Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çiftçiler için duyurduğu 10 müjde arasında bulunan 'gübre' maddesine ilişkin ayrıntıları Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci açıkladı. 

Erdoğan, Gaziantep Nurdağı'nda köy evlerinin anahtar teslim törenindeki konuşmasında "Tarımsal üretimin en büyük girdisi olarak üre gibi azotlu gübrelerde dışa bağımlılığı azaltacak önemli bir projeyi devreye alıyoruz" demişti. 

O projenin Filyos'a dev bir gübre fabrikası olduğu ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanı Kirişci, Karadeniz'den çıkan doğalgaz ile Filyos Endüstri Bölgesi'nde 1 milyon 855 bin ton kapasiteli gübre fabrikaları kurulacağını söyledi. 

TÜKETİMİN 3'TE 1'İ KARŞILANACAK 

"Sabit yatırım tutarı 31,5 milyar lira olan ve 4 yılda tamamlanacak bu yatırımla, ülkenin gübre tüketiminin 3'te 1'i karşılanarak, en büyük tarımsal girdide dışa bağımlılık önemli ölçüde azalacaktır" diyen Kirişçi, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan 10 projenin tarımsal üretim altyapısını güçlendireceğini kaydetti. 

Karadeniz'de keşfedilen doğalgazın Türkiye'nin 35 yıllık ihtiyacını karşılayacak kapasitede olduğuna dikkat çeken Kirişci, "Gaz şu anda ulusal hattımıza entegre edilmek üzere. Bundan sonra doğalgazı olan ve bunu da en iyi şekilde kendi vatandaşlarının refahı, kendi ekonomisinin gelişmesi, kendi sanayisinin enerji kaynağı olarak kullanıyor olacağız" dedi.

Vahit Kirişci

TÜRKİYE KENDİ GÜBRESİNİ ÜRETECEK

Kirişci, Filyos'a kurulacak dev gübre fabrikasına ilişkin şunları söyledi:

"Birinci projemiz, üretimin en büyük girdisi olan üre gübresinin Karadeniz gazıyla Zonguldak'ta üretilmesine başlanmasıdır. Karadeniz gazı, ilk keşiften üretime kadar dünyanın en kısa sürede yapılan deniz saha geliştirme projesi olarak da gurur duyduğumuz bir proje oldu. Ülkemizde yıllık ortalama 6 milyon ton gübre tüketilmekte olup bugünkü fiyatlarla maliyeti yaklaşık 60 milyar liradır. Karadeniz'den çıkan doğalgaz ile Filyos Endüstri Bölgesi'nde 1 milyon 855 bin ton kapasiteli gübre fabrikaları kurulacaktır. Sabit yatırım tutarı 31,5 milyar lira olan ve 4 yılda tamamlanacak bu yatırımla, ülkenin gübre tüketiminin üçte biri karşılanarak, en büyük tarımsal girdide dışa bağımlılık önemli ölçüde azalacaktır."

ÜRE, AMONYUM NİTRAT, POTASYUM NİTRAT...

Kirişci, kurulan gübre fabrikalarında, 581 bin ton üre, 660 bin ton kalsiyum amonyum nitrat, 330 bin ton DAP, 224 bin ton amonyum sülfat ve 60 bin ton potasyum nitrat gübresi üretileceğinin bilgisini verdi, bugünkü fiyatlarla yeni kurulacak gübre fabrikalarında üretilecek gübrenin maliyetinin 19 milyar liranın üzerinde olmasını öngördüklerini söyledi.

ÇİFTÇİLER ÜRÜNÜNÜ MUTLAKA SATACAK

Kirişci, 2. projenin, sözleşmeli üretime dair olduğunu belirterek, bu yöntemle üretimi yaygınlaştıracaklarını ifade etti.

Üretici gelirini garanti altına alacaklarını dile getiren Kirişci, "Sözleşmeli üretimin yaygınlaşmasıyla, tarımsal üretimde planlamaya önemli katkı sağlayacağız. Çiftçilerimiz hasat döneminde pazarlama sorunu yaşamayacak. Tarıma dayalı ham madde ihtiyacı olan sanayicimiz istediği miktar ve kalitede ham maddeye erişim sağlayacak. Fiyat dalgalanmalarının önüne geçilerek, tarım ve gıda piyasalarında istikrar sağlayacağız" diye konuştu.

JEOTERMALE DAYALI SERACILIK

Kirişci, sera yatırımlarının yükseltilmesinin 3. proje olduğunu anlatarak, jeotermal organize sanayi bölgesi (OSB) başta olmak üzere sera yatırımı desteklerini yükselteceklerini söyledi.

"Yerinde üretim yerinde tüketim" anlayışını geliştirmek için kent tarımı uygulamalarının en önemli ayağı olan tarıma dayalı ihtisas OSB'lerini (TDİOSB) yaygınlaştıracaklarını vurgulayan Kirişci, şöyle devam etti:

"Jeotermal enerji potansiyeli yönünden Avrupa'da 1., dünyada ise 7. sıradayız. Şunu da gururla belirtmek istiyorum. Jeotermal seracılıkta dünya lideriyiz. Bugün itibarıyla 57 olan TDİOSB'lerin, jeotermal kaynaklarımızı kullandığımız gibi rüzgar, güneş ve biyokütle gibi yenilenebilir enerji kaynaklarımızı kullanarak sayılarını artıracağız. Bu kapsamda, önümüzdeki 5 yılda TDİOSB sayımızı 100'e çıkararak, ilave 5 milyon ton sebze üretip, 200 bin kişiye yerinde istihdam oluşturacağız. Böylece temiz enerjiyle çevremizi korurken enerji maliyetlerini önemli ölçüde aşağıya çekeceğiz. Hem enerjideki dışa bağımlılığı azaltacağız hem de daha ucuza ürün üretmiş olacağız."

SU TASARRUFU YÜZDE 50'YE ÇIKACAK

Kirişci, sulama konusunun 4. proje olduğuna dikkati çekerek, basınçlı sulama altyapısını güçlendirme çalışmalarıyla tarımda verimi artırdıklarına dikkati çekti.

Ülkede kullanılan suyun yüzde 77'sinin tarımsal sulamada harcandığına işaret eden Kirişci, şu ifadeleri kullandı:

"Küresel iklim değişikliğinin sonucu, 2030 yılı itibarıyla, sulanan tarım arazilerinde yüzde 78 su açığı olacağı tahmin edilmektedir. Bu gerçekten hareketle su varlığımızı verimli bir şekilde kullanmak için çalışmalarımıza hız verdik. Eski sulama sistemlerinin modernizasyonu ve yeni yapılacak sulama sistemlerinde, borulu sisteme geçerek şu an yüzde 32 olan su tasarrufunu yüzde 4550'ye çıkaracağız. Böylece 6 milyar metreküp su tasarrufu sağlanacak. Tasarruf edilebilecek bu suyla 11 milyon da ilave alan sulanabilir ve 7 milyar lira net zirai gelir artışı sağlanarak 990 bin kişiye istihdam sağlanabilir. Ayrıca üreticilerimizin bireysel basınçlı sulama sistemlerine yüzde 50 hibe desteği vermeye devam edeceğiz."

DAMIZLIKTA TÜRKİYE MERKEZ OLACAK

Kirişci, ülke hayvancılığını geliştirmek, ülkeyi dünyanın önemli damızlık hayvan üretim merkezlerden biri haline getirmek ve Türkiye'nin kırmızı et ve süt konusunda gıda arz güvenliğini sağlamak için de 3 etkin projeyi hayata geçireceklerini vurguladı.

Bu kapsamda açıklanan 10 müjdenin 5, 6 ve 7. projelerinin hayvancılığı geliştirmeye yönelik olduğunu hatırlatan Kirişci, şu ifadeleri kullandı:

"Ayrıca bu projeler kapsamında 6 Şubat'ta yaşadığımız Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerde hayvan varlığımızın yüzde 17'sinin olması nedeniyle, bölgede hayvancılık sektörünün gelişmesi için pozitif ayrımcılık uygulayacağız. 5. projemizle, 50 baş üzeri büyükbaş ari damızlık üretim merkezlerini teşvik edeceğiz. 6. projemizle, aile tipi işletmelere büyükbaş ve besi hayvancılığı desteği sağlıyoruz. Her haneye en az 1 asgari ücret garantisi veriyoruz. Ayrıca sözleşmeli besicilikle tarımda 'yerli ve milli üretim' hamlemizde yeni bir aşamaya geçtik. Sözleşmeli besicilikte sağladığımız 'alım garantisi' ile maliyete göre fiyat politikasıyla üreticimize mutlak kârlılık sunuyoruz. Sözleşmeli besicilik ile kırmızı ette fiyat istikrarı ve piyasa regülasyonunu da hedefliyoruz. Sözleşmeli besicilikle, hayvancılık yapan çiftçilerimiz kazansınlar, emeklerinin karşılığını alsınlar istiyoruz. 7. projemizle, afet bölgesindeki çiftçilerimize sıfır faizli kredi veriyoruz."

KÖY EVLERİ MODELİ YAYGINLAŞACAK

Kirişci, diğer projelerin kırsal kalkınmayı güçlendirerek tarımsal üretimde yaşanılan sorunlara çözüm sunacağını belirterek, kırsalın cazibe merkezi haline getirilmesi gerektiğini bildirdi.

Bu nedenle, kırsal alanların ekonomilerini canlandırmanın ve tarım, hayvancılık ve diğer sektörlerde verimliliği artırmanın, gıda güvenliğini ve nüfusun sağlıklı olmasını sağlamak açısından önemli yararı bulunduğunun altını çizen Kirişci, şunları kaydetti:

"Ayrıca, kırsal kalkınma, kırsal alanlardaki insanların yaşam kalitesini artırarak kırsal göçü de azaltmada önemli bir argümandır. Bu minvalde, kırsal kalkınma ve kırsalın cazibe merkezi haline gelmesi için bazı önemli adımların atılması gerekiyordu. Bunlar arasında, kırsal hizmetlerin iyileştirilmesi ve erişimin artırılması, kırsal alanların altyapılarının geliştirilmesi, gerekli yatırımların yapılması ve insan kaynaklarının geliştirilmesi yer almaktadır. Bu doğrultuda, deprem bölgesinde kırsal alanların cazip hale gelmesi için planlayarak uygulamaya koyduğumuz köy evleri modelinin ülke satına yayarak kırsalı cazibe merkezi haline getireceğiz. Böylece gençlerin ve kadınların kırsala ilgisini artıracağız."

İLK EVİM KAMPANYASI'NDA AKILLI KÖY EVİ

Bakan Kirişci, 8, 9 ve 10. projelere ilişkin ise şu bilgileri verdi:

"8. projemizle, gelişmiş altyapısıyla akıllı köy evleri modelini ortaya koyuyoruz. Depremden etkilenen kırsal kesime 143 bin 261 köy evi inşa edeceğiz. 22 Nisan'da Kahramanmaraş'ın Türkoğlu ve Gaziantep Nurdağı ilçelerimizdeki köylerimizde köy evlerini vatandaşlarımıza teslim ettik.

9. projemizle, 'İlk Evim Kampanyamız' şartlarıyla 'akıllı köy evi' sahibi olma imkanı getiriyoruz.

10. projemizle, evini 'akıllı köy evine' dönüştürmek isteyen çiftçimize destek veriyoruz. Her birinin tarımımıza ve ülkemize büyük katkılar vereceğine inandığım 10 altın müjdenin sektörümüz için hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum."

ERDOĞAN'IN DUYURDUĞU 10 MÜJDE

Cumhurbaşkanı Erdoğan tarımhayvancılık sektörü için duyurduğu 10 önemli müjdeyi şöyle sıralamıştı:

1Bugün burada hepsi de özgün mimari eseri olan ahırı, köy konağı ile akıllı köy evlerini milletimizin takdirine sunuyoruz.

2Afet alanlarında köy evlerimizde hayatını sürdürecek çiftlere Ziraat Bankası ile sıfır faizli hayvancılık kredileri verecek ve hayvan ve yem alımlarını destekleyeceğiz.

3Afet alanları dışındaki bölgelerde, tüm vatandaşlarımızdan kırsal dönüşümden yararlanmak isteyenlere de el uzatıyoruz. İlk evim kampanyası şartlarıyla, akıllı köylerden ev sahibi olma imkanı getiriyoruz.

4Halen köylerde yaşayan vatandaşlarımızdan mevcut evini yıkıp, bu modele uygun, sağlam eve kavuşmak isteyenlere de uygun şartlı finansman sağlayacağız.

5Ülkemizdeki et ve süt fiyatlarına çözüm getirecek bir adım atıyoruz. Kırsal dönüşüm kapsamında teşvikler vereceğiz.

6Sözleşmeli üretim modeli ile aile tipi işletmelerde besi hayvancılığını destekleyeceğiz, her haneye bir asgari ücret garantisi vereceğiz.

7Tarımsal üretimde basınçlı sulama altyapısını güçlendirerek birim alanda daha çok rekolte ve gelir elde edilmesini sağlayacağız

8Sözleşmeli üretimi yaygınlaştıracağız, arz güvenliğini temin edeceğiz.

9Jeotermal organize sanayi bölgeleri başta olmak üzere sebze ve meyve yetiştirme amaçlı sera yatırımlarındaki desteği artıracağız.

10Tarımsal üretimin en büyük girdisi olarak üre gibi azotlu gübrelerde dışa bağımlılığı azaltacak önemli bir projeyi devreye alıyoruz.