TürkiyeSuriye ilişkilerinin kötüleşmesinde önemli rol oynayan Ahmet Davutoğlu, Suriye ile 'yeniden normalleşme' sürecinden rahatsız oldu. Erdoğan ve Esad'ın görüşmesini 'yanlış bir yaklaşım' olarak değerlendiren Davutoğlu, Batı merkezli kimyasal silah yalanlarını da gündeme getirdi.

Dışişleri ve Başbakanlığı döneminde Suriye ile ilişkilerin kopmasında önemli rol oynayan Ahmet Davutoğlu, yeniden normalleşme" gündeminin konuşulduğu bugünlerde peş peşe açıklamalarla süreci tersine çevirmeye çalışıyor.

T24'de Murat Sabuncu'ya konuşan Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu, BBC gibi Batı kaynaklı haber kuruluşlarının "kimyasal silah" yalanlarını yeniden gündeme taşıdı. Davutoğlu, "Suriye halkına, kendi halkına karşı Esad, uluslararası hukukun açıkça suç saydığı kitle imha silahları kullanmak dahil saldırıp bir milyona yakın Suriyeliyi katledip, Suriye nüfusunun yaklaşık yüzde 3035’ ini mülteci haline veya bulunduğu yerden uzaklaştırma noktasına getirdi. Suriye'nin önemli bir kısmında merkezi hükümetin kontrolü kaybetmesi sonrası otoriter rejim baskı rejimine yöneldi ve o anda yol ayrımına gelindi. Kendi halkına zulmeden rejim ile ilişkileri yürütmekte zorluklar vardır." ifadelerini kullandı.

'ERDOĞAN'IN ESAD İLE GÖRÜŞMESİ YANLIŞ BİR YAKLAŞIM'

Erdoğan'ın yeniden Esad ile görüşmesini "yanlış bir yaklaşım" olarak değerlendiren Davutoğlu, "Evet Sayın Erdoğan’ın bütün o aradaki problemli dönemi atlatıp hemen eski aile dostluklarına döneceği düşüncesi yanlış bir yaklaşım. Şimdi baktığınızda Sayın Erdoğan’a bu anlamda, ben ülkemin Cumhurbaşkanı olarak itibarına bakarım. Sayın Erdoğan’ın itibarı Türkiye'nin itibarıdır, hepimizin itibarıdır. Şimdi düşünün yaklaşık bir yıldır biraz daha fazla, belki de bir buçuk iki yıldır Rusya ve İran’ın tesiriyle Beşar Esad’dan randevu talep ediyor. Bu benim kanıma dokunuyor... Açık söyleyeyim bunlar Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı makamının haysiyetine yakıştığı kanaatinde değilim." dedi.

'ERDOĞAN'I BEKLEYEN TEHLİKELER VAR'

Davutoğlu ayrıca "Erdoğan'ı bekleyen çok ciddi şahsi tehlikeler" olduğunu öne sürerek "Türkiye demokratikleşmezse Türkiye’de birtakım hukuk kuralları işler hale gelmezse Erdoğan dahil herkes bir rövanşizm tehlikesi karşısındadır. Ben Türkiye’nin demokratikleşmesinin, Türkiye’de meşru hukuk düzeni kurulmasının en fazla da sayın Erdoğan’ı koruyacağı kanaatindeyim." dedi.