Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönüşü için Şam yönetimiyle anlaşılabileceğini kaydeden Tüzmen, geçmişte Öcalan’ın Suriye’den çıkarılması süreci ve sonrasında sıkıntılı ikili ilişkilerin kapsamlı bir çalışma ile aşıldığını belirtti

AYDINLIK / ANKARA

Bakan ve müsteşar olarak görev yaptığı 19992009 yılları arasında Suriye ile yaşadığımız Abdullah Öcalan krizinin aşılmasında kritik roller üstlenen eski Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Suriyeli sığınmacıların ilelebet ülkemizde kalamayacağını bildirdi. Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönüşü için Suriye yönetimi ile anlaşılabileceğini kaydeden Tüzmen, geçmişte Öcalan’ın Suriye’den çıkarılması sürecinde ve sonrasında TürkiyeSuriye ilişkilerinin çok sıkıntılı olduğunu, ancak iyi bir çalışma ile aşıldığını belirtti. Tüzmen, “Türkiye ve Suriye halkları arasında sorun yoktur. Geçmişte yaptık, yine yaparız.” dedi.

“Komşu ve çevre ülkelerle ticaretin geliştirilmesi ve dostluğun pekiştirilmesi” projesinin mimarı ve uygulayıcısı eski Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen son günlerde çok tartışılan Suriyeli sığınmacılar konusunu Aydınlık’a değerlendirdi. Türkiye’nin, sayıları 4 milyon civarında olduğu belirtilen Suriyeli sığınmacıları ilelebet taşıyamayacağını vurgulayan Tüzmen “Sadece Türkiye değil hiçbir ülke taşıyamaz. Suriye ile bu konu masaya yatırılmalı ve çözüm bulunmalıdır” görüşünü savundu.

‘ORTAK ÜRETİM PLANLADIK’

Tüzmen, “Geçmişte de sıkıntılar vardı. Öcalan Suriye’deydi. Savaş noktasına geldik. Öcalan Suriye’den çıkartıldıktan sonra Suriye ile ilişkilere büyük önem verdik. Büyük devlet gibi davrandık. Ticari ve ekonomik ilişkilerimiz geliştirdik, ilişkilerimizi ilmek ilmek ördük ve düzelttik. Türkiye Suriye sınırını kaldırma, sınırın sıfır noktasında ortak üretim yapmayı planlamaya başladık. Halep’ten Şam’a dostluk ağı kurduk. Şimdi yine yaparız. Bunun için merkezi hükümetlerin birbiriyle teması gerekir.” dedi.

HASSAS DÖNEMDEN GEÇİYORUZ

Hassas bir dönemden geçtiğimizi söyleyen Tüzmen, “Türkiye’nin gelirlerini artırması, giderlerini azaltması gereken bir dönemdeyiz. Türkiye ağırlıklarından kurtulmalıdır. Balon örneğinden hareket edersek, yükselebilmemiz için bu zorunludur. Etrafımızda ülkemizi tehdit eden bir sürü gelişme var. Bu koşullarda kaynaklarımızı iyi kullanıp savunma sanayimizi güçlendirmemiz gerekiyor. Suriyeli sığınmacıların maliyeti için 4050 milyar dolardan söz ediliyor. Bunu sürdürmemiz, bu maliyetleri sürekli üstlenmemiz mümkün değil.” diye konuştu.

MALİYET TÜRKİYE’YE

Suriye’de yaşanan olayların maliyetinin Suriye’den sonra Türkiye’ye çıktığını belirten Tüzmen şunları söyledi:

“Bizim dışımızda kimse bu yükün altında değil. Avrupa ülkeleri verdikleri sözleri tutmadılar. Sığınmacıların can ve mal güvenliği sağlanması için Suriye yönetimi ile anlaşılırsa dönüş hızlanır. Bazı Avrupa ülkeleri eğitimli sığınmacıları ihtiyaçlarına göre aldı. Türkiye’de vasıfsız olanlar kaldı. Bunca işsizimiz varken, üniversite mezunu gençlerimiz işsizlik nedeniyle bunalıma düşerken, Türkiye’nin milyonlarca sığınmacıyı istihdam etmesi mümkün değil. Bu insanlar kendi ülkelerine dönmeli ve savaş nedeniyle yıkıma uğramış ülkelerinin yeniden toparlanmasına katkıda bulunmalı.”

Suriyeli sığınmacıların ülkelerinde dönüşü konusunda gