Prof. Dr. Örsan Öymen'in, Twitter'daki şahsi hesabından yaptığı açıklamalar özetle şöyle:

"2526 Temmuz 2020 tarihinde gerçekleşecek olan  37. Olağan Kurultay'da  Üyesi aday adayı olmaya karar verdim."

"(…) Parti Meclisi üyeliğine resmen aday olabilmek için gerekli olan en az 10 kurultay delegesi imzasının alınması koşulunu yerine getirdim."

"Genel Başkan  beni de Bilim Yönetim Kültür Platformu Parti Meclisi üyesi aday listesine koydu. Kendisine teşekkür ediyorum. Bu listede 12 adaydan 8'i seçilecek, 4'ü elenecek."

"ADIMIN YER ALMADIĞI 'ANAHTARCIK' LİSTELERİ ÇIKMAYA BAŞLADI"
"Oylamaya geçilmeden önce, aleyhimde, kimler tarafından hazırlandığını bilmediğim ve adımın yer almadığı 'anahtarcık' listeleri çıkmaya başladı bile."

"Son duruma göre 726 kadar oy aldım, anc Meclisi'ne giremedim. 6070 kadar daha fazla oy alabilseydim tekrar PM üyesi olacaktım."

"Öte yandan, benimle aynı listede yarışan '10 Aralık' hareketinin öncülerinden 'ın yüksek bir oyla rahat bir biçimde seçilmesi düşündürücüdür. Atatürk ile sorunu olanların bu partide bu kadar rahat seçiliyor olmasını halkın takdirine bırakıyorum."

"Oylama öncesi dağıtılan 'anahtar' listelerin büyük çoğunluğunda benim adım yoktu, Burhan Şenatalar'ın adı vardı. Bu listeleri hazırlayıp dağıtanlar bu partiyi işgal edenlerdir. Bunu da somut bir eylem ve kanıtla tarihe bir not olarak düşmüş olduk."

"Kaybedilen bir şey yok, öğrenilen çok şey var: Parti yönetimindeki yapıyı somut bir vaka ile deşifre ettik!"

ŞENATALAR: "'ATATÜRK TARTIŞILAMAZ' DİYE SAÇMA BIR GÖRÜŞÜM HİÇBİR ZAMAN OLMADI"
10 Aralık 2005'te kendilerini "10 Aralık Hareketi" olarak adlandıran bir grup, İstanbul'da 'ye karşı bir toplantı gerçekleştirdi. 10 Aralık Hareketi'nin Sözcüsü ise Prof. Dr. Burhan Şenatalar'dı.

Şenatalar; "'Atatürk tartışılamaz' diye son derece saçma bir görüşüm hiçbir zaman olmadı" ifadelerini kullanmıştı.

"KEMALİST ANLAYIŞLA MESELEMİZ VAR…"
Şenatalar o dönem şunları söylemişti:

"Atatürk döneminde yapılan bazı şeyleri eleştirmek tabu değil. O dönemin de kusurları olmuştur ve eleştirilebilir. Ancak hataları, kusurları değerlendirirken o dönemin koşullarını da göz ardı etmeme şartıyla. Atatürk ile değil ama kimilerinde gördüğümüz Kemalist anlayışla meselemiz var. Çünkü bu anlayış tarihi doğru okuyamıyor. Bizim gözümüzde bu tip insanların İkinci Dünya savaşında dağlara kaçıp, savaşın bittiğinden haberi olmayan Japonlardan farkı yok."