ÖZLEM KONUR USTA

Okulların salgın döneminde de açık kalabilmesi için öğrenci ile temaslı aşı olmayan eğitim çalışanlarına haftada iki kez PCR testi zorunluluğu geldi. Yalnızca okullar için değil sinema, tiyatro, konsere giriş ile uçak ve şehirlerarası araçlarla seyahat halinde de aşısızlar PCR testi yaptırmak durumunda. Yoğun bakımlarda yatan hastaların ve ölümlerin büyük çoğunluğunun aşısız ya da aşı takvimini tamamlamayanlardan oluştuğunu ifade eden uzmanlar, bu uygulamanın haklı olduğunu belirtiyor.

AŞILANMAYAN HERKESİ RİSKE ATIYOR

Öğretmenler, Türkiye ortalamasını geçerek yüzde 69,7 oranında çift doz aşısını tamamladı. Öğretmenler arasında tek doz aşı yaptırma oranı ise yüzde 80,3 oldu. İki yıldır evine ekmek götüremeyen kantinci ve servisçi esnafı da uygulamayı tereddütsüz destekliyor. Bu kışın aşılanmayanlar için zor geçeceğini ifade eden Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Alper Şener, “Türkiye’de hiç aşı olmamış 18 milyon kişi var. Aşılanmayanların hakkı var. Hem aşılıları hem de aşısızları korumaya çalışıyoruz. Aşılanmayanlar, aşılıların da enfekte olma ihtimalini artırıyor. Aşılanmayanların PCR testi ücretini hepimiz ödeyeceğiz. Vicdani sorumluluk olarak şu da düşünülmeli, PCR testine ödenen bu ücretle ek aşı alınabilirdi” dedi.

PCR ZORUNLULUĞU SALGININ YAYILIMINI ÖNLER

Dünyada PCR testi zorunluluğunun uygulandığı ülkeler var. Şener, “İtalya, öğretmenlere süre tanıyarak, aşılanmayanların sözleşmesinin iptal edileceğini açıkladı” dedi. Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü da Almanya’yı örnek gösterdi. Özlü şöyle konuştu: “Almanya bu şekilde vaka sayılarını düşük tutuyor Okullarda ve belli yerlerde çalışanlar aşılı değilse PCR ya da hızlı antijen testleri yapılıyor. Enfeksiyonu taşımadığını gösteriyor. Pozitif çıktığı anda da asemptomatik olsa bile izolasyona alınıyor. Böylece enfeksiyonun yayılması önleniyor. Okulların açık kalması, sinema, konser olabilmesi için bir kontrol mekanizması. Bu tarama vaka artışını önlüyor. Devletlerin kamunun sağlığını koruma görevi var. Bütün devletler toplumun sağlığını korumakla sorumlu. Bu, diğer kişileri koruma amaçlı bir tedbir.” 

KANTİNCİLERDEN VELİLERE AŞI ÇAĞRISI

Uzaktan eğitimde kapalı kalan kantinler de 6 Eylül’de okulların açılması ile faaliyete geçecek. Borç içinde olan kantin esnafı, yüzde 95 oranında aşılandı. İstanbul Kantinciler Esnaf Odası Genel Sekreteri Zülfiye Sapankaya, kantincilerin 2020 Mart ayından bu yana bir ay açık kalabildiklerini söyledi. Sapankaya esnafın sorunlarını velileri de aşı olmaya çağırdı:

“Bu süreçte 1 lira gelirimiz yokken sigorta, vergi, Bağ kur borçları birikti. Devlet 25 bin lira kredi verdi. Ancak onun da ödeme vakti geldi. Kantinciler faizle ertelemeye gitti. Bu süreçte kimi arabasını sattı kimi evini… Okulların açılmasını istiyoruz. Bu yönde hazırlıklarımız tamamlandı. Hijyen malzemelerimiz hazır. Kantinlerde oturma düzenini koşullara uygun hale getirdik. Kantinler önceden siparişle çalışacak. Esnafa ilçe bazında çevrimiçi toplantılarla aşılanmanın önemini anlattık. Mesajlarla tekrar tekrar bunu vurguladık. Esnaf, okulların açılabilmesi için aşılandı. Velilere de aşılansın. Artık okullarımız kapanmasın. Esnafın dayanma gücü kalmadı.”

Okulların açılması ile birlikte kira bedeli de gündeme gelecek. Sapankaya, “Biz kantindeki ürünleri piyasanın çok altında fiyatlarla satıyoruz. Ürünler yüzde 50 ila yüzde 100 arasında zamlandı. Ancak biz enflasyon oranında en fazla yüzde 15 olacak şekilde zam yaptık. Hibrit eğitim döneminde MEB, gelen öğrenci göre bir formülle kira talep etti. MEB’den de talebimiz bir yıl daha kantincilerden bu şekilde kira alınması” dedi.

YETER Kİ OKULLAR AÇILSIN

Ankara Servis Aracı İşletmecileri Esnaf Odası Başkan Vekili İlyas Aktürk, servisçi esnafının 1,5 yıldır çok zor durumda olduğunu söyledi. Aktürk, “Esnaf perişan durumda. Okulların açılması için aşı olmak gerekiyorsa aşı, test gerekiyorsa test yaptıracağız. Hepimiz icralık olduk, banka arabamıza haciz koydu” dedi. Aktürk¸ esnafın çoğunun aşı olduğunu, aşı olmak istemeyenlerin yüzde 1 gibi küçük bir oran olduğunu ifade etti. Servisler, 6 Eylül’e dezenfekte edilerek hazırlanıyor. Ayrıca oda tarafından araçlara maske ve dezenfektan sağlanıyor. İstanbul Umum Servis Aracı İşletmecileri Esnaf Odası (İSAROD) Başkanı Hamza Öztürk de DHA’ya yaptığı açıklamada “Aşı kartı olmayan servisçiler, okullarda çalışamayacak. Buna olumsuz bir tepki gelmedi, 18 bin 700 üyemiz 1 üye olumsuz dönüş yaptı " dedi.

SONBAHARA HAZIR OLALIM

Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, eğitim sürecinin devamı açısından öğretmenler ve okul çalışanlarıyla birlikte velilerin de aşı olmaya çok özen göstermesi gerektiğini dile getirerek, "Kendilerini, evlatlarını, başka çocukları, ailelerini ve toplumu korumak için bir an önce aşılarını tamamlamalılar" dedi.

‘VAKA SAYISININ ARTMAMASINI AŞIYA BORÇLUYUZ’

Sonbaharın yaklaşmasıyla tatil bölgelerinden dönüşlerin başlayacağını ve kapalı alanlardaki sosyal, kültürel aktivitelerin de artacağını anlatan İlhan, bu açıdan söz konusu alanlarda aşı olmamış kişiler için zorunlu PCR testi uygulamalarının devreye alınmasının önemli olduğunu vurguladı. Prof. Dr. İlhan, PCR testi vermenin zorlu ve meşakkatli bir süreç olduğuna işaret ederek, "Tüm vatandaşlar açısından özellikle iki dozla Kovid19'dan kaynaklı hastaneye yatışları, ölümleri azalttığı ispatlanan aşıya yönelmek hem kendi sağlıkları hem de toplum sağlığı açısından en doğru yaklaşım olacaktır" dedi.

Vaka sayılarının 2025 bin bandında sabitlendiğini ifade eden İlhan sözlerine şöyle devam etti: “Vaka sayılarında artış olmamasını çift doz aşısını tamamlamış yüzde 55'lik nüfusumuza borçluyuz. Eğer bu vatandaşlarımız aşı olmasaydı rakamlar çok daha yukarı çıkardı. Lütfen herkes aşılarını olsun, zamanı gelen dozlarını aksatmasın. Güz dönemine hazırlıklı girelim.”

ÖĞRETMENLERE HİJYEN KİTİ

Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB) il müdürlüklerine gönderilen yazı ile yüz yüze eğitimin "güvenilir, salgından etkilenmemiş ve hijyenik ortamda" yürütülmesi amacıyla gerekli önlemlerin alınması talep edildi. MEB Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından il müdürlüklerine "20212022 Eğitim ve Öğretim Yılı Açılışında Salgın Şartlarına Hazırlık Çalışmaları" başlıklı bir yazı gönderildi.

Okulların açıldığı hafta, okul yönetimlerince öğretmen ve çalışanlara 10'lu paket halinde maske ve el antiseptiğinden oluşan hijyen kiti dağıtılacak. Yazıda, salgın döneminde kullanılması gerekli olan el antiseptiği ve cerrahi tip maske ihtiyaçlarının öncelikle Bakanlığa bağlı üretim yapan okul veya kurumlardan piyasa şartlarına uygun olarak ekonomik bir biçimde derhal temin edilmesi gerektiği ifade edildi.

OKULA GİRİŞLER SINIRLANDIRILACAK

Yüz yüze eğitime ilişkin yol haritasının açıklanmasının ardından Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, birim amirleri ve 81 il millî eğitim müdürü ile toplantı yaptı. Toplantıda yeni eğitim öğretim yılının sağlıkla ve güvenle başlayabilmesi için devam eden hazırlıklar ele alındı.

Toplantıya, Bakan Yardımcıları Petek Aşkar, Ahmet Emre Bilgili ve Sadri Şensoy, ilgili birim amirleri ve 81 il millî eğitim müdürü katıldı. 6 Eylül'de tam zamanlı olarak yüz yüze eğitime başlanacağını, 13 Eylül günlerinde ise okul öncesi ve ilkokul birinci sınıf öğrencileri için uyum eğitimleri yapılacağını hatırlatan Bakan Özer, tek tek tüm illerdeki son çalışmalar hakkında bilgi aldı. “Okulum Temiz Belgesi” koşullarının takip edildiğini; sınıf, kantin, yemekhane varsa pansiyon her türlü kapalı alanın her gün dezenfekte edilerek hijyenin sağlanacağını belirten Özer şunları kaydetti:

“Okullarda yüz yüze eğitimin bir kez daha aksamaması için maske, mesafe ve hijyen kurallarından asla taviz vermeyeceğiz. Öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz ve diğer eğitim çalışanlarımız; okula maske takarak gelecekler. Öğrenci ve personelimizin okul içinde maskeye ihtiyaç duymaları durumunda okul idarelerimiz ücretsiz maske temin edecek. Kurum personeli ve öğrenciler dışındaki kişilerin okula giriş ve çıkışları okul yönetimleri tarafından sınırlandırılacak.”

Bakanlık bünyesinde yeni kurulan elektronik takip sisteminin de devreye girdiğini bu yolla da il, ilçe, kurum ve okul düzeyinde tüm süreçlerin anlık olarak takip edildiğini belirtti.

Aydınlık