yazarı 'in 'da yeralan gündem olan villası ile ilgili çarpıcı bilgiler ortaya çıktı. Özdil'in Bitez sahilinde bir şirketten eşi  adına satın alığı arsanın "ticari alan" statüsünde olmasına rağmen üzerine ofis planı ile villa yaptırdığı, kaçak bölümleri ile ilgili de geçtiğimiz yıl imar affına başvurduğu öğrenildi.

Yılmaz Özdil'in villasındaki usulsüzlükleri daha önce gündeme getiren gazeteci  SABAH'a önemli açıklamalarda bulundu. Gündoğ şunları söyledi:

Ben Bodrum'da hem yerel gazetecilik hem de emlak danışmanlığı yapıyorum. Aslında inşaat teknisyeniyim. 35 yıldır Bodrum'dayım. Geçtiğimiz yıllarda Bitez'de bulunan A.. Sitesi ile ilgili çok sayıda yazı yazdım. Araştırmalarım sürerken bu sitenin olduğu alanda Yılmaz Özdil'in de yer aldığını öğrendim. Zaten Özdil ailesi de bölgede sıklıkla görünür olmuştu. Yer alınan parselin ticaret alanı olduğunu bildiğimden nasıl aldığını ve neler yapıldığını araştırmaya başladım.

ARAŞTIRMALARIM SONUCUNDA…
Araştırmaların sonucunda Yılmaz Özdil'in eşi Hülya Özdil adına 2017 yılında Bitez sahilde 558 metrekarelik bir yer aldığını, üzerinde devam eden yarım bir inşaat olduğunu tespit ettim. İmar planlarında "ticari alan" vasfı olan bu yapıyı Özdil ailesinin alıp villaya çevirdiğini belirledim.

TİCARİ ALANA VİLLA
Normalde burası "ticari alan" vasfı olduğu için villa yapmak mümkün değildi. Planda iki ayrı bağımsız bölüm ve ofis gibi gösterilen yapılar Özdil ailesi tarafından filiyatta birleştirilerek bir villa olarak ortaya çıkarıldı. Hatta plan dışında bodrum kat yapıldı. Resmi kayıtlara göre yapı izin belgesi 10 Ağustos 2017'de alınmış.


İMAR AFFINA BAŞVURDU
Daha sonradan Hülya Özdil'in imar affından faydalanmak üzere başvuru yaptığını öğrendim. Bunu resmi kurumlardan da teyit ettim. Kayıtlara bakılırsa zaten Hülya Özdil adına başvuru yapıldığı anlaşılacaktır. İmar barışı ile villanın ticari alan olan kullanım özelliği konuta çevrilmiş olduğunu öğrendim.

KÖŞEMDE YAZDIM
Ben bu konunun ayrıntıları bir gazeteci sorumluluğu ile Bodrumhaber.com internet sitemde bir köşe yazımda dile getirdim.

Topluma örnek olması gereken insanların bu tip şeye tenezzül etmesi kamuoyu nezdinde çizdikleri profille uyuşmaması dikkat çekici. Yazılarında ve televizyon programlarında hak hukuktan ve adaletten bahseden bir insanın böyle bir şey yapmasını etik bulmuyorum.

Mustafa Gündoğ bodrumhaber sitesinde konu ile ilgili yazısında ise şunları kaleme almıştı:

A… SİTESİ' nin olduğu alanda zaten imar sorunu mevcuttur, 40 yıl önceki planlarla halen iş yapılmaya çalışılmakta ve yeni yasalara göre düzenleme yapmaya kimse cesaret edememektedir. A…A.Ş Yıllar önce imar planları değişebilir düşüncesiyle sanırım, mevcut planda ticaret alanı olarak görünen yere, yapı ruhsatı alıyor. Ancak yapılar yapılmıyor, yapı ruhsat süreleri geçiyor, yenilemeler yapılıyor ve inşaatlar başlıyor.

İnşaatlar yapılmaya devam ederken, alıcı çıkıyor ve satış gerçekleşiyor. Bir alıcı var ki çoğumuzun yakından tanıdığı ve belki de yazılarını severek okuduğu bir kalem. Almış olduğu Mülk, tek katlı ve iki ofisten oluşmaktadır.

Lakin bu iki ofis ticari amaçlı değil, birleştirilerek, konut olarak kullanılmaktadır. Alıcının, yasal koşullardan haberi var mıdır, yanıltılmış mıdır sizce?

Yanıltıldığını hiç sanmıyorum.

Yanıltılmış olsa, yapı kullanma izni alındıktan sonra ilave inşaat işleri yaparak, yapıyı kaçak inşaat durumuna sokmaz sanırım. Sonra da "Ben buraları kaçak yaptım." diyerek "İmar Barışı" başvurusu yapıp, kendini devlete ihbar edecek konuma düşürmez. Sanmayın ki balkon kapatılmış, üç beş metrekarelik bir alan. Mevcut yapıya, iki katından fazla bir alan ilave edilmiş, teras, bodrum kat gibi.

Kim mi bu kişi…Tapu kayıtlarına göre, denize sıfır olan bu yapı, Usta yazar Yılmaz Özdil'in, eşine aittir. Mülk bilgisi de, 2 katlı betonarme konut ve arsası olarak tanımlanmış. İmar Barışının iki aşamasından da yaralanarak, yaklaşık 50 bin TL masraf etmiş görünmekte.



HAYRETTİN ŞAŞMAZ/SABAH