Türk milli takımı İzlanda’ya 21 yenildi. Futbolun tüm ülkeyi birleştirdiği söylenir, birleşmeyenler de varmış, eski HDP milletvekili Hasip Kaplan, sevincine hakim olamayıp Kürtçe “Çok yaşa İzlanda” anlamında bir Tivit attı.

Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetin Hasip Kaplan gibilerini “neden kapsayamadığını” sorgulayacak, bunun üzerine ileri derecede “zihinseljimnastiksel” teoriler geliştirecek sosyal bilimcilerimiz mutlaka olacaktır; onlar Avrupa’dan tırtıkladıkları paralarla ülkenin dibini kemirmeye devam etsinler, bizim durduğumuz yerden kabak gibi sırıtan tek bir gerçek var: Hainler sadece haindirler. Nerede olurlarsa olsunlar sadece ihanet etmeyi bilirler. Venezuela’da, Küba’da, Çin’de, Rusya’da ya da Vietnam’da… meslekleri sadece ihanettir ve sadece ihanet ederler.

Bizdekiler de böyledir. İçtikleri suya, yedikleri ekmeğe ihanet ederler. Yan yana bin yıl yaşadıkları komşularına, bayramda ellerini öpen çocuklara ihanet ederler. Konya ovasında uçan leyleğe, Harran’daki ekine ihanet ederler. Sadece bin bir bedelle var edilen geçmişe değil, ortak bir gelecek kurma umuduna da ihanet ederler. İsimlerinin önünde unvanları vardır, avukat, doktor, yazar, subay, profesör, belediye başkanı ya da mebus olabilirler, ancak aslında, sadece ve basitçe “haindirler”.

Adı geçen beyefendiye ömrü boyunca emekli maaşı vereceğiz. Az buz da değil, her ay 13 bin 400 lira! Kendisinden sonra gelenlerin çok daha düşük tipler olduğunu düşünerek belki bir nebze teselli bulabiliriz.

PKK’NIN ÖLDÜRDÜĞÜ İŞÇİLER

Reklamdan sonra devam ediyor 

PKK iki işçiyi öldürdü. İşçiler amca yeğen, Van Ercişliler, biri elli yedi öbürü yirmi dokuz yaşında, arkalarında on bir yetim çocuk kalmış. Şaşılacak bir şey yok artık bunda. Adı Kürdistan İşçi Partisi’dir ve tarihte hiçbir örgüt, hiçbir teşkilat onun kadar Kürt öldürmemiştir, onun kadar işçi öldürmemiştir.

Bir de Türkiye İşçi Partisi var. PKK’nın kanatları altında meclise iki adam soktu. Genel başkanları, işçilerin öldürüldüğü günün ertesinde açıklama yapmış. Hesapta işçi partisi ya hani, Çayırova’daki yangında ölen işçileri anıyor. Yüksekova’da öldürülenlerden haberi olmamış demek ki! Olmaz olur mu, sadece mesleğini icra ediyor, ne yazıyor isminde? Türkiye ve işçi. İkisine de düşmanlık etmezse mamasını kesiverirler, meclisten alıp yerine daha iyi uşaklık eden birini oturturlar.

Adında komünist, sosyalist, işçi vs geçen onlarca tırıvırı örgütün yayın organlarında haber bile olamayan işçiler, Türkiye Komünist Partisi’nin gazetesi Sol’da hiç değilse bir “haber” olmuşlar. Ama ne haber! Başlık şu: “Hakkari’de karakol inşaatına saldırı: İki işçi öldü.”Tüm haber kaynaklarında “yol inşaatında çalışan işçiler” diye geçiyor, ki gerçekten de öyle, Onbaşılar köyünün bir mezrasındaki yol inşaatı. Peki, TKP’nin gazetecileri neden “karakol inşaatı” demeyi tercih ediyor? Yanıt basit, mesleklerini icra ediyorlar. Belli ki sufleyi PKK’dan almışlar, isimlerinde Türkiye yazıyor ya hani, Türkiye’ye karşı savaşta yerlerini almaları lazım. Teröristin adını anma, öldürülen garibanı da “karakol inşaatı” bilmem ne gargarası ile PKK ağzı ile “işgal kuvvetlerine” dönüştür! Evet, hainler sadece ihanet etmeyi bilirler.

SELANİK’TE YANAN OTOMOBİLLER

Selanik’te Türk plakalı iki aracın kundaklandığı haberi geldi. Adında halk, barış, kardeşlik, eşitlik vs. yazan hırboların içinden henüz “benzininiz bol olsun” diye mesaj atan olmadı ama o da olacaktır şaşırmayın. Bunu Yunan yapmaz, emin olun yapan bizim “barış güvercinlerimizdir”. Yunanistan’ın büyük şehirleri PKK’nın eteklerine sığınmış bir dolu küsurat örgütten geçilmiyor. “Pontus Soykırımı” zevzekliği de bunların tezgahıdır. Gündüzleri torbacı, geceleri çorbacı, ekmek Avrupa’dan su ABD’den, mesleklerini icra ederler. Sadece vatana millete değil, insanlığa ihanet ederler.

Yazının başlığına bakıp “e hani Demirtaş çizgisi” diye sorabilirsiniz. İşte yukarıdakilerin tamamına Demirtaş çizgisi deniyor. Bu foseptik çukurunu beğenenlere ne deniyor ona da siz karar verin.


Aydınlık