NAİL TOPAL / YAZAR   

Bir ulusun dirilişi
Atatürk, Çanakkale Savaşı sırasında.

Birinci Paylaşım Savaşında, emperyalist devletler, İngiliz, Fransız ordularıyla onların bağlaşıkları, Çarlık Rusya’sına yardım amacıyla 18 Mart 1915 tarihinde üç filo gemiyle Çanakkale Boğazı’nı geçerek Karadeniz’e ulaşmak istediler. Boğazın Anadolu ve Rumeli kıyılarında bulunan, topçu bataryalarını bombalayarak, Çanakkale Boğazı’ndan İstanbul’a ulaşmayı düşündüler. Üç aşamalı olarak sürdürülen saldırılar, emperyalist devletlerin yenilgisiyle sonuçlandı. Mehmetçiğin kahramanca direnişi, Nusret mayın gemisinin gizlice mayın döşemesi ve Koca Seyit gibi 275 kilo ağırlığındaki top mermisini, insanüstü bir güçle ve çabayla kaldıran Anadolu insanının yurtseverliği sayesinde, emperyalist güçler, yirmiyi aşkın gemilerini, Boğazın sert akıntılı sularında kaybederek geri çekilmek zorunda kaldılar. 107 yıl önce kazanılan bu utku, Çanakkale Zaferi ve Şehitler Günü olarak kutlanmaktadır. Bu kutsal kahramanlık günü, hepimize kutlu olsun.

Denizden, Çanakkale Boğazı’nı geçemeyen emperyalist güçler, şanslarını karadan denemek istediler. Buradaki güçlere komuta eden Albay Mustafa Kemal’in askerlik dehasını, üstün sezgisini ve Türk askerinin, kendisini yöneten üstün nitelikli komutanlarla neler yapacağını hesaplayamadılar ve kara savaşlarında da yenilgiye uğramaktan kurtulamadılar.

Türk topçuları, isabetli atışlarıyla hem düşman gemilerine büyük zarar verdi hem de karada ilerlemelerini engelledi.

KURTULUŞ SAVAŞI'NIN KOMUTANLARI BÜYÜK DENEYİM KAZANDILAR

Çanakkale Savaşlarına, İngiliz, Fransız askerleriyle bunların sömürgelerinden getirilen Hintli, Senegalli, Avustralyalı ve Yeni Zelandalı askerler de katılmıştır. Kara savaşları, 25 Nisan 1915’ten 9 Ocak 1916’ya kadar sürmüştür. 250 bin Türk’ün yaralı, kayıp ve şehit olduğu bu savaşlarda, bir o kadar da düşman askeri ölmüştür. Çanakkale Savaşları, Anadolu insanının, kutsal yurt topraklarını koruma duygusuyla yarattığı büyük bir destandır. Bu savaşta, yurdumuz için canlarını veren şehitlerimizi, ülkeleri için dal gibi bedenlerini sunan çocuk askerlerimizi ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.

Savaşların sonunda, emperyalist devletler, Çanakkale’yi geçemediler. Çarlık Rusya’sına yardım gönderemediler ve Ekim Devrimi’ni engelleyemediler. Kurtuluş Savaşı’nın komutanları, emperyalizme karşı ilk deneyimlerini burada kazandılar.

Çanakkale Zaferi’nin 107. yıldönümünde genel bir değerlendirme yaparsak şunları söyleyebiliriz: Çanakkale’de ve daha sonra İzmir’de denize döktüğümüz emperyalist güçler, ABD’yi de yanlarına alarak küreselleşmişlerdir. Emperyalizm, Çanakkale’nin, Lozan’ın öcünü almak için Sevr’i dayatmaktadır. Ulusumuz, siyasal, ekonomik ve kültürel yönden çökertilmek ve bağımlılaştırılmak isteniyor. Bunları dış güçler, yerli işbirlikçileriyle adım adım, aşama aşama gerçekleştiriyor. Ülkemizin can damarı ekonomik kurumlarımız, yabancı kuruluşlara yerli işbirlikçiler aracılığıyla peşkeş çekiliyor. Son yirmi yılda borcumuzu, 218 milyar dolardan 850 milyar dolara yükseltme başarısını gösterdik! Dün Çanakkale’de yendiğimiz düşmanlar, Çanakkale Şehitliklerini birlikte yönetelim demeye başladılar. Biz hâlâ Çanakkale Şehitliğini gezerken, yeşil sarıklı kutsal insanlar sayesinde kurtarıldığımız masalıyla avutuluyoruz ve Atatürk’ün adı anılmıyor bile… İnsanlarımızın büyük bir bölümü aymazlık uykusunda ve olup bitenlerin ayırdında değil.

Bu değerlendirmemin sonucunu, Atatürk’ün Çanakkale’de Kemal Yeri’nde anıta kazınmış, şu tarihsel buyruğuyla tamamlıyoruz: “Benimle beraber, burada savaşan bütün askerler, kesin olarak bilmelisiniz ki bize verilen namus görevini, eksiksiz yapmak için bir adım geri gitmek yoktur. Uyku, dinlenme aramanın, bu dinlenmeden, yalnız bizim değil, bütün ulusumuzun sonsuza kadar yoksun kalmasına neden olacağını, hepinize hatırlatırım. ” Çanakkale Zaferi’nin kazandırdığı DİRİLİŞ işte böyle sağlandı. Çanakkale Zaferi’nin 107. yıldönümü tüm halkımıza kutlu olsun. 

Düşman Çanakkale'yi denizden geçemeyince karaya çıkarma yaptı.