Emekli Konsolos Vahit Özdemir, Ahmet Davutoğlu’nun 15 Temmuz darbesini önceden bildiğini iddia etti, şu soruyu sordu: Eşiniz ve kızınız darbe girişiminden önce gittikleri Cidde'de yanındakilere ‘Yakında Türkiye karışacak ve kan gövdeyi götürecek’ dediler mi?

AYDINLIK / ANKARA

Emekli Konsolos Vahit Özdemir, Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu’nun 2016 haziran ayında Konya’da buluştuğunu, bu buluşmanın aydınlatılması gerektiğini söyledi. Özdemir, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun 15 Temmuz Darbesi’ni önceden bildiğini öne sürdü.

Konsolosluk görevinden 7 Haziran 2015 Genel Seçimlerinde Ak Parti’den aday olmak için istifa eden Vahit Özdemir, Aydınlık’a yaptığı açıklamada, Davutoğlu ve Babacan’ın parti girişimlerinin ABD tarafından desteklendiğini söyledi.

Vahit Özdemir, 15 Temmuz darbesi öncesi yaşananların, Davutoğlu’nun ailesinin umrede beraberindeki hanımlara ve dışişleri mensuplarının ailelerinin de olduğu ortamda söylediklerinin Davutoğlu’nun 15 Temmuz darbesinden haberdar olduğunu gösterdiğini iddia etti.

Özdemir, Davutoğlu ve Abdullah Gül’ün 2016 haziranında Konya buluşmasının da aydınlığa çıkarılması gerektiğini vurguladı. Özdemir şöyle konuştu: “Davutoğlu döneminde yaşananlar ortada. Rus uçağının düşürülmesi, NATO’ya çağrı yapılması ve diğer gelişmeler. Hepsi dikkatlice sorgulanmalı. Dışişleri Bakanlığı’nda FETÖ yapılanması da ayrı. Bu yapılanmanın baş sorumlusu da bellidir. Sorumlular hakkında yargılama yapılmalı, Davutoğlu hesap vermelidir.”

‘SABIK BAŞBAKAN’A AÇIK MEKTUP

Vahit Özdemir, “Sabık Başbakan” hitabıyla yayınladığı açık mektubunda, Davutoğlu’na ağır suçlamalarda bulundu. Özdemir, FETÖ’nün darbe girişiminden önceden haberi olduğu imasında bulunduğu Davutoğlu’na şu soruyu yöneltti: “15 Temmuz hain darbe girişiminden kısa bir süre önce eşiniz ve kızınız Cidde’ye gittiler mi? Eşiniz ve kızınız Cidde’deki bayanlara ‘yakında Türkiye karışacak ve kan gövdeyi götürecek’ dediler mi demediler mi?” Özdemir’in açık mektubunun tam metni şöyle:

“Sabık Başbakan Davutoğlu,

"Henüz kamuoyu tarafından tanınmadığınız bir dönemde, sizi Başbakanlık Başdanışmanlığına kim tayin etti? 2009 yılında Meclis dışından sizi Dışişleri Bakanlığına kim atadı? 2011 yılında Konya’dan milletvekili seçilmenizi kim sağladı?

"2011 seçimlerinden sonra tekrar sizi Dışişleri Bakanlığına ve akabinde Başbakanlığa kim atadı?

"Başbakanlık Başdanışmanlığına atadığınız ve daha sonra milletvekili seçilmesini sağladığınız eski öğrenciniz Ali Sarıkaya, Başbakanlık uçağını AnkaraİstanbulAnkara arasında dolmuş gibi kullandı mı kullanmadı mı?

"Başdanışmanınız Ali Sarıkaya’yı Kültür ve Turizm Bakanı olarak Sayın Cumhurbaşkanımıza empoze ettiniz mi etmediniz mi?

"Sayın Cumhurbaşkanımız Ali Sarıkaya'nın Kültür ve Turizm Bakanlığını veto etti mi etmedi mi?

"Başdanışmanınız Ali Sarıkaya'nın referansı olan üç Konsolosun, Cidde Başkonsolosluğundan, FETÖ’cü oldukları için KHK ile işten atıldıklarını biliyor musunuz?

"15 Temmuz hain darbe girişiminden kısa bir süre önce eşiniz ve kızınız Cidde’ye gittiler mi?

