Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM'deki grup toplantısında gündeme dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Bahçeli, grup toplantısının ardından İsveç'in NATO'ya üyeliğine 'evet' oyu vereceklerini açıkladı.

Bahçeli'nin "evet" kararı, akıllara geçmiş grup toplantılarındaki konuşmaları getirdi. Devlet Bahçeli, eylül ayında (19 Eylül) partisinin MYK toplantısı sonrası yaptığı açıklamada İsveç'in NATO üyeliğine karşı olduklarını belirtmişti. Bahçeli, "NATO'nun tartışılması, gerekirse yeni baştan ittifak hukukunun milli değerler kapsamında ele alınmasının bir zorunluluk olduğunu" belirterek, "NATO'ya da mahkum olmadığımız herkesçe bilinmelidir. İsveç'in NATO üyeliğine şu şartlar altında MHP'nin olumlu bakması ise eşyanın tabiatına bütünüyle aykırıdır. Türkiye Cumhuriyeti tam bağımsızdır. Cumhuriyet'in yeni yüzyılında iç ve dış kaynaklı tüm kamburlardan kurtulmak milli gayemizdir. Kimseyi uşak görmeyiz, hiç kimsenin de Türkiye'yi uşak mertebesine çekmesine müsaade etmeyiz" ifadelerini kullanmıştı.

Devlet Bahçeli'nin açıklamalarının satırbaşları şöyle:

'DEM'LENMİŞ CHP MAĞLUP OLACAKTIR'

14 Mayıs ve 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimlerinden sonra üçüncü demokratik fırsat olan 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleriyle Türkiye’miz iyice hızlanacak, yerel yönetimlere vurulan paslı zincirler kırıp atılacaktır. 30 büyükşehir, 51 il, 922 ilçe, 386 belde olmak üzere, toplamda bin 389 belediyenin önümüzdeki beş yıllık yol haritası Türk milleti tarafından belirlenecek; bu belediyelerden zillete düşenler arınacak, cumhurda olanlar da şahlanacaktır. DEM’lenmiş CHP, Anadolu irfanı karşısında mağlup olacaktır. Yeminli Türkiye düşmanları millet iradesi karşısında hayal kırıklığına uğrayacaktır.

BÜYÜKÇEKMECE'DEKİ RÜŞVET OPERASYONU

İstanbul Büyükçekmece Belediyesi’nde vuku bulan şaibeler, Bu belediyenin CHP’li yöneticileri tarafından basın mensuplarına ve yaşlı bir hanımefendiye yönelik utanç verici kaba güç gösterileri elbette her vicdan sahibi tarafından telin edilmiştir. DEM’lenmiş ve devrilmiş CHP’nin siyasi ayarları bozulmakla kalmamış, bu garabet ve köhne zihniyet milletle arasına duvar çekmiştir. Bunların demokratlığı köprüden geçene kadardır. Bunların halkçılığı ve insan sevgileri kelebeğin ömrü kadardır.

BÜYÜKÇEKMECE'DE RÜŞVET OPERASYONU

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, belediyedeki imarla ilgili konularda rüşvet iddiaları üzerine çalışma başlattı.

İstanbul Emniyeti, Büyükçekmece Belediyesi’ne yönelik 'Rüşvet' operasyonu düzenledi. Aralarında bir Belediye Başkan Yardımcısı’nın da bulunduğu 20 şüpheli gözaltına alındı.

ÖZEL'E 'DERSİM' YANITI

CHP’nin dikişi yama tutmayan Genel Başkanı’na bir hususu hatırlatmak isterim ki, Türkiye’de Dersim diye bir yer yoktur, olan ise tunç yüreklilerin yaşadığı Tunceli’dir. İstanbul’u CHP’den ve DEM’ci bölücülerin tasallutundan kurtarmak bihakkın vatan borcu, fetih namusudur. Ankara’yı, İzmir’i ve diğer belediyeleri CHP’den kurtarmak istiklalin şeref bahsi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e vefa gereğidir. Ankara’da DEM’lenip Kandil’de dökülen CHP gidecek, yerel yönetimlerde hasretle beklenen huzur gelecektir. DEM’lenmiş CHP gidecek, milli birlik ve kardeşlik güçlenecektir. DEM’lenmiş CHP gidecek, Türk ve Türkiye Yüzyılı gerçekleşecektir.

İSTANBUL, ANKARA VE İZMİR

Bünyesinde dirlik ve düzeni sağlayamamış bir partiye, davul ile tokmağın ayrı ayrı kişilerde bulunduğu bir siyasi acziyete güven duyulamaz, itibar edilemez, yerel yönetimlerde sorumluluk verilemez. İstanbul Murad’ına erecek, Ankara’ya altı ok değil Altınok mühür vuracak, İzmir’de de Dağ’ın sıcaklığı Tuncu eritip savuracaktır.

ALPER GEZERAVCI

Mersin Silifke doğumlu Albay Alper Gezeravcı kardeşimizin de içinde bulunduğu 4 astronotu taşıyan kapsül yaklaşık 36 saatlik yolculuktan sonra geçtiğimiz cumartesi günü Uluslararası Uzay İstasyonu’na kenetlenmiştir. Bu gelişme Türkiye ve Türk milleti için tarihi değer ve önemdedir. İstikbalin göklerde olduğunun teyidi yapılmıştır. Bir gün gelecek uzayda çok daha büyük keşiflere, çok daha büyük mucizelere Türk çocukları imza atacaktır. Ümidim ve niyazım budur. Türk milleti artık uzaydadır, burada ben de varım demiştir. 14 gün boyunca uzayda kalacak Alper Gezeravcı kardeşimize çalışmalarında başarılar diliyor, sağ salim şekilde dönmesini temenni ediyorum.

KULP KAYMAKAMI'NA DESTEK

Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde geçtiğimiz Cuma günü yaşanan, planlı, sübjektif, tek yanlı ve sistematik biçimde büyütülüp asıl mecrasında saptırılan bir hadise, pek çok çevrede tartışılmış, esasen konuya dahil olanların meşrep ve mizacını deşifre etmiştir. İlçe kaymakamımız Cuma Namazını kılmak üzere Kuba Camiine gitmiş, cemaatin safına girmiştir. Minbere çıkan imam, Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan hutbeyi okurken şehitlerimize rahmet içeren bölümü ne hikmetse atlamış ve es geçmiştir. Daha önceden hutbeyi internetten okuyan şuur sahibi Kulp Kaymakamımız, şehitlerimize rahmet dilenen kısmın okunmadığını fark edince imamı isabetle uyarmış ve hutbenin doğru okunmasını sağlamıştır.

'KULP KAYMAKAMINI ALNINDAN ÖPÜYORUM'

Namazın hemen sonrasında, Kaymakamımız, bu imama neden mezkur bölümü okumadığını sorunca, “Bana baskı yapılıyor, o yüzden okumadım” cevabını almış, bunun üzerine de “sen devletin imamısın, kim baskı yapabilir” diye çıkışmıştır. Kuldan korkanın Allah’tan korkusu olmaz, olamaz. Baskı ve dayatmayla şehitlere rahmet dilememek, sorasında kaymakam şiddet uyguladı bahanesiyle küçücük bir çizikten darp raporu almaya tevessül etmek Müslümanca bir tavır değildir. Müslüman yalan söyleyemez, Müslüman iftira atmaz, Müslüman nefret saçmaz, Müslüman Allah’tan başkasına asla eğilmez. Huzurlarınızda Kulp Kaymakamımız Burak Akellerin tertemiz alnından öpüyor, onu yetiştiren anasına, babasına şükranlarımı sunuyor, Müslüman Türk duruşundan dolayı tebrik ediyor, başarılar diliyorum.

'MESELE KAYMAKAM İLE İMAM ARASINDA GEÇEN TATSIZ BİR OLAY DEĞİLDİR'

DEVA’cılar, Serokçular, terör örgütü yandaşları, bölücüler, müfteriler, bayraksızlar, FETÖ’cüler, kriptocular, devlete ve millete diş bileyen namertler hemen kendilerini ele vermişlerdir. Mesele sadece bir kaymakam ile bir imam arasında geçen tatsız bir olay değildir. Pusuda bekleyip el ovuşturanların, milli birlik ve kardeşliğimizi bozmayı hedefleyenlerin provokasyonları bu tespitimizi iyice netleştirmiştir. Serok Ahmet sana gelince, imamın darp edildiği yalanını servis edip peşine takılman, kaymakamımızı önyargılarının esiri olarak suçlaman şahsın ve zihniyetin adına münafıklık alametidir ve tövbe etmen temennimizdir.