika devrildi. 2 eski başbakan, onlarca bakan, yüzlerce bürokrat ve yolsuzluklara bulaşan işadamları hapse atıldı.

MilletOrdu birlikteliğiyle gerçekleştirilen Devrim sonrası Cezayir,Batı yanlısı neoliberal yönetimi bir yandan tasfiye ederken; Çin ve Rusya’yla stratejik ortaklığıgeliştirme ve Türkiye’yle ilişkileri « mükemmel » ve «stratejik ortak » seviyesine çıkarma kararı aldı.

1415 Ağustos günleri Cezayir’de biraraya gelen Türk ve Cezayir Dışişleri Bakanları yaptıkları ortak açıklamalarda, iki ülkenin Libya, Tunus ve Sahil bölgesinde aynı politikaları benimsediğini ve Afrika kıtasında ortak hareket edeceklerini kamuoyuna açıkladılar.

Cezayirli araştırmacıyazar Ahmet Bensaada, Cezayir’in, 22 Şubat 2019 Devrimi’yle Asya’da yerini aldığını söyledi.

CEZAYİRABD SAVASI YAŞANIYOR

Cezayir 40 yıldır Amerika’yla savaşta.

ABD, 2000’lerin başında Cezayir’e Amerikan Üsleri kurmayı dayattı. Cezayir’in karşı çıkması üzerine başkentte ardarda bombalar patladı. Dönemin İçişleri Bakanı basına “Bombaları ABD patlatıyor” açıklamasını yaptı. ABD şirketleri tasfiye edilmeye başlanırken, ABD’yle işbirliği yapan dönemin Enerji Bakanı ve diğer yetkilileri hakkında soruşturmalar başlatıldı.

ABD ile Cezayir arasında 2006’larda başlayan “soğuk savaş rüzgarları” Batıcı Buteflika’nın son dönemi yani 2015’lerde yeniden kuruldu. Cezayir’in “Ergenekon ve balyoz operasyonları”nda yurtsever komutanlar hapse atıldı veya emekliye sevkedildi. ABD petrol şirketleri yeniden sahneye çıktı.

Ne var ki, 22 Şubat Devrimi ABD’nin “düşük yoğunluklu savaş” politikasını rafa kaldırdı. Cezayir hem Atlantik cephesinin Afrika’daki koçbaşı Fransa’ya hem de Amerika’ya tavır aldı.

ABD ve Fransa, yıkıcı faaliyetlerini Fas üzerinden devreye sokmaya başladı. Kışkırtılan Fas, 2020 yılı Kasım’ında Batı Sahra’da 1991 yılından bu yana süren ateşkese son vererek, Sahra Arap Demokratik Cumhuriyeti’ne savaş ilan etti.

CEZAYİR’İN “MILLENIUM CHALLENGE”I

Fas’ta askeri üs kurma girişimi süren ABD, 818 Haziran 2021 tarihleri arasında, üstelik Cezayir sınırına elli kilometre uzaktaki işgal altındaki Sahra topraklarında Fas’la ortak, “Afrika Aslanı” askeri tatbikatını düzenleyerek Cezayir’e gözdağı verdi.

ABD’nin Türkiye karşıtı “Millenium Challenge”ını hatırlatan çok yönlü askeri tatbikatta, Cezayir’le savaş kurgusu “adı belirtilmeden” tatbik edilse de S400’ler göndermesiyle ülkenin adı ilan edildi.

Cezayir, Rus yapımı S300’lere onyıllardır sahip olmasının ötesinde, envanterine S400’ü dahil eden Rusya ve Çin’den sonraki üçüncü devlet.

CEZAYİR GENELKURMAY BAŞKANI RUSYA’DA

Cezayir Genelkurmay Başkanı tatbikat üzerine Rusya’ya giderek, oradan ABD’ye sert mesajlar verdi. “Tehdit nereden gelirse gelsin” Cezayir Devleti’nin vatanını savunacağını Rus mevkidaşıyla birlikte kamuoyuna duyurdu.

Cezayir Rusya’yla askeri işbirliğini güçlendirme ve planlanan askeri tatbikatları yoğunlaştırma kararı aldı.

İSBİRLİKÇİ BATICI MEDYAYA YASAK

Akademisyen ve son olarak 2020’de “Soft Power” yani“medya gücü” kitabını yayımlayan ve halen Cezayir İletişim Bakanliğı görevini yürüten Ömer Belhimer, Batı destekli medyayla kararlı bir mücadeleye önderlik etmeye başladı.

Meslek ilkelerinden yoksun, yalan haber yayan, büyükelçiliklere giderek ajanlık faaliyeti yürüten, dahası Cezayir kanunları izin vermemesine rağmen yabancı fonlardan fonlanan basın kuruluşları ve “gazeteci”ler hakkında yasal işlem başlatıldı.

Yabancı medyaya ihtarlar çekilerek, “Cezayir’e ve Ordu’suna yönelik yıkıcı, yalan ve meslek ahlakına aykırı” yayınlara son vermeleri istendi.

Fransız devlet kanalı France24 ve ardından Suudi Arabistan devlet kanalı El Arabiya’nın Cezayir ofisleri kapatıldı.

Son olarak, 44 milyonlu ülkede 24 milyon abonesi bulunan Facebook’a resmi ihtar çekildi.