İsveç ve Finlandiya, PKKFETÖ konusunda henüz kaydadeğer bir adım atmamış olmalarına rağmen NATO'ya üyelik taleplerini Ankara'nın bir gün mutlaka onaylayacağını düşünüyor. Ancak Türkiye'deki 'havayı koklayan' Amerikalı yetkililere göre durum tam tersi yönde.  

Türkiye ve Macaristan'ın mevcut pozisyonu hakkında bir haber yayınlayan ABD merkezli CNN International, NATO yetkililerinden görüş alarak hazırladığı analizde şu çarpıcı ifadeye yer verdi:

"Ne yazık ki Batılı yetkililer, 'NATO yanlısı çete' için Türkiye'nin geri adım atacağı konusunda giderek daha da kötümser."

Stockholm ve Hensinki'nin 11 Temmuz'daki NATO zirvesinde İttifak'a katılmak istediğini ancak yetkililerin şimdiden bu tarihin sonrasını düşünmeye başladıklarını bildiren CNN, bu iki ülkenin NATO'ya katılmalarına Türkiye ile birlikte Macaristan'ın da karşı çıktığını hatırlattı. 

CNN'e görüş veren Ortadoğu Enstitüsü Türkiye programı analisti Gönül Tol, Rusya'nın Türkiye ekonomisi için cankurtaran mahiyetinde olduğunu iddia ederek şunu söyledi: 

"Rus parası olmasaydı Erdoğan asgari ücreti artıramaz ve öğrencilere mali destek sağlayamazdı. Şimdi deprem sonrası konutların toplu şekilde inşa edileceği sözünü veriyor. Dolayısıyla Rusya, Erdoğan için hâlâ çekici bir ortak."

İsveç ve Finlandiya'nın Türkiye ile 'teröristlerin iadesi' konusunda mutabakat imzaladığına değinmeyen CNN, konuyu AnkaraMoskova yakınlaşması kolaycılığı ile izah etmeye çalışarak haberin devamında şu ifadeleri kullandı:

FİNLANDİYA İSVEÇ'TEN AYRILABİLİR 

Seçimlerde Erdoğan'ın kazanması halinde Türkiye'nin politikasının ne olacağı hakkında temelde 3 ayrı görüşü benimsemiş grup hakim. Birincisi, iyimserler...

Bu grup, NATO'nun bir parçası olmaktan büyük faydalar elde eden Türkiye'nin eninde sonunda çıkarları için en uygun olanı yaparak İsveç ve Finlandiya hakkındaki itirazı bırakacağına inanıyor. 

İyimserlerden daha büyük bir grubu oluşturan yetkililer ise tersini düşünüyor. CNN ile konuşan yetkililerin geneli karamsar. Erdoğan'ın pozisyon değiştirme ihtimalinin 11 Temmuz'dan önce sıfıra yakın olduğunu düşünüyorlar ve şimdiden 11 Temmuz zirvesinin daha ötesini hesap etmeye başladılar. 

CNN'e konuşan bir NATO diplomatı, "Finlandiya'nın İsveç'ten ayrılıp üyeliğe tek başına girme olasılığının giderek arttığını düşünüyorum" dedi. 

NATO'nun diğer bazı üyeleri ise her ülkenin de engellenmesi konusunda gerçek bir olasılık görüyor ve NATO'nun böyle bir senaryoyu nasıl yönetebileceğini düşünüyor. 

Türkiye'nin dışında, daha az karmaşık olsa da bir de Macaristan sorunu var. 

Başbakan Viktor Orban, İskandinav ülkelerin katılmasına karşı olmadığını açıkça belirtti ancak kararın resmileşmesini geciktirmenin yollarını bulmaya devam ediyor. 

Victor Orban, Recep Tayyip Erdoğan ve İlham Aliyev

Orban'ın ayak sürümek istemesinin birkaç nedeni var. Finlandiya ve İsveç, Macaristan'ı hukukun üstünlüğü sicili nedeniyle eleştirdiler. Yakın zamanda verdiği bir röportajda Orban bu konuya değinerek şöyle demişti: "Birileri Macaristan hakkında utanmazca yalanlar yayarken askerî bir sistemde nasıl bizim müttefikimiz olmak isteyebilir?"

Orban'ın ayak sürümesine rağmen eğer Türkiye ikna edilirse Macaristan'ın da mevcut tavrından vazgeçeceği yaygın olarak kabul ediliyor. 

Bir anlaşmaya varılana kadar İttifak'ın geleceği belirsiz olacak. Ancak Finlandiya ve İsveç, Ukrayna ihtilafının başlamasından buyana fiilen bir taraf seçtiler. Savaş aniden sona ererse tarafsız bir konuma geri dönmeleri pek olası görünmüyor. 

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu 27 Şubat'ta "İsveç'in NATO üyeliğine evet dememiz mümkün değil" demişti.