CHP’nin eski yöneticisi ve emekli Büyükelçi Onur Öymen, Kemal Kılıçdaroğlu’nun KKTC ziyaretinden sonra yapılan açıklamayı eleştirdi.

ZİHNİ ERDEM / ANKARA

İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın Akdeniz’de kurmak istedikleri enerji denklemin Türkiye’ye karşı kurulduğuna dikkat çeken Öymen, "Bize karşı kurulan bir dengenin tarafı olabilir misin? Kime neyi anlatacaksın? Bu gibi konularda biraz bilerek konuşmamız lazım" dedi.

TÜRKİYE İLE AKINCI’NIN TUTUMU ARASINDA FARK VAR

"CransMontana görüşmelerinden sonra BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in hazırladığı raporda da garantörlükten olumsuz bir dille bahsediliyor. Yani, ‘Artık garantörlük sürdürülemez’ diyor. Hâlâ Kıbrıs Türk kesiminde, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı dahil, ‘genel sekreterin önerileri doğrultusunda sürdürelim görüşmeleri’ diyorlar. Önerilerin içinde bu da var. Bunu yok farz ederek yola çıkamayız. Onun için herhangi bir Türk yetkili, muhalefetin sözcüsü, ‘KKTC cumhurbaşkanına destek veriyoruz’ dediği taktirde, verilen destek bunu da kapsıyor. O bakımdan böyle genel ifadelerle, işte ‘Biz Cumhurbaşkanını destekliyoruz, her dediği doğrudur, arkasındayız’ demek eskiden olan şeydi. Çünkü Türkiye’nin tutumu ile KKTC’nin tutumu arasında bir fark yoktu, şimdi farklı. Buna dikkat etmek lazım. Kıbrıs’ın içinde de çok çelişkiler var. Cumhurbaşkanın bu yaklaşımlarına karşı Meclis’te ve hükümet içinde olumsuz tepkiler var, farklı yaklaşımlar var.

“İkincisi, BM Genel Sekreteri bir harita verdi. Hangi toprakları verebileceğimize ilişkin bir harita verdi. Halbuki, ‘Bütün konularda anlaşma olmadan toprak konusu görüşülmeyecek’ diye prensip kararı var. Bu da göz ardı edildi.

AKDENİZ’DEKİ DENKLEM BİZE KARŞI KURULDU

"Ne demek bölgesel denklem? Kıbrıs’ta denklem ne zaman Türkiye’nin lehine oldu? Hiçbir aşamada Türkiye’nin lehine olmadı. Rumlar Türklere saldırdıktan sonra dahi BM, Rumlardan yana vaziyet aldı. Çünkü başta İngiliz üsleri olmak üzerine büyük devletlerin, Kıbrıs’ta menfaatleri var.

Doğu Akdeniz’deki faz meselesinde İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs yönetimi arasında bir üçlü stratejik işbirliği başlatıldı. Doğalgaz önemli ama esas mesele, stratejik işbirliği, ortak askeri tatbikatlar yapıyorlar. Ortak zirve toplantıları yapıyorlar. Bazı Amerikan düşünce kuruluşları, ‘Amerika şimdi Türkiye’ye karşı bu üçlü işbirliğini desteklemesi lazım’ diyorlar. Niye? Çünkü Türkiye Suriye’de Amerika’nın tezlerine destek olmuyor. Onun için ‘Biz de Türkiye’ye karşı tavır alalım. İncirlik üssünü Türkiye’den çekelim. Onun yerine Güney Kıbrıs’ta veya Romanya’da veya Ürdün’de bir yeni üs kuralım’ diyorlar. Yani Türkiye karşı nasıl tedbirler alacaklarını düşünüyorlar. Sloganları da; ‘Türkiye artık ne dosttur ne düşman.’ Bunları bilmemiz lazım.

“Bütün bunları bilmeden bölgesel dengelerden bahsetmek kolay değil. Hangi bölgesel denge? Bunun dışında kalmamak için biz de mi İsrail, Yunanistan, Güney Kıbrıs stratejik ortaklığına katılalım? Onlar bize karşı kurdu, bunu. Bize karşı kurulan bir dengenin tarafı olabilir misin? Bu gibi konularda biraz bilerek konuşmamız lazım. Ve her söyleyeceğin lafın ne manaya geleceğini bilmek lazım. Bu koşullarda, Türkiye’yi Kıbrıs’ta nereye sürüklemek istediklerini bile bile ‘Müzakereler hemen başlasın, devam etsin, biz de destekleyelim’ demek gerçekçi değil."