Emrullah Gülüşken, İsveç'te Kovid19 testi pozitif çıkmasına rağmen tedavi edilmedi ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın talimatıyla gönderilen ambulans uçakla çocuklarıyla Türkiye'ye getirildi. Emrullah Gülüşken'in ülkemize getirilmesi gurur kaynağı olurken, muhalif kesim sırf siyasal propaganda için Gülüşken'in hastalığını bile kullandı ve asılsız iddialarla hükümeti yıpratmaya kalkıştı.


DURMUŞ YILMAZ'DAN, EMRULLAH GÜLÜŞKEN'İN BAKANIN KÖYLÜSÜ OLDUĞU İDDİASI

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Durmuş Yılmaz, İsveç'ten ülkemize getirilen Emrullah Gülüşken'in Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın köylüsü olduğunu iddia etti.

Durmuş Yılmaz, "İsveç'ten Türk vatandaşımızı ambulans uçakla Türkiye'ye getirdik... Adam çifte vatandaş çıktı, Bakanın köylüsü çıktı, milyoner çıktı, parti üyesi çıktı. Covit 19 hastası da çıkmadı kardiyoloji servisinde yatıyor. Beceriksizce çekilmiş bir Türk filmi izledik film bitti.'(Alıntı)" iddiasında bulundu.



BEKAROĞLU: SAĞLIK BAKANI FAHRETTIN KOCA'NIN AKRABASI MI?"

CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu da; "Elbette her vatandaşımızın hakkıdır ama ben çok merak ediyorum, lütfen yetkililer açıklasın, İsvec'ten ambülans uçakla getirilen ve sonradan bir halkla ilişkiler objesine dönüştürülen hasta, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın akrabası mı?" iddiasında bulundu.



"EMRULLAH, SEN ÖLMEDEN İNANMAYACAKLAR"

Hürriyet Gazetesi yazarı Nedim Şener, konuyu bugünkü köşesine taşıyarak bu ve benzeri yalanları ifşa etti ve gerçekleri açıkladı. İşte Şener'in yazısının ilgili kısmı:

İsveç'te COVID19 teşhisi konulan ancak virüs akciğere inmediği için hastaneye yatırılmayan Emrullah Gülüşken, kızı Leyla'nın sosyal medya üzerinden yardım talep etmesi üzerine Sağlık Bakanlığı'na ait uçak ambulansla Türkiye'ye getirildi.

Aynı zamanda kalp hastası olan Emrullah Gülüşken ile üç çocuğu geldi. İkisinde de COVID19 tespit edildi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye'ye getirilen hastaların Türk doktorların müdahalesiyle kontrol altında olduğunu söyleyerek, Emrullah Gülüşken'in solunum sıkıntısı olmadığını açıkladı.

Tüm bunlar hepimizin gözü önünde oldu.

İnsani değerler, toplumsal psikoloji, siyaset, medya ve gazetecilik açısından gözümüzün önünde olan başka şeyler de vardı; saydığım bu kavramların yalanlarla tarumar olması gibi.

BİR OLAY BEŞ YALAN

Ortada bir hasta, bir olay var ama bakın kaç yalanı sığdırdılar:

1. YALAN: Emrullah Gülüşken'in, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca gibi Konya Kululu ve akraba olduğunu söylediler.

GERÇEK: Emrullah Gülüşken Batman Gercüşlü ve Bakan Koca ile bırakın akrabalığı, tanışıklığı yok.

2. YALAN: Önünde lüks bir cip ile fotoğraf çektiren Emrullah Gülüşken fakir değil milyoner.

GERÇEK: Önünde fotoğraf çektirdiği cip kendisine ait değil, ayrıca milyoner de değil.

3. YALAN: Aslında hasta değil, şov amacıyla getirildi. Hastane odasında hiçbir müdahale yapılmadan çektirdiği fotoğraf bunun kanıtı.

GERÇEK: O fotoğraf 2014 yılında kalp hastalığı için yattığı hastanenin kardiyoloji servisinde çekilmiş.

4. YALAN: Türkiye'nin Emrullah Gülüşken'i getirmesinden sonra İsveç'te ailenin vatandaşlıktan çıkarılması için dava açıldı.

GERÇEK: Aile hakkında açılmış bir dava yok.

5. YALAN: Sosyal medyadan babası için Türkiye'ye çağrı yapan Leyla Gülüşken, babasının Türkiye'ye gitmek istediğini söyleyerek ifadesini değiştirdi.

GERÇEK: Herhangi bir soruşturma olmadığı, Leyla ifadeye çağrılmadığı gibi "Babam Türkiye'ye gitmek istedi" sözü yalanın da yalanı.



Gerçeklere rağmen tüm bunları yazanlar ve yayanlar siyasetçiler ve gazeteciler, terörist FETÖ mensupları ve PKK'nın sosyal medyadaki destekçileri.

Tabii bir de gözleri, kulakları, beyinleri hakikate kapalı olan, kendisini "muhalif" diye konumlandıran kesim var. Emrullah Gülüşken ölmeden hasta olduğuna inanmayacaklar neredeyse.

Biliyorum, bu konu çok uzadı ama bugün ne yaşandığını, yarın ne yaşanacağını gösteren önemli bir örnek vaka.

SİYASETLE KİRLENMİŞ, HASTALANMIŞ RUHLAR
"Normal bir insan" kötü niyet taşımadan yanlış bir şey söyleyebilir, yazabilir. Ama gerçek ortaya çıktığında yanlışını düzeltir. Bu olayda ise gerçek ortaya çıktığı halde yanlışta ısrar var, yani yalan.

Ne tuhaf değil mi, sadece yalan değil, inandığı yalanın yerine ortaya çıkan hakikati inkâr da var.

Bu durum bireyselse tıbbın, organize ise hukukun konusu.