ABDAB ve BMTürkiye'yi Boğaziçi Üniversitesi üzerinden kuşatma girişiminde bulundu. Dışişleri Bakanlığı, ''yurt dışındaki bazı çevrelerin'' yaşanan olaylarla ilgili açıklamalarına tepki gösterdi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, ''Öğrencilerin ve göstericilerin gözaltına alınmasından endişe duyuyoruz'' dedi. Amerikalı sözcü, ''Cinsel azınlıklara karşı nefret söylemini şiddetle kınıyoruz'' ifadelerini kullandı.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği de konuya dahil oldu. Komiserlik, öğrencilerin serbest bırakılması için Ankara'ya çağrı yaptı. Görüntülerle yalanlasa da ''orantısız güç'' ifadesi dikkat çekti. Yazılı açıklamada ''barışçıl gösteri'' vurgusu da yapıldı. Kışkırtma ve kuşatma girişimi ''LGBT'' üzerinden sürdü:

''Barışçıl gösterilere katıldığı için gözaltına alınan öğrencilerin ve protestocuların derhal serbest bırakılması ve polisin orantısız güç kullanımına son vermesi çağrısında bulunuyoruz. Yetkililerin nefreti ve LGBT bireylere karşı ayrımcılığı teşvik eden homofobik ve transfobik açıklamalarını kınıyoruz.''

Avrupa Birliği ise mesajını Euronews Türkçe üzerinden verdi. Komisyon yetkilileri konuştu:

''Avrupa Birliği, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve yargı alanlarında Türkiye’de devam eden olumsuz gelişmeden ciddi şekilde endişe duymaktadır.''

Dışişleri Bakanlığı'ndan yanıt ise gecikmedi. ABD, AB ve BM'den gelen açıklamalar ''İçişlerimize müdahale'' olarak yorumlandı:

''Türkiye'nin içişlerine müdahale etmeye kalkışmak kimsenin haddi değildir. Üniversite dışından ve terör örgütü iltisaklı çevrelerin olaylara sızma ve kışkırtma girişimleri tespit edilmiş olup, protesto hakkını aşan bu yasa dışı eylemlere karşı kanunlarımız çerçevesinde gerekli ve orantılı önlemler alınmaktadır.''

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, tepkisini sosyal medya hesabı üzerinden gösterdi:

''ABD Dışişleri'nin açıklaması diplomatik teamüllere aykırıdır, iç işlerimize müdahale anlamına gelmektedir. Bu açıklama siyasi bir açıklamadır ve demokrasi konusunda bir hassasiyet olarak kabul edilemez. Bu açıklamayı içişlerimize müdahale olarak görüyor ve reddediyoruz.''