"Eşiniz ve kızınız Cidde’deki bayanlara ‘yakında Türkiye karışacak ve kan gövdeyi götürecek’ dediler mi demediler mi?

"Yetkileri olmadığı halde sahte sicil raporları tanzim eden üç bürokratınızın yargılanmasına neden izin vermediniz?

"Meclis dışından Dışişleri Bakanlığına atanır atanmaz" sahte sicil doldurduğu mahkeme kararıyla sabit olan bürokratı neden genel müdürlüğe atadınız?

"Hacı adaylarını toplayarak havalimanında bırakıp kaçan zatı muhterem kimdir ve tanıyor musunuz?

"Havalimanında kaderlerine terk edilen gariban hacı adaylarını hacca, devrin Bağcılar Belediye Başkanı Feyzullah Kıyıklık göndermedi mi?

"2011 genel milletvekili seçimlerinden sonra Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan olabileceğinizi Avustralya'dan size mesajla müjdeleyen ben değil miydim?

"Sayın Başbakanımızdan habersiz ve izinsiz olarak FETÖ elebaşını neden ziyaret ettiniz?

"Sayın Cumhurbaşkanımız elinizden tutmasaydı; Başbakanlık Başdanışmanı, Meclis dışından Dışişleri Bakanı, Milletvekili, tekrar Dışişleri Bakanı ve Başbakan olabilir miydiniz?

"Komşularla ‘SIFIR SORUN’ diye bir fikir ortaya attığınız ve sayenizde kavga etmediğimiz komşu kaldı mı, kalmadı mı?

"Yüzlerce FETÖ’cüyü Dışişleri Bakanlığı'nın sınav sistemini değiştirerek diplomat olmalarını sağladınız mı sağlamadınız mı?

"20022018 yıllarında Ak Parti'nin ve devletin tüm imkanlarından faydalandınız mı faydalanmadınız mı?

"Sayın Cumhurbaşkanı sizi Başkan Yardımcılığına veya Dışişleri Bakanlığına atasaydı Sayın Cumhurbaşkanımıza isyan bayrağını açar ve Brütüslüğe soyunur muydunuz?

"Sabık Başbakan,

"Mümkünse, yukarıdaki sorularıma kamuoyu önünde açıkça ve mertçe cevap vermenizi rica ediyorum. Sizin geçmişte yaptığınız hataları sık sık tekzip etme gibi bir alışkanlığınız ve huyunuz var. Lütfen bu huyunuzdan vazgeçmenizi hararetle tavsiye ediyorum. Sizin istediğiniz televizyon kanalında tartışmaya hazırım. Siz, rahmetli Osman Bölükbaşı'nın deyimiyle ‘SİYASİ MEVTA’sınız. Kamuoyunun bilgilerine saygılarımla sunarım.”

'CİDDE OLAYI YÜZDE YÜZ DOĞRU'

Parantez Haber’e konuşan Özdemir, Cidde’deki konuşmaların doğru olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı: “Cidde olayı yüzde yüz doğru bir hadisedir. Demek ki darbe girişiminden kendilerinin haberleri vardı. Söyledikleri sözlerden o anlaşılıyor.”

Davutoğlu’nun “Ben bundan sonra Ak Parti aleyhinde bir faaliyette bulunursam benim yüzüme tükürün” dediğini anımsatan Özdemir, Davutoğlu’nun, Ak Parti’yi bölmeye çalıştığını söyledi.

Davutoğlu’nun Dışişleri Bakanlığı döneminde yaptığı atamaları da eleştiren Özdemir, şöyle sürdürdü: “Dışişleri Bakanlığı’nda İnsan Kaynakları Dairesi Başkanlığı çok önemli bir görev. Oradaki iki kişi Ali Fındık ve Tuncay Babalı, FETÖ’cü oldukları için Bakanlık’tan atıldılar ve hapis cezası aldılar. Bunları orada İnsan Kaynakları Dairesi Başkanı yapan, dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu. Dışişleri Bakanlığı’nın sınav sistemini değiştirerek yüzlerce FETÖ’cüyü Bakanlığa yerleştiren de Ahmet Davutoğlu’nun ta kendisidir.”