ABD’nin son dönemde Uygur Türklerini kışkırtmak için hazırlık yaptığı belirtiliyor

ERDEM ATAY
ABD, Çin’e karşı sürekli piyasaya sürdüğü “Uygur kartını” bir kez daha kullanmaya hazırlanıyor. Son dönemde Uygur Türklerine ilişkin Çin yönetiminin baskılarını anlatan raporların yayımlanması ve Amerikalı senatörlerin Çin’e yaptırım uygulanması için ABD Kongresi’ne mektuplar yazması, yapılan hazırlıkların sadece bir parçası.

ABD KONGRE’YE GETİRDİ

Geçen haftalarda Birleşmiş Milletler Irk Ayrımcılığını Ortadan Kaldırılması Komitesi’nin hazırladığı bir rapor ortaya çıktı. Raporda Çin’in, 1 milyon Uygur Türkü’nü toplama kamplarında tuttuğu iddia edilmiş, bunların serbest bırakılması talep edilmişti. Çin ise bu rapora “içişlerimize karışmayın” yanıtını vermiş, buraların da toplama kampları değil, siyasi eğitim merkezi olduğunu açıklamıştı. Bu açıklamalar üzerine nisan ayında Amerikalı Senatör Marco Rubio, 17 senatörün de imzasıyla birlikte konuyu Kongre’de taşımış, Kongre’ye gönderdiği mektupta Çin’e yaptırım uygulanmasını istemişti.

SEÇİM KAMPANYASI

ABD’de son dönemde artan Uygur tartışmasının neden gündeme getirildiğine ilişkin Aydınlık’ın sorularını yanıtlayan Dr. Barış Adıbelli, ABD’nin şu sıralarda çok tehlikeli bir kumar oynadığını savundu. ABD’nin Çin’de Uygur meselesini kaşıdığını ve oradaki bir takım olumsuz gelişmeleri Çin’e karşı kullanmak için hazırlık yaptığını söyleyen Adıbelli, “Uygurlar, ABD’nin umurunda değil. Önemli olan Çin’i zayıflatmak. İddiaları dile getiren Senatör Marco Rubio’nun ise tek derdi, kasım ayındaki ara seçimlerde tekrar senatör olarak seçilebilmek. Uygurları seçim kampanyası için kullanıyor. Maalesef ABD, diğer ülkelerin yumuşak ve hassas olduğu her türlü sorunu bir koz olarak saklayıp kullanıyor” ifadelerini kullandı.

AYNI SENARYO

“ABD inanç özgürlüğü ve insan hakları üzerinden Çin’i şer imparatorluğu olarak ilan etmeye hazırlanıyor” diyen Adıbelli, 1980’lerde ABD Başkanı Reagan’ın Sovyetler Birliği’ni şer imparatorluğu olarak adlandırmasını hatırlattı. Barış Adıbelli, Çin’e karşı operasyonun bir parçasının da Türkiye olduğunu dile getirdi. Burada yakın zamanda planlanan bir kışkırtmanın Türkiye kamuoyuna da yansıması olacağının altını çizen Adıbelli, şu vurguları yaptı:

TÜRKİYE’DE KAMUOYU YARATMA ÇABALARI

“Şimdi burada Trump bir yaptırım kararı alırsa bu durumun Türkiye kamuoyuna yansıması olur. Kamuoyu, Hükümet’ten ve öteki siyasi partilerden benzer bir tepki beklentisi içine girer, zira Uygur meselesi Türk toplumunda hassas ve duygusal bir mesele, halk bu meseleye kayıtsız kalmaz. Hele de yerel seçimlerin arifesindeyken, ister istemez siyaset malzemesi yapılır. Bu bağlamda özellikle milliyetçi muhafazakâr seçmeni görmezden gelemezsiniz. Hatırlanacağı üzere 2015 yılında yine Uygur meselesi nedeniyle Türkiye’de Çinli zannedilen Koreli turist grubuna saldırı olmuştu; hatta öyle bir durum oldu ki çekik gözlü olan herkes Çinli zannedilmekten çekinir hale geldi. Türk turizmine en büyük darbe bu olaylardır. Hâlâ bu olayların sıcaklığı geçmemişken, Türkiye’nin Çin’den turist beklentisine girmesi ve birilerinin kendi kontrolü dışında Uygurları devreye sokması, turizmi tehlikeye sokacaktır.” Son dönemde iki ülkenin ticari ilişkilerinde büyük adımlar atılmasına dikkat çeken Adıbelli, ABD’nin bu mesele üzerinden Türkiye ile Çin ilişkilerine doğrudan zarar vermeye çalıştığını belirtti. ABD’nin bu hamleyle bir taşla iki kuş vurmayı planladığını savunan Dr. Adıbelli, Uygurları başka devletlerin kontrolüne bırakmanın hiç doğru olmadığını söyledi.