Arnavut bir gazetecinin "Arnavutluk'a vermiş olduğunuz destek, hiçbir destekle kıyaslanamaz. Acaba Avrupa Birliği sizin Arnavutluk'a gösterdiğiniz bu ilgiden endişelenmeli mi? Arnavutluğa yaptığınız yatırımlar sayesinde bir kazancınız var mı? Geride aldığınız bir şey var mı? Rama'ya da soruyorum benzer bir soruyu; kardeşten alınan borcun bir sınırı olması lazım. Arnavutluk ile Türkiye'nin arasındaki ilişki böyle mi acaba?" sorusu toplantıda gündem oldu.

Erdoğan, Arnavut gazeteciye verdiği cevapla büyük bir ders verdi.

İşte Erdoğan'ın cevabı: Hukukumuz kardeşlik hukukuna dayanıyor

Öyle bir soru sordunuz ki bizi ters köşe yapmak istiyorsunuz sanırım. Ama biz ters köşe olmayacağız. Bizim aramızda kardeşlik hukuku var. Öyle destekler olur ki bu destekler kardeşliğiniz gereği olur.

Şu anda bizim deprem felaketinde yaşanan olay borçlar hukukuna değil kardeşlik hukukuna dayanan bir durum. Bizler de bu kardeşlik hukukuyla bu eserleri inşa ettik. Tarihi eserlerle ilgili olan şeyler de kardeşlik hukukuna dayanılır. Bunları da aynı şekilde yapacağız.

 Arnavutluk Başbakanı Edi Rama'nın cevabı:

Buradalarda bir şey aramanın anlamı yok. Kardeşiz. Burada sorgulanma da yapılmaz.

Bugün yolda bazı yorumlara baktım. Beni güldüren şöyle bir yorum vardı; iyi ki Müslüman değilsin; yoksa sayın Cumhurbaşkanı Müslüman olsaydı kim bilir AB hakkında ne diyecekti. Ben katoliğim, eşim Müslümandır. Ama ben inanmıyorum ki, ister Arnavutluk'ta ister AB'de Arnavutluk ve Türkiye arasındaki ilişkiler konusunda kimsenin endişesi olmasın.

Bu geleneksel bir ilişki sonuçta. Arnavutluk'un çok kapalı ülke olduğu zamanlarda bile Türkiye ile ilişkiler, eski tarihten gelen geleneksel ilişkidir bu. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'la aramızdaki ilişki konusunda endişelenecek hiçbir şey yok; tam tersine yapılan yorumlar gerçekten gülünçtür. Bunu komplo teorileri yürüten yapan insanlar yapar bu yorumları.

"Özel toplantı ayarlayarak destek veren bir başka hükümet bilmiyorum"

Gerçek şu ki; bazı şeyler var ki, onları bozamazsınız. Ben sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hükümeti dışında özel toplantı ayarlayarak destek veren bir başka hükümet bilmiyorum. Bu hükümetin Kosova Parlamentosu'nu doğrudan takip etmiş, onu bağımsız olarak tanıyan ilklerden biri oldu. Yanımda bulunan beyefendi yaptı bunu. Türkiye'nin bölgedeki rolü değiştirilemez, tektir ve şüphesiz ki çok yapıcı bir roldür. Barışı destekleyen yapıcı bir roldür. Bütün atılan gölgeler, özellikle Türkiye'de Cumhurbaşkanı üzerine atılan gölgelerin hepsi senaryodur. Düşüncelerin, farklı yorumların senaryolarıdır bunlar, gerçekle uymuyor. Bu benim için ayrıcalıktır. Küçük bir ülkenin başbakanı olarak bu kadar sık Erdoğan'la görüşebilmem ayrıcalıktır. Hiçbir zaman onunla yaptığım görüşmelerde bana ders veren hoca pozisyonunda onu hiç görmedim. Bana farklı reçeteler veren bir hoca olarak görmedim onu.

"Erdoğan söylediğini yapan, yaptığını söyleyen tek kişidir"

Beni zor durumda bırakan hiç olmadı onun pozisyonu. Böyle bir ilişkimiz olmadı. Tam tersine karşılıklı saygı vardı. Bunlar önemli şeyler. Bu ilişkide tabii ki çıkar vardır. Bu büyük çıkar nedir: işte bu onun konuşmalarının, projelerinin gerçekleştirilmesinde o büyük çıkar. Benim için özel bir gün. Bu kadar açık söylememiştim, uluslararası arenada çok sık rastlanmaz ki, ebediyyen ve hayıra hayır diyen liderlerle görüşebilmek, bunları kolay kolay bulamıyorsunuz. Gerçek bir lidere rastlamak kolay değildir. Erdoğan gibi söylediğini yapan, yaptığını söyleyen tek kişi kendisidir. Ben onunla yaptığım görüşmelerde alenen duyduğum hiçbir şeyi gizli duymadım. Arnavutluk ve Türkiye ilişkileri çok önemlidir. Türkiye'nin AB ilişkileri de önemlidir. Arnavutluk ve Balkanlar ilişkisi Türkiye sayesinde önemlidir. AB Türkiyesiz olursa gerçekten iyi bir yola varmayacaktır. Türkiye çok önemli bir ülkedir AB'nin güvenliği açısından. Ben bütün görüşmelerde bunu söyledim, çünkü bu gerçek. Ne zaman görüşmeler yapılır, biz Türkiye'yi mi, AB'yi mi seçelim diye bir şey olamaz. Biz Türkiye'nin çok yakın dostuyuz. Ayrıca AB'nin stratejik müttefikiyiz. Biz burada bir seçim yapmak zorunda değiliz. Bizim tek seçimimiz var o da Arnavutluk'tur. Sayın Erdoğan bana çok sık söylüyor; günün sonunda alınan her karar Arnavutluk ve Arnavutlar içindir. Ne Türkiye için ne başkaları içindir, teşekkür ederim."