Bakanlar Kurulu Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında toplandı. Beştepe'deki toplantının gündeminde Kovid19 ile mücadele ve İsrail'in Filistin saldırıları vardı.

Toplantının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklama yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şekilde:

Salgın sebebiyle gönlümüzce bir bayram geçiremediğimiz açıktır. Tam kapanma sayesinde salgını büyük ölçüde kontrol altına aldık.

Sokağa çıkma kısıtlamasını hafta için 2105 olarak, hafta sonu ise tamamen kapalı olacak. Ayrıntıları yayınlanan genelgede yayınlanan hususların salgın kurallarına uygun bir şekilde devam etmesini istiyoruz.

Ay sonuna kadar vaka sayılarını daha da aşağı çekmek için tedbirlere uyumunuzu rica ediyorum. Aşı programına hız veriyoruz. Öğretmenler başta olmak üzere riskli grupların aşılanması için çalışıyoruz. Belirlenen tedbirler, hayata geçirilen uygulamalar bir an bu salgının üstesinden gelmek için uygulanmaktadır.

Ramazan ayı boyunca uyguladığımız kısmi ve tam kapanma tedbirleri sayesinde salgını yeniden büyük ölçüde kontrol altına aldık.

 1 Haziran'dan itibaren başlayacak kademeli normalleşmenin ikinci etabını da görüştük. Bu konudaki uygulama esaslarını paylaşacağız.

Salgının süresi uzadıkça sabırların tükendiğini biliyoruz. İnşallah en zorunu geride bıraktık ama bir müddet daha ittiyatlı gitmek mecburiyetindeyiz.

Bundan sonra eskisi kadar kapsamlı ve kısıtlayıcı tedbirlere ihtiyaç olmayacağını ümit ediyoruz.

Salgının başından beri vatandaşımızın işini, aşını ve sağlığını düşündük.

Yaklaşık 645 bin emeklimizin maaşını 1500 TL'ye çıkarttık.

Sorumluluk üstlenmeyip, elini taşın altına koymayıp klavye ve ekran silahşorlüğüyle gezenlerin asıl niyetlerinin ve hesaplarının farkındayız.

Sadece merkezi yönetim bütçesinden yaptığımız harcamalar şimdiden 79 milyar liraya ulaştı. Bu rakam yıl sonunda 104 milyar lirayı bulacak.

Merkezi yönetim bütçesiyle birlikte nakdi ödemelerin tutarı şimdiden 134 milyar lira olarak gerçekleşirken bu rakam, haziran sonu 181 milyar lirayı bulacaktır.

Salgının başladığı günden bu yana toplamda 661 milyar liralık kaynağı insanımızın emrine vermiş olduk.

ESNAFA HİBE DESTEĞİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, esnafa iki grup halinde destek sağlanacağını, birinci gruptaki 235 bin esnafa 5 bin lira hibe ödemesi yapılacağını açıkladı:

Sayıları 235 bine ulaşan ilk grupta yer alan işletmelere bir defaya mahsusu 5 bin TL'lil hibe ödemesi yapacağız.

2. grupta 1 milyon 150 bini aşkın işletmeye 3000 lira hibe desteği vereceğiz.

Kuraklıktan zarar gören çiftçimizin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi'den olan kredileri ertelenecek.

Bakliyat alım fiyatlarımız ton başına kırmızı mercimekte 5 bin lira, yeşil mercimekte 4 bin 150 lira, nohutta ise 4 bin 50 lira olarak belirlenmiştir.

Bu yıl için yaş çay alım fiyatı kilo başına 3,87 liraya, destekleme ile birlikte 4 liraya yükseltilmiştir.

Ton başına sert ekmeklik buğday alım fiyatını 2 bin 250 liraya, arpa alım fiyatını 1750 liraya yükseltiyoruz.

Ton başına hububatta 275 lirayı, bakliyatta ise 910 lirayı bulan prim ve destekler verilerek üreticilerimizin giderlerine katkı sağlanacak.

Açıkladığımız alım fiyatları, diğer kamu kurumları için de referans fiyat olacak, farklı fiyatlandırma yapılmayacak.

TERÖR ÖRGÜTÜ PKK'YA BÜYÜK DARBE

Cumhurbaşkanı Erdoğan MİT'in sürdürdüğü çalışmalar neticesinde PKK'nın Suriye sorumlusu Irak'ın kuzeyinde etkisiz hale getirildiğini duyurdu:

PKK'nın Suriye genel sorumlusu Sofi Nurettin kod isimli terörist Irak'ın kuzeyinde etkisiz hale getirilmiştir.

Pek çok kanlı eylemin faili olan bu terörist, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarında askerlerimize karşı yapılan pek çok saldırının da sorumlusudur.

Millete vaat edecek hiçbir şeyi olmayanlar, ülkenin vaktini ve enerjisini kısır çekişmelere, suni gündemlere, proje aktörlere yönlendirme çabası içindedirler. Bu sinsi çırpınışların amacı, salgın sürecini geride bıraktığımızda hiç olmadığımız kadar yakınlaştığımızı göreceğimiz büyük ve güçlü Türkiye'nin önünü kesmektir.

(PKK'nın Suriye sorumlusu Sofi Nurettin) Gara Operasyonu sırasında 13 masum insanımızın şehit edilmesi talimatını verenlerden biri yine bu teröristtir.

"Etkisiz hale getirilen Sofi Nurettin'in durumu, PKK/KCK ile PYD/YPG'nin aynı örgüt olduğu gerçeğini inkarı mümkün olmayacak şekilde ortaya koymuştur.

En büyük üzüntümüz, ülkemizde hala çetelerden medet umacak kadar zavallılaşan, küçülen haysiyet fukarası kişiliklerin olduğunu görmektir.

Bu ülkeye ihanet eden, kurşun sıkan, insanımıza zarar veren, vatanımızın bütünlüğüne, milletimizin birliğine, devletimizin bekasına tehdit oluşturan herkesi aynı akıbetin beklediğini hatırlatıyorum.

Terör örgütleri gibi suç çeteleri de zehirli bir yılan gibidir. Onlarla aynı çuvala girerseniz daha sonra başınıza geleceklere rıza göstermiş olursunuz.

''ÇOCUKLAR ÖLDÜRÜLÜRKEN DEĞİL UYURKEN SUSULUR''

Erdoğan Kudüs'teki İsrail zulmüne sessiz kalanlara da tepki gösterdi:

Çocuklar öldürülürken değil uyurken susulur

Bugün tekrar hatırlatıyorum, 84 milyon hep birlikte Kudüs nöbetimizi devam ettiriyoruz, devam ettireceğiz.

Bugün Biden'ın İsrail'e silah onayıyla ilgili imzasını gördük. Lafa geldiğinde silahsızlanma konuşuyorlar.

(ABD ve İsrail'in silah anlaşması) Sayın Biden, sözde Ermeni soykırımında Ermenilerin yanında yer aldı. Şimdi de ciddi manada orantısız şekilde Gazze'ye saldıran ve yüz binlerce insanın şehadetine vesile olan bu olayda da ne yazık ki siz kanlı ellerinizle bir tarih yazıyorsunuz.

İsrail hukuk tanımazlığını bir kez daha göstermiştir. Bunlar, 56 yaşındaki yavruları öldürecek kadar, kadınları yerlerde süründürerek öldürecek kadar, yaşlı insanları öldürecek kadar katil. Bunların eşi benzeri yok.

ABD'nin ve onu takip eden ülkelerin 2017 sonunda Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak ilan etmeleri, bu katil devletin kan dökme iştahını artırmıştır.

Bir yandan Kudüs'ün mahremiyetine el uzatan diğer yandan Gazze'deki sivilleri insafsızca bombalayan içinde medya gruplarının olduğu devasa bir binayı da bombalayarak yerle bir edenler, işte bu terör devleti İsrail'dir.

Filistinli çocukların bombalarla ölmesi ile ilgilenmeyenler, İsrailli çocukların füze seslerinden korkması karşısında dehşete kapılabilmektedir. Halbuki çocuklar öldürülürken değil, uyutulurken sessiz kalınmalıdır.

Kudüs'ün 3 dinin temsilcilerinden oluşan bir komisyon tarafından yönetilmesi, günümüz şartlarında en doğru ve tutarlı yol olacaktır.

İsrail'in Kudüs'te ve Gazze'de yaptıklarına destek veren diğer ülkeler, çocuk katillerinin günahlarına ortak olmak suretiyle tarihe, insanlığa karşı işledikleri bu suçun karasıyla anılacaklardır.

Gelinen noktada artık Kudüs konusunda ayrı bir düzenlemeye ihtiyaç olduğuna inanıyoruz.

 BM'yi, BMGK'yi, İslam İşbirliği Teşkilatı'nı ve diğer tüm uluslararası kuruluşları etkin şekilde Kudüs ve Filistinli mazlumlar için harekete geçmeye çağırıyoruz.

Tehdidin önüne geçmenin mevcut durumdaki en hızlı ve etkin yolu Kudüs'ü teklif ettiğimiz şekilde yeni bir yönetim statüsüne kavuşturmaktır.