Diyarbakır Annelerini ziyaret ettikleri için Eğitim İş Sendikası’ndan iki kez ihraç edilen Hepimizin Sendikası Grubu üyesi 7 öğretmen, mahkeme kararıyla sendikaya döndü. İstinaf yolu da kapalı

MELİKE GÜLER

Diyarbakır Annelerini ziyaret ettikleri gerekçesiyle Eğitim İş Sendikası’ndan ikinci kez ihraç edilen Hepimizin Sendikası Grubu üyesi 7 öğretmen için mahkeme, ikinci kez istinaf yolu kapalı olmak kaydıyla ihraçların iptaline karar verdi. Eğitimciler, kararı Diyarbakır annelerine ve terör örgütü PKK’nın şehit ettiği öğretmenlere adadı.

İlk ihraçtan sonra alınan yargı kararına rağmen Eğitim İş Sendikası yönetimi, 7 üye hakkında süreçle ilgili basın açıklamalarını gerekçe göstererek yeniden disiplin soruşturması süreci başlattı. Disiplin soruşturması sürecinde savunma istenmeden ihraç kararları verildi. Ağustos ayında yapılan kongrede ihraç kararları kongre delegeleri tarafından onaylandı. İhraç edilen Ayla Erdem, Bülent Turan, Erkan Aksoy, Sermin Erdem, Duygu Yeniay Üsküplü, Adnan Yarar ve Zafer İncebacak ihraç kararını yeniden yargıya taşıdı. Mahkeme istinaf yolu kapalı olarak ihraç kararlarını iptal etti.

ŞEHİT ÖĞRETMENLERE ARMAĞAN

Hepimizin Sendikası Grup Sözcüsü Ayla Salmanlı, kararı Aydınlık'a değerlendirdi:

“Basına ve kamuoyuna verdiğim demeçler nedeniyle ben ve 6 arkadaşıma tekrar soruşturma açıldı. Burada şuna dikkat çekmek istiyorum. Yalnızca benim basına verdiğim demeçler için 6 arkadaşımızı da torbaya koydular. İfadeler dahi alınmadan yapılan soruşturmada ihraçlar yapıldı, Genel Kurul’da oy çokluğuyla geçti. Biz de tekrar dava açtık. Bugün sonuçlanan mahkeme, istinaf yolunu da kapatarak yapılan açıklamaların tüzüğe aykırı olmadığını, ifade ve düşünce özgürlüğü kapsamında olduğunu gösterdi. İhraçların reddine karar verdi. İlk olarak tüm kamu çalışanları ve kitle örgütleri açısından muhalefetin sesini kısma girişimlerine “dur” deme hamlesi oldu bu. İkinci olarak da Türk yargısı, Diyarbakır anneleriyle çarpan yüreklerin suç olmadığını, bunun vatanseverlik olduğunu tescilledi. Almış olduğumuz bu karar, başta şehit Necmettin Yılmaz ve Aybüke Yalçın öğretmenlere ve hala nöbette duran Diyarbakır annebabalarına, Türkiye’nin birlik ve beraberliğinden yana olan tüm milletimize armağanımızdır.”

‘YANLIŞ ÇİZGİ MAHKUM EDİLDİ’

Hepimizin Sendikası Grubu Sekreteri Zafer İncebacak da şu ifadeleri kullandı:

“Daha önce verilen karara rağmen çeşitli gerekçeler uydurularak yeniden disiplin süreci başlatıldı. Hakkımızda olmadık iddialarla savunma dahi almadan ihraç kararları alınmıştı. Şimdi mahkeme bizim açtığımız davayla yeniden bu kararları bozarak Eğitimİş Sendikası yönetiminin emperyalizm çizgisine kayan, onlar öyle görse de görmese de PKK ve HDP ile yan yana duran bu çizgiyi Türk yargısı yeniden mahkum etmiş oldu. Sendikalar içindeki demokrasi yeniden ortaya çıktı, fikir ve ifade özgürlüğünün önü açılmış oldu.”

NE OLMUŞTU?

Birleşik Kamu İş Konfederasyonu’na bağlı Eğitim İş Sendikası 20 Eylül 2019’da Diyarbakır annelerine destek ziyaretinde bulunan Hepimizin Sendikası grubuyla hareket eden 7 üyesi hakkında disiplin soruşturması başlatmış ve 20 Ocak 2020’de Genel Kurul kararıyla 7 kişi hakkında ihraç kararı alınmıştı. Hepimizin Sendikası grubu ihraç kararlarını yargıya taşımış ve Ankara 20. İş Mahkemesi içtihat niteliğinde bir karar vererek ihraç kararlarını iptal etmiş, istinaf mahkemesi de kararı onaylamıştı. Ankara 20. İş Mahkemesi söz konusu kararında Diyarbakır Annelerini ziyaretin Eğitim İş Sendikası’nın tüzüğünün 3. maddesinde yer alan amaçlarına aykırı olmadığını, Anayasal güvence altında olan fikir ve ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu, sendika adına değil, grup adına gerçekleştirilen bir ziyaret olduğunu gerekçeli kararında tespit etmişti.

Eğitimİş bu karara rağmen ikinci kez, Diyarbakır anneleri ile ilgili basın açıklamalarını gerekçe göstererek Hepimizin Sendikası grubunu ihraç etti. Hepimizin Sendikası, tekrar yargıya giderek ikinci ihraçların da hukuksuz olduğunu kanıtladı.