Milli Eğitim Bakanlığı ile Ensar Vakfı arasında 24 Temmuz 2017'de imzalanan protokol, Eğitim Sen'in açtığı davanın ardından Danıştay tarafından iptal edildi.

Danıştay 8. Dairesi, Ensar Vakfı ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında imzalanan protokolün iptali için Eğitim Sen tarafından açılan davada yürütmenin durdurulmasına karar verdi.

Protokol, Ensar Vakfı'na eyaygın sistemine kayıtlı tüm öğrenci ve velilerin kişisel bilgilerine erişebilmesine olanak tanıyordu.

MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ile Ensar Vakfı arasında 24 Temmuz 2017 tarihinde “T.C. Milli Eğitim Bakanlığı ile Ensar Vakfı Arasında Çeşitli Eğitim, Seminer ve Sosyal Etkinlikler Düzenlenmesine Dair İşbirliği Protokolü” isimli bir protokol imzalanmıştı.

5 yıllığına imzalanan ve yenilenmediği takdirde 5 yıl daha devam edeceği belirtilen bu protokol ile Ensar Vakfı’na, “Örgün ve yaygın eğitime dahil olan tüm öğrencilere, kursiyerlere, eğiticilere ve öğretmenlere yönelik sosyal, sanatsal, kültürel, sportif, bilimsel, teknolojik etkinlikler ile ilgili seminerler düzenlemek; proje çalışmaları, yarışmalar ile mesleki ve teknik kurslar düzenleme yetkisi verilmekte, bu etkinliklerin kurumlarda ya da kurum dışı vakfın belirleyeceği mekan ve yerlerde, vakfın belirleyeceği materyallerle ve vakıf personeli olan eğiticiler eliyle yapılmasına olanak sağlanmaktaydı. Yani tüm örgün ve yaygın eğitim kurumları tüm personelleri ile birlikte vakfın kullanımına sunulmakta, öğrenciler de vakfın ellerine teslim edilmekteydi. Ayrıca eyaygın sistemini kullanma hakkı ile birlikte vakfın, sistemde kayıtlı tüm öğrenci ve velilerin kişisel bilgilerine erişebilmesine” de olanak sağlanmıştı.

Ensar Vakfı’na çok geniş yetkiler tanınmış olan bu protokolün 12. ve 15. maddesi ile de gerekli görüldüğünde tarafların yazılı mutabakatı ile protokolde değişiklik ve ilaveler yapılabileceği, protokolde yer almayan hususların da taraflar arasında iyi niyet, karşılıklı anlayış ve uzlaşma kuralları çerçevesinde çözümleneceği gibi hiçbir yasal dayanağı olmayan, muğlak düzenlemeler getirilmişti.

EĞİTİM SEN DAVA AÇMIŞTI

Eğitim Sen, bir kamu hizmetinin yürütülmesi ile ilgili iş ve işlemlerin muğlak, ne zaman hangi koşullarda değiştirileceği belli olmayan, hiçbir kural içermeyen maddelerle düzenlenemeyeceği; okullarda kurulacağı belirlenen kulüplerin neler olacağının, öğrencilerin hangi kurs ya da seminerlere katılacağının, eğitim kurumları dışında hangi mekanlarda, hangi eğiticiler tarafından nasıl bir eğitime tabi tutulacağının, eğitim materyali olarak kendisine hangi kitap ya da broşürlerin okutulacağının, hangi gezi, seminer ya da kamplara götürüleceğinin vakıf yetkilileri ile il ya da ilçe milli eğitim müdürünün keyfiyetine bırakılamayacağı; eyaygın sistemini kullanma hakkı ile birlikte vakfın, sistemde kayıtlı tüm öğrenci ve velilerin kişisel bilgilerine erişebilmesine de olanak sağlanmasının özel hayatın gizliliğine aykırı ve sakıncalı olduğu gerekçeleriyle protokolün iptali için dava açmıştı.

ÖRGÜN EĞİTİME İLİŞKİN KISMINA YÜRÜTMENİN DURDURULMASI KARARI

Danıştay 8. Dairesi, protokolün örgün eğitime ilişkin kısmı açısından Eğitim Sen’in gerekçeleri ve kaygılarını haklı bularak yürütmesinin durdurulmasına karar verdi.

Ancak protokolün yaygın eğitim kurumlarına yönelik kısmı yönünden, üyelerin bir kısmının karşı oyuna rağmen, uygulanması halinde giderilmesi güç veya olanaksız zararların doğması ve açıkça hukuka aykırı olması koşullarının birlikte gerçekleşmediği gerekçes iyle yürütmenin durdurulması talebi reddedildi.