Türkiye geçen yıl sonunda yaşadığı kur ataklarının ardından ciddi bir enflasyon ile karşı karşıya. Hükümetin cumartesi günü açıklayacağı pakette ilave fiyat artışlarının önüne geçecek adımların yer alması bekleniyor. Aralık ayında piyasalarda gözlenen bozulmaya karşın üretim tarafında işlerin artmaya devam ettiği görüldü. Dün TÜİK tarafından açıklanan sanayi üretim endeksine aralık ayında kasım ayına kıyasla yüzde 1.6 oranında arttı. Kasım ayında bir önceki aya göre artış yüzde 3.3 olmuştu. Bu anlamda bir ivme kaybı yaşansa üretimde azalış yaşanmadı. 2020'nin Aralık ayına kıyasla ise üretimde 14.4 artış oldu.

İMALAT ENFLASYONA EZİLMEDİ

Kur ataklarının ivmeyi kırdığı alan ise perakende tarafı oldu. TÜİK'in açıkladığı perakende satış endeksi kasım ayına göere aralıkta yüzde 2.7 oranında azaldı. Buna karşın yıllık oranda artış oldu ve yüzde 15.5'lik bir yükseliş gözlendi. Perakende de azalan satışlara rağmen enflasyon etkisiyle ciroda aylık 5.8, yıllık da yüzde 64.7'lik yükseliş oldu. Aralık ayında tüketici enflasyonu yıllık yüzde 36.08 olmuştu. Aylık enflasyon ise yüzde 13.58'di. Şu haliyle aylık ciro artışı enflasyonun çok gerisinde kalırken, yıllıkta durum kotarıldı. Yine sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörlerinde toplam ciro aralıkta yıllık bazda yüzde 82.4 oranında arttı. Aylık artış yüzde 12.8 oldu. Bu artışları yurtiçi üretici fiyatlarına göre kıyasladığımızda yıllık ciro artışının yüzde 79.89'luk yıllık enflasyonun bir miktar üzerinde kaldığı görülüyor. Aylık oran ise yüzde 19.08'lik üretici enflasyonunun oldukça altında kalmış. İmalat sanayiide ciro artışı ise yıllıkta yüzde 102 düzeyinde. Bu sektörde yıllık yurtiçi üretici enflasyonu ise yüzde 77.44'tü. Yurt dışı üretici enflasyonu ise yüzde 87.69 oldu. Bu iki endekse göre de imalatçı enflasyona ezilmemiş durumda.

OCAKTA İŞLER DEĞİŞTİ GİBİ

Ancak yukarıda da aktardığımız gibi perakende tarafında işler aynı oranda iyi değil. Nitekim ocak ayı başında gelen gelen zamlar ve enerji kesintileri yüzünden sanayide de ivme kaybının olduğu düşünülüyor. Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan da yaptığı yazılı değerlendirmede, “İran’ın gaz arzını durdurması ve buna bağlı olarak sanayide yaşanan elektrik ve gaz kesintileri üretimin baskılanmasına neden olmuştur. Bunun etkisini ocak verilerinde göreceğimizi hesaba katıyoruz. Tedarik sıkıntıları nedeniyle de ham madde fiyatlarında artış eğilimi devam etmektedir. Bizim 2021 yılına dair büyüme beklentimiz yüzde 10.8 seviyesindedir.” dedi.

TEPAV'ın hazırladığı perakende güven endeksi TEPE'ye göre, Ocak 2022’de bir önceki aya göre 1.4 puanlık azalan endeks, bir önceki yılın aynı dönemine göre ise 1.9 puanlık artışla 13.1 puan değerini aldı. TEPAV raporunda, “TEPE değerinin yıllık artışında 1 Aralık 2020 itibariyle uygulanmaya başlanan sokağa çıkma kısıtlamaları kaynaklı 2021 yılı perakende güveninde yaşanan önemli düşüşlerin etkili olduğu düşünülmektedir. TEPE’nin geçen aya kıyasla azalışında mevcut stok düzeyinin normalin üstünde olması etkili oldu. 'Akaryakıt istasyonu, eczane, parfümeri, nalbur, züccaciye, kırtasiye, vb. sektörleri kapsayan 'Diğer' sektörü Ocak ayında perakende güveni en fazla artan sektör oldu.” denildi.

FİİLİ SABİT KUR REJİMİ Mİ?

Hükümet yeni ekonomi modeli ile cari dengedeki açığı minimuma çekerek, ekonomide dış finansman ihtiyacı kaynaklı etkileri ortadan kaldırmayı ve böylece finansal istikrarı sağlamayı hedefliyor. Bu kapsamda ithal tüketimi azaltacak, yerli üretimi teşvik edecek bir döviz kuru politikası devrede. Kur korumalı mevduat sayesinde de TL'den dövize kaçış önlenerek, liralaşma stratejisi başlatıldı. 4 Şubat haftası itibarıyla TL mevduatlarda 33.3 milyar liralık artış olurken, döviz tarafında 5.08 milyar dolarlık (parite etkisinden arındırılmış) çözülme görüldü. Böylece kur korumasının devreye alındığı 20 Aralık'tan sonraki haftadan başlamak üzere son altı haftada döviz hesaplarındaki azalış 14.95 milyar doları buldu. Bu karşın mevduatlardaki dolarizasyonun yüzde 60'ın üzerinde kaldığı görülüyor. Uzmanlar arka kapı yöntemiyle döviz satılarak kura müdahale edildiği görüşündeler. Son altı haftadır 13.1013.80 TL bandında salınan dolar kuruna baktığımızda fiili bir sabit kur rejimine geçtiğimiz söylenebilir.

ARALIKTA 8.7 MİLYAR DOLAR KAÇTI

Merkez Bankası tarafından yayınlanan ödemeler dengesi raporuna göre aralık ayında cari işlemler dengesi 3.84 milyar dolar oldu. Böylece Türkiye 2021 yılında 14.8 milyar dolar cari açık verdi. Bu  tutar 2020'de 35.5 milyar dolardı. 2020 yılında cari açığın finansmanı için 7.6 milyar dolarlık dış kaynak bulunabilirken bu tutar 2021'de 27.8 milyar dolar oldu. Bunun 10.4 milyar doları net hata noksan kaleminde izlenen kaynağı belirsiz para hareketlerinden geldi. Bu tutar son aya kadar oldukça yüksekti ancak aralıkta 8.7 milyar dolara yakın bir para çıkışı gözlendi. Cari açığa ek olarak net hata noksan tarafında da çıkış yaşanınca resmi rezervlerde aralık ayında 13.7 milyar dolar net azalış gözlendi. Merkez Bankası raporda revizyon da duyurdu. Yapılan güncellemeler neticesinde “Net hata ve noksan kalemi, 2017 yılında 312 milyon ABD doları, 2018 yılında 162 milyon ABD doları, 2019 yılında 145 milyon ABD doları, 2020 yılında 52 milyon ABD doları ve 2021 yılının OcakKasım dönemi için 527 milyon ABD doları güncellenmiştir.” denildi.

ENFLASYON BEKLENTİLERİ YÜKSEK

Merkez Bankası dün “Şubat 2022 Piyasa Katılımcıları Anketi” sonuçlarını açıkladı. Yapılan ankette katılımcıların yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 34.06 oldu. Ankete katılanlar şubat ayında enflasyonu yüzde 4.22, nisan ayında ise yüzde 2.62 olarak bekliyor. Fiyat artışlarında düşüş olsa da yüzde 2'nin üzerindeki aylık enflasyon yüksek bir oran. Katılımcıların nisan ayı yıllık enflasyon beklentisi ise yüzde 57.65 olarak ölçüldü. Katılımcıların dolar kuru beklentileri 2022 yılsonu için 16.04 TL olurken, 12 ay sonrasına ilişkin kur beklentileri ise 16.62 TL olarak açıklandı.

FAİZ DALGASI BEKLENİYOR

Türkiye'de enflasyon yüzde 60'lara doğru ilerliyor. Uzun yıllar sıfıra yakın enflasyonla yol alan gelişmiş ekonomilerde de fiyatlarda hızlı artışlar gözlenmeye başladı. ABD'de ocak ayı enflasyonu yüzde 7.5'e çıktı. FED'den faiz artırım sinyalleri güçlendi. ABD 10 yıllık tahvillerinin faizi yüzde 2'yi aştı. Küresel piyasalar bu etkiyle düşüşe geçti. Rusya Merkez Bankası da dün yeniden, politika faizini 100 baz puan artırarak yüzde 9.5'e çıkardı. Merkez Bankası Para Politikası Kurulu ise 17 Şubat'ta toplanacak. Merkez'in faizde herhangi bir adım atması beklenmiyor.