ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesinde yapılan oturumda ABD'nin dış politika önceliklerine ilişkin soruları yanıtladı. Blinken, Kongre’ye Çin’i zorlamaya devam edeceklerinin güvencesini verdi.

Blinken, salgının kaynağına ilişkin olarak ellerindeki tüm argümanları ve Amerikan kurumlarının raporlarını kullandıktan sonra "Çin'i sorumlu tutacaklarını" dile getirdi.

Blinken ayrıca, Sinjang Uygur Özerk Bölgesi'ndeki yalanlara dayanan sözde insan hakları ihlalleri ve Hong Kong'daki düzenlemeleri dolayısıyla da Pekin yönetimini yakından takip ettiklerini ve bu konulardaki eleştirilerini dile getirmeye devam edeceklerini vurguladı.

"FİLİSTİN'E GÖNDERDİĞİMİZ YARDIMLAR HAMAS'A GİTMEYECEK"

Öte yandan Blinken, İsrailFilistin krizinin ardından bölgede ateşkesin devamı ve sükunetin muhafazası için tüm taraflarla yakın çalıştıklarını ifade etti.

Blinken, pek çok vekilin İsrail'e destek ifadelerini dile getirdiği bölümde ABD'nin Filistin'e göndereceği yardımların Hamas'ın eline geçmeyeceğinden emin olduklarını vurgulamaya çalıştı.

ABD'li bakan, "Bunu daha önce de yaptık, orada pek çok ortağımız var ve onlarla birlikte çalışarak Filistinlilere ve Gazze'ye göndereceğimiz yardımların Hamas'ın eline geçmeyeceğinden emin olacağız." değerlendirmesini yaptı.

Oturumda söz alan NATO Parlamenter Asamblesi Heyeti Başkanı olan Demokrat Kongre Üyesi Gerry Connolly, NATO içinde Demokratik Dayanıklılık Merkezi kurulması önerisini gündeme getirdi.

ABD içinde 6 Ocak’taki Kongre baskını bağlamında demokrasi konusundaki kaygıyı dile getiren Connolly, bazı NATO üyeleri arasında demokraside geriye gidişin yaşandığını belirterek, NATO içinde kurulacak böyle bir merkezin yargı reformunun nasıl yapılacağı, parlamentoların demokratik bir şekilde nasıl işleyeceği ve hesap verilebilirliğin nasıl sağlanacağı konusunda bir kaynak olarak hizmet verebileceğini ve bu konuyla ilgili böyle bir merkezin kurulmasına ilişkin çalışma grubunun oluşturulması önerisine destek verdiğini söyledi.

ABD Dışişleri Bakanı Blinken, önümüzdeki hafta yapılacak NATO zirvesinin demokratik dayanıklılık dahil olmak üzere pek çok konunun konuşulması için önemli bir fırsat olacağını söyledi.

NATO’nun 2030 vizyonuna dikkat çeken Blinken, bu vizyonun en son 2010 yılında gözden geçirildiğini ve o dönem Rusya’nın bir ortak olduğunu Çin’in ise bu kadar varlık göstermediğini belirtti.

LGBTİ’Yİ DEMOKRASİNİN PARAMETRESİ YAPTI

ABD’nin “yaratıcı yıkıcılık” hareketinin unsurlarından biri olan LGBTİ konusu da Kongre’de gündeme geldi. Oturumda Blinken’a aralarında bazı ülkelerde LGBTİ hakları konusunda geriye gidişin olduğu ve ABD’nin bu konuda ne yapabileceği sorulunca, Blinken LGBTİ hareketini demokrasinin parametresi yapmaktan çekinmedi.

Blinken, “bu ülkelerde demokraside geriye gidişin görülmesi sebebiyle LGBTİ haklarında da geriye gidişin olmasının sürpriz olmadığını; ABD’nin diplomatlarının bu konuda doğrudan diyalog içinde olduklarını; konuyu yakından takip ettiklerini” belirtti.

“Söz edilen ülkeler ya da başka ülkelerde bir sorun gördüğümüzde, bu soruna dikkat çekiyor ve bu ülkelerle diyalogumuzda bu alanda ilerleme görmek istediğimizi anlamalarını sağlamaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.