CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz, Suriye'nin İdlib kentinde Türk askeri konvoyuna yönelik hava saldırısına ilişkin, "En kısa zamanda Mehmetçik'in, İdlib'de gözlem noktalarındaki askerlerimizin güvenliğinin sağlanması için gereken tedbirlerin derhal alınması artık şart olmuştur. Eğer Türkiye'nin Soçi Mutabakatı'nı daha fazla yürütme imkânı kalmamışsa, o zaman bu mutabakattan çekilmesinin de zamanı gelmiştir" dedi.

Bu saldırıdan sonra Milli Savunma Bakanlığı tarafından açıklama yapıldığına dikkat çeken Çeviköz, Soçi Mutabakatı'nı hatırlatarak, "Biz mutabakatın başından itibaren Türkiye'nin, başaramayacağı bazı misyonları üstlenmesinin çok tehlikeli sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekmiştik ve bunu sürekli olarak dile getirmiş ve vurgulamıştık" dedi.

'RUSYA VE TÜRKİYE ARASINDA CİDDİ GÖRÜŞ AYRILIĞI OLUŞMUŞTUR'

Çeviköz, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, "Önceden teröristler İdlib'in yüzde 50'sini kontrol ederken şuanda ise yüzde 90'ını kontrol ediyor ve saldırılar bu bölgeden düzenleniyor. İdlib'deki teröristler buradan dünyanın farklı bölgelerine de hareket ediyor. Bu nedenle Rusya, Suriye Ordusu'nun İdlib'teki teröristlere karşı çabalarını destekliyor" dediğini aktararak, şöyle konuştu:

"Bu ne demektir? Bu, artık Soçi Mutabakatı'nın çöktüğü anlamına gelmektedir. Rusya, Suriye ordusunun ve güçlerinin hareketlerini desteklediğini, Putin'in ağzından en yüksek düzeyde açıklamıştır. Türkiye ise bunun engellenmesi için sürekli olarak Rusya'yı uyardığını dile getirmektedir. Demek ki Rusya ile Türkiye arasında ciddi bir görüş farklılığı oluşmuştur. Bu da Soçi Mutabakatı'nın artık çöktüğü anlamına gelmektedir. O zaman yapılacak şey nedir? Biz, yeni şehit cenazelerinin gelmesini istemiyoruz. Herhangi bir şekilde İdlib'de bulunan Mehmetçik'in saçının teline zarar gelirse, bunun sorumlusu Suriye ordusu veya Rusya olmayacaktır. Onun için en kısa zamanda Mehmetçik'in, İdlib'deki gözlem noktalarındaki askerlerimizin güvenliğinin sağlanması için gereken tedbirlerin derhal alınması artık şart olmuştur. Eğer Türkiye'nin Soçi Mutabakatı'nı daha fazla yürütme imkânı kalmamışsa, o zaman bu mutabakattan çekilmesinin de zamanı gelmiştir."

'TÜRKİYE'NİN BEKLENTİLERİNİN HİÇBİRİ KARŞILANMAMIŞTIR'

Türkiye'nin Suriye toprakları üzerinde güvenli bölge oluşturulması tartışmalarına taraf olmaması gerektiğini savunan Çeviköz, "’Herhangi bir şekilde Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararına veya Suriye Devleti'nin rızasına dayanmaksızın kurulacak bir güvenli bölge hukuki temelden yoksundur. Güvenli bölgenin kurulmasıyla birlikte bölgedeki statüko devamlı bir hale gelecektir. Türkiye sürekli olarak belirli bir derinlikten ve oradaki güvenli bölgede belli bir takım koşullardan bahsetmekteydi; ama biz Türkiye’nin beklentilerinin hiç birinin karşılandığı kanaatinde değiliz. Ortaya çıkan ve henüz kamuoyuyla resmi olarak paylaşılmayan; ama sızan bilgilerden de anladığımız kadarıyla ne Türkiye'nin sözünü ettiği güvenli bölgenin derinliği sağlanmıştır ne de PYD/YPG ile ilgili olan beklentileri sağlanmıştır" dedi.

'TÜRKİYE'NİN DOĞU AKDENİZ POLİTİKASI KARAYA OTURMUŞTUR'

Çeviköz, Doğu Akdeniz'de yaşanan gelişmelerle ilgili de "Biz şimdiye kadar Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de var olmadığını söylerken, Türkiye'nin Doğu Akdeniz güç dengesinde olmadığını, Türkiye'nin Doğu Akdeniz enerji dengesinde ve enerji planlamalarında olmadığını dile getiriyoruz. Eğer Türkiye Doğu Akdeniz'de varlığı güçlü bir şekilde sürdürüyor, siyasi bakımdan gücünü hala hissettiriyor olabilseydi, Doğu Akdeniz'e kıyısı olan 7 ülkenin gerçekleştirmiş oldukları Doğu Akdeniz Gaz Forumu'nda Türkiye de olurdu. Niçin Türkiye yok? Deniyor ki; 'bizim orada 4 tane gemimiz var'. Değil 4, isterseniz 14 tane gemi bulundurun, bu bir yelken yarışması değildir. Bu, Doğu Akdeniz Oyunları değildir. Türkiye’nin Doğu Akdeniz politikası Doğu Akdeniz'in stratejik derinliğinde dayanılmaz bir sığlıkta karaya oturmuştur" diye konuştu.