Şahin Mengü, dün kendisine ait sitede, “Bu hata değilse başka bir şeydir” başlıklı yazısında, Kılıçdaroğlu’nun Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu ile ilgili söylemlerine karşı çıktı. Mengü yazısının girişinde, Kılıçdaroğlu’nun Davutoğlu ve Babacan için “Ortak noktalarımız çok fazla... Hatta yüzde 99 diyebilirim” dediğini; “Grup kurmaları için milletvekili desteği verir misiniz?” sorusuna da “Demokrasi için elbette veririz Meclis’te her parti temsil edilmeli” karşılığını verdiğini anımsattı.

KENDİNİ CHP DEĞERLERİYLE MÜCADELEYE ADAMIŞ
Davutoğlu’nun ise geçmişini inkar etmeden, “Hayatım, CHP zihniyeti ile mücadeleyle geçti” ifadelerini kullandığına dikkat çeken Mengü şu eleştirilerde bulundu:

“Bu açıklamalar karşısında ortaya şöyle bir tablo çıkıyor: CHP Genel Başkanı, hayatını CHP’nin temsil ettiği bütün değerlere karşı mücadele etmekle geçirdiğini söyleyen Ahmet Davutoğlu’nun fikirleri ile kendi fikirleri arasında yüzde 99 oranında ortaklık görüyor.

"Nedir bu değerler, laik, demokratik, halkçı, devrimci olmak. Bunlara karşı olduğunu söyleyen bir parti genel başkanı ile CHP Genel Başkanının, fikir olarak ortak noktaları yüzde doksan dokuz ise hemen işgal ettiği o Atatürk’ün koltuğunu boşaltıp fikren yüzde doksan dokuz uyuştuğunu söylediği kişilerin kurduğu partiye katılmalıdır. Anlaşılıyor ki, Davutoğlu ile fikirleri bu kadar uyuşan bir insanın CHP ile fikren uyuşması mümkün değildir.”

PARTİ TÜZÜĞÜNE AYKIRI
Kılıçdaroğlu’nun bu söyleminin parti tüzüğüne ve parti programına aykırı olduğuna da vurgu yapan Mengü, şöyle sürdürdü: “Bunu sade bir partili söylerse kesin ihraç talebiyle disiplin kuruluna sevk edilmesi gerekir. Ancak şimdiki parti yönetimi bunları söyleyenleri değil, partinin bütün kademelerinde görev yaparak gelmiş ulusalcı, Atatürkçüleri disiplin kuruluna sevk edip ihraç ettiriyor.”

GÜL’ÜN İSTEĞİ YERİNE GETİRİLİYOR
Bu düşüncelerin Kılıçdaroğlu’nun kendi inancı olduğuna inanmadığını da kaydeden Mengü, “Abdullah Gül’ün yeni kurulan partilere destek verilmesini istemesi nedeniyle söylendiği kanaatindeyim. Böyle dahi olmuş olsa, yanlış hatta yanlış ötesi bir söylemdir” ifadelerini kullandı.

CHP’NİN TARİHİ REDDEDİLİYOR
Kılıçdaroğlu’nun MYK kararı olmadan, CHP’nin Gelecek Partisi’ne kurumsal olarak destek vereceğini açıklama hakkı olmadığını belirten Mengü, yazısında şu satırlara yer verdi: “Cumhuriyetin temel değerleriyle sorunu olmayan, CHP’nin dışındaki partilerle medeni ilişkiler kurmak, gerektiğinde koalisyonlar kurmak, seçim işbirlikleri yapmak doğaldır, ama Cumhuriyetin temel değerleriyle, ülke bütünlüğüyle sorunu olan siyasi partilerle koalisyonlar kurmak, işbirliği yapmak çok temel bir değişiklik ve CHP’nin şerefli tarihini reddetmektir ki, bunu söylemek bir CHP’linin, partide hangi makamı işgal ederse etsin, haddi ve hakkı değildir.

“Davutoğlu’nun Cumhuriyet Halk Partisi için ve Kılıçdaroğlu’nun Davutoğlu’nun partisi için söylediklerine bakarak, ‘Cumhuriyet, bizzat Cumhuriyeti kuran partinin şimdiki yöneticilerinin yardım ve yataklığında tahrip ediliyor’ dersek abartmış mı oluruz?

"Çok partili hayata geçtikten bu tarafa, parti yönetimlerinde tek adamlara yer yoktur. Onun içindir ki parti tüzüğü, yetkileri, partinin yetkili organları arasında bölüştürmüştür. Genel Başkana yetkili organların kararı olmadan koalisyonlara katılmak, seçim birliktelikleri kurma konusunda tek başına karar verme yetkisi vermemiştir.

“Parti içinde tek adam haline gelen genel başkanlar bir müddet sonra partinin haklarını ve yararlarını korumak değil kendi ilkel içgüdülerinin esiri olurlar. Bu durumun devamında artık partinin yararı söz konusu değildir. Yetkili organlar, artık duruma vaziyet etmelidirler.”