HDP Diyarbakır İl Binası önünde 3 Eylül’de başlayan evlat nöbeti 49’uncu günü doldurdu.

FÜSUN İKİKARDEŞ

Çocukları zorla veya kandırılarak PKK tarafından alıkonan aileler, “Dağa HDP götürdü, HDP getirecek” diyerek il binası önünde eylem yapıyorlar. Aralarında asker, polis, öğrenci, 10 yaşındaki çocuk, lise öğrencisi, tekstil işçisi kız ve erkek çocukların ailelerinin olduğu grupta, bugüne kadar 54 aile katıldı. Çoğu Diyarbakır’dan olmak üzere Ağrı, Malatya, Van ve İstanbul’dan gelen aileler, her fırsatta dağdaki çocuklarına, “geri dön, teslim ol” çağrısı yapıyorlar. Asker oğlu kaçırılmış olan bir baba ise, dağdaki gençlere şu çağrıyı yaptı: “İnşallah çocuklarımızı devlet kurtaracak. Gelsin devlete teslim olsunlar. Zorla gitmişler. Kimden korkuyor? Türkiye Cumhuriyeti devleti büyük bir devlettir, korkuya gerek yok!”

SOKAK ARASI TEHDİTLER

HDP’li milletvekillerinin seçim otobüsünü bina kapısına getirmeye kalkışması üzerine, emniyet güçleri HDP İl Binası önüne iki çadır kurdu. Aileler, burada hem HDP saldırılarına hem de olası yağışa karşı nöbetlerini sürdürüyor. Aileler, geçen hafta kendilerine gelen “dilerseniz karşıdaki kıraathanede oturun” teklifini reddetti ve “çocuklarımızı alıncaya kadar buradayız” yanıtını verdi.

Öte yandan, ailelerin kararlı duruşu karşısında bina önünde herhangi bir hakaret ya da kötü muameleden kaçınan HDP’liler, nöbetteki anne babaları sokak aralarında taciz ve tehditle yıldırmaya çalışıyor. Bakkalda, çarşıda, yolda ailelerin karşısına çıkan HDP’liler, “vazgeçin bu eylemden, bu günler geçer bize kalırsınız, pişman olursunuz” şeklinde tehditler savuruyor. 17 yaşındaki oğlu Mustafa’yı geri almak üzere nöbet tutan annelerden kanser hastası Ayşegül Biçer, HDP’lilerin kendisini çocuklarıyla tehdit ettiğini Aydınlık’a açıkladı. PKK’nın elindeki oğlu Mustafa’dan başka iki kızı olan anne Biçer, eylemin başından beri tehdit aldıklarını, bu kez kızları üzerinden tehdit edildiklerini söyledi. Biçer, “Utanmadan bizi kızlarımla tehdit ediyorlar. Onların topunu iki kız çocuğumun tırnağına kurban ederim. Buradan kalkmıyorum. Ben Kürt’üm, benim adıma Kürtlük davası diye geçiştirmesinler. Bizi mecliste de savunmasınlar. Zaten Türkiye Cumhuriyeti her türlü bizi savunuyor. Ama ne yaparlarsa yapsınlar, boş! Eylemim devam edecektir”diye konuştu. Baba Rauf Biçer de, eylemin ilk haftasında, evinin önünde kaleşnikoflu HDP’li üç genç tarafından yolunun kesildiğini, eylemden vazgeçmedikleri takdirde ailesinin canının tehlikede olduğunu söylediklerini açıklamıştı.