Eski Emniyet Genel Müdürü Kemal Çelik'in açıklamaları:

Hükümetimizin terörle mücadelesi kapsamında yürütülen bir olaydır. Gerçekten takdire şayan. Burada gördüğümüz manzara şu;  terörle mücadelede gerçekten dünyaya ders veriyor, adeta kitabını yazıyor. Uyuşturucu ile mücadele de takdire şayandır ve bu da bir terörle mücadeledir. Bu yakalananlar hemen hemen bildiğimiz kadarıyla babasından itibaren devam eden, kendileri 40 yıla yakın uyuşturucu baronluğu yapıyorlardı. Bugün bunların yakalanmış olması, Türkiye açısından son derece önemlidir. Tabii Türkiye, terörle mücadelede çok başarılı. Türkiye ayrıca bataklık kurutmada da çok başarılıdır. Bu nedenle bu operasyonun isminin 'bataklık' olması da son derece anlamlı.

FETÖ – UYUŞTURUCU TİCARETİ BAĞLANTISI
 bir kere nerede bir maddi kaynak varsa, bir finans varsa o alanların hepsinde vardı. Aslında şöyle baktığımız zaman, emniyetteki atamalarda dahi, onların hakim olduğu dönemde dahi onların bu yönde bir gayretlerini görebiliyoruz. Özellikle bu terörle mücadelede uyuşturucu biliyorsunuz para gerekiyor, FETÖ'ye de para gerekiyor. Gördüğümüz kadarıyla uyuşturucuyla da bağlantısı da ortaya çıkarılmış oldu. Bunun ortaya çıkarılması çok önemliydi ama bakıyoruz ki terörle mücadele raporu yayınlayanların hala FETÖ'ye terör örgütü demediklerini görüyoruz. 'nın devamı olan 'ye 'ye terör örgütü demediklerini görüyoruz. Yalnız Türkiye şöyle bir şey yaptı; eşgüdüm içerisinde bu terörle mücadelede başarılı oldu ama şunu da yaptı, dünyada da bir eş güdüm sağlayarak, 9 ülkeyle beraber ortak bir operasyonda Türkiye öncü bir rol aldı.

Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar'ın açıklamaları:

Bu operasyonun altına imza atan başta İçişleri Bakanımız olmak üzere bütün Emniyet Teşkilatı gerçekten büyük bir takdiri ve teveccühü hak ediyorlar. Başarının devamı en büyük arzumuz çünkü sadece terörle mücadele alanlarında terörün fiziki varlığıyla, dağdaki teröristlerle mücadele değil; onların finans kaynaklarıyla mücadele terörle mücadele anlamında son derece önem taşıyor. Bakıldığı zaman iki ismi geçen 'Padişah' lakaplı kişi olmak üzere bunların büyük bir sevkiyatın içerisinde oldukları görülüyor. Yani bu sevkiyatları kilolarla ifade etmiyorlar tonlarla ifade ediyorlar. Tonlarla ifade ettikleri de pahalı uyuşturucu 'eroin – kokain ekseninde' özellikle Çetin Gören'in Avrupa'nın en büyük kokain kaçakçısı olduğu ifade ediliyor. Şimdi böyle olunca ve 8 tondan bahsediliyor, 14 tondan bahsediliyor yani Avrupa'da yapmış olduğu kaçakçılığın altına imza atmış olduğu rakamlar bunlar.

8 ÜLKEYLE MÜŞTEREK OPERASYONUN SON DERECE ÖNEMLİ
Böyle olunca açıkçası Türkiye'nin diğer 8 ülkeyle beraber ortaya koymuş olduğu bu operasyon; terörün bağlantılarını, ağını kopartmak adına son derece büyük bir değer taşıdığını görüyoruz. Bu tabii aynı zamanda milyarlarca dolar para demek aslında belki şu an ele geçen para 70 milyon lira seviyesinde ama bunun altında son derece büyük rakamlar olduğu ve bu rakamların birtakım sadece mafya ve uyuşturucu kaçakçıları üzerinden değil istihbarat servisleri ve terör örgütleri tarafından paylaşıldığı gözüküyor ve bunlar başta Türkiye olmak üzere bölgenin istikrarsızlaştırılması adına yapılan örtülü operasyonlarda ve terörün fonlanmasında kullanılıyor bu anlamda açıkçası operasyonun anlamı son derece büyük. Bir diğer tarafıyla bu operasyonu icra ederken eş güdüm içerisinde birtakım ülkelerle hareket ediliyor olması da büyük bir değer taşıyor. Sonuçta bu ülkelerle iş birliği çok kolay sağlanabilen bir şey değil. Türkiye'de yapıyorsunuz ama 'daki baca Peru'daki baca eksik kalınca açıkçası çok kolay bir şekilde toparlıyorlar ve yeni ikame yolları buluyorlar.

Avrupa'nın uyuşturucu ihtiyacının yaklaşık yüzde 85'i terör örgütleri tarafından sağlanıyor. Bu parayı sadece kendi ceplerine atmıyorlar burada iş birliği içerisine girdikleri birtakım etki odakları, güç odakları ve istihbarat servisleri var, bu para bunların arasında paylaşılıyor ve bunlar uluslararası örtülü operasyonların fonlanmasında kullanılıyor.