Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bosna Hersek ve Karadağ ziyareti sonrası uçakta gazetecilerle sohbet etti.

''ADETA YALAN FABRİKASI GİBİ ÇALIŞIYORLAR''

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medya düzenlemesi ile ilgili de açıklamalarda bulundu.

AK Parti'nin yalan terörüyle ilgili çalışmalarına ilişkin soru üzerine Erdoğan, Türkiye'nin "yalan terörü" olarak ifade ettiği saldırılara çok sık maruz kaldığını, FETÖPKK ve diğer terör örgütlerinin her mecrada türlü yalanlarla ülkeyi hedef aldıklarını belirterek, şunları kaydetti:

 CHP ve Bay Kemal başta olmak üzere muhalefet partileri de bu yalanlara çok teşne. Adeta yalan fabrikası gibi çalışıyorlar. Dijital terör deseniz, o da sürekli iş başında. Bunlara karşı yasal düzenlemelerimiz elbette oldu ama çok daha güçlü adımlar atmamız kaçınılmaz. Yalan terörüyle mücadele etmekte kararlıyız.

Arkadaşlarımız Türkiye'deki verinin Türkiye'de kalacağı, vatandaşlarımızın kişilik haklarını, verilerini koruyacak gerek geleneksel gerek yeni iletişim mecralarındaki itibarsızlaştırma, karalama, yalan ve iftira kampanyalarına karşı duracak yeni bir yasa çalışması için teknik bir çalışma yürütüyorlar. En kısa zamanda hazırlıklar tamamlanacak. Meclis açılır açılmaz bu konu Meclisimizin gündemine getirilecektir.

''BİZ BUNLARLA UĞRAŞAMAYIZ. BEDEL ÖDEYECEKLER''

Bu konunun Türkiye ve demokrasi için önemine işaret eden Erdoğan, hem bireysel hak ve özgürlükleri koruyacak hem de millete, devlete yönelecek sistematik dezenformasyon ve yalan terörüne karşı milli güvenliği koruyacak bir yasal zeminin ortaya konmasına katkı vereceklerini söyledi.

Tabii sadece yalan olayı da değil. Twitter gibi sosyal medya platformlarının burada sadece kuru kuruya bir ofis açmasını kastetmiyoruz. Gelecekler, burada personeliyle, her şeyiyle bulunacaklar ve herhangi bir ihlal durumunda cezası da verildiği zaman bu cezaları da tahsil edilecek.

Şu an itibarıyla bakıyorsunuz Twitter'ın, Facebook'un, hiçbirisinin herhangi bir yanlış iş yaptıkları zaman muhatap alınabilecek bir özellikleri yok. Biz bunlarla uğraşamayız. Bedel ödeyecekler. Başka çaresi yok bu işlerin.