DR. BERNA BRİDGE / OXFORD

The Guardian gazetesinin haberine göre Başbakan partisinin arka plandaki baskılarından dolayı Çinli Şirketin Birleşik Krallıkla olan ilgisini 2023’e kadar sıfırlamayı hedefliyor. Başbakanın geri adım atmasının nedeninin Huawei’in ilk başta yüzde 35 olarak belirlenen piyasa payını parlamentonun oyuna sunduğunda bir yenilgi alacağı kaygısından olduğu açıklanıyor.

Ülkede koronavirüsünden dolayı Çin’e karşı olumsuz bir hava estiği, hükümetin parlamentoda çoğunluğa sahip olduğu halde Çin’e olan tepkiden dolayı Muhafazakar Partiden 50 kadar milletvekilinin oylamada olumsuz oy kullanarak bu yenilgiye yol açacağı belirtiliyor. Gazetede, bu geri adımın Huawei’ye karşı oldukça sert bir kampanya yürüten ABD’yi çok memnun edeceği ama Çin’de hoş karşılanmayacağı ekleniyor.

Birleşik Krallığın istihbarat örgütlerinin yardımıyla Ocak ayında imzalanan sözleşmede 5G hizmetinin Çin’den alınmasının bir güvenlik zafiyeti yaratmayacağı belirtilirken ülkede buna karşın siyasi bir kaygı olduğu, ilk oylamada ret oylarının azınlıkta kaldığı ama koronavirüs yayıldıkça, can aldıkça Çin’in ilk günlerde şeffaf olmadığı, güven yitirdiği söyleniyor. Hem The Guardian, hem de The Telegraph gazeteleri Çin’in Hong Kong’la ilgili yeni güvenlik tedbirleri almaya başlamasının da gerginliği artırdığını yazıyor.

ÇİN’E OLAN EKONOMİK BAĞIMLILIĞI AZALTMAYI TARTIŞIYORLAR

Bu arada, Birleşik Krallığın Çin’e olan ekonomik bağımlılığının azaltılması, teknoloji ve medikal alanda kendine yeterliliğin artırılması hükümetin üst kademeleri arasında görüşülüyor. The Telegraph gazetesi de bu konuyu irdeleyerek Başbakanın bu kararının önümüzdeki ay G7 toplantısı için ABD’ye gitmesinin arifesinde alındığını ve Çin’in korona bilgisini saklayarak ekonomik bir kazanç sağlamayı hedeflediğinden Batı’nın şüphe duyduğunu öne sürüyor.

Aynı gazete, Huawei’yi eroine benzeterek önceki kararın Birleşik Krallığı ABD, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda ile güvenlik kaygıları nedeniyle dostsuz bıraktığını, bu anlaşmanın eski Başbakan Theresa May hükümeti tarafından hazırlandığı ancak Johnson tarafından imzalandığını, Johnson’ın hiçbir zaman içine sinmediğini öğrendiklerini ekliyor.

Aynı haberi ABD’nin Voice of America (ABD'nin sesi) gazetesi de benzer bir başlıkla açıklıyor. Ayrıca, Johnson’ın Birleşik Krallık Avrupa Birliği’nden ayrıldıktan sonra Çin’le daha az ticaret yaparak ABD ile daha sıkı ticaret bağları kurmayı hedeflediğini ancak Birleşik Krallık hükümetinin bu konuda bilgi vermeyi reddettiğini belirtiyor. The Times gazetesi Cuma günü Johnson’ın memurlara önemli konularda ve teknolojide Çin’le olan bağların bitirilmesi konusunda görev verdiğini açıklıyor.

HÜKÜMET DANIŞMANININ İSTİFASI İSTENDİ

Bu arada The Guardian’ın gazetesi Brexit’in mimarı, Başbakan’ın ve hükümetin danışmanı olan Dominic Cummings’in sokağa çıkma yasağı olduğunda ve herkesin hastalığı taşımamak için kendi evinde ikamet etmesi istendiğinde evinden 400 kilometre uzakta, anne babasının evinde görüldüğünü, yasağa uymadığı için istifasının istendiğini belirtiyor.

Gazete, daha önce de bilim insanı olmamasına karşın Bilim Kurulunun toplantılarına katılmaması gerekirken katılmasıyla gündeme gelen Cummings’in bu yasağı deldiğinde Başbakan Boris Johnson’a Korona teşhisi konmuş olduğunu, kendisinin de mikrop taşıdığı halde seyahat ettiğini ve halktan birinin şikayeti ile bunun ortaya çıktığının belirlendiğini ekliyor. Anne babasının bir komşusu “Bize evden çıkmayın diye ayrı kural, seyahat etmek isteyen Cummings’e ayrı kural” diyerek tepki verdiğini dile getiriyor.