AK Parti’de siyaset yaparken başbakan yardımcılığı yapan, TBMM Başkanı olan ve son olarak Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyeliği yaptıktan sonra Osman Kavala ile Selahattin Demirtaş’ı serbest bırakılması çağrısı yaptığı gerekçesiyle gelen tepkiler üzerinde istifa etmek zorunda kalan, her fırsatta FETÖ'cülere ağlayan Arınç, Süleyman Soylu'ya saldırdı.

 Geçtiğimiz hafta hapis cezası alan küfürbaz Canan Kaftancıoğlu’nu savunan Bülent Arınç son olarak, İçişleri Bakanı  Süleyman Soylu 'nun Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'a yönelik sözlerinin ardından "Bugün maalesef çok önemli kelimeler çok önemsiz ve özensiz bir şekilde kullanılıyor. 'Şerefsiz, ahlaksız, haysiyetsiz, çamur, sen şunun, sen bunun çocuğusun vs…' Bu sözler bırakın siyasetçiye bir maganda, maço erkeğin bile ağzına yakışmayan şeylerdir" diye konuştu.

Bülent Arınç: Bu, çok ahláksız, çirkin bir yakıştırmadır

Ancak bu sözleri sarf eden Bülent Arınç kendisinin geçmişte yaptığı açıklamaları unuttu. 20 Mart 2008 tarihinde Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'yı ölümle tehdit ettiği iddialarına cevap vermek için konuşan Arınç, "Cenazede soru sorulunca, ’Ölüm hepimiz için gerçek. Bunu herkes görmeli, Başsavcı da tüm siyasetçiler de görmeli. Ölüm bize şah damarlarımızdan daha yakın. Kapatma davasını bir kenara bırakın. En büyük hatip, musalla taşındaki cenazedir, susar ama çok şeyler söyler’ dedim. Sözlerimin bir kısmı kesilerek, ’Başsavcıyı ölümle tehdit etti’ yorumları yapıldı. Bu, çok ahláksız, çirkin bir yakıştırmadır. Başsavcıya ölümü göstermek, ölümle tehdit etmek, ölümü hatırlatmak gibi özel bir gayem yoktur." ifadelerini kullanmıştı.


Arınç bugün, "Ahlaksız gibi kelimeler siyasetçiye değil magandaya bile yakışmaz" derken, geçmişteki haberlerden görüldüğü üzere  bugün 'Magandalıkla' suçladığı sözleri kendisi söylüyor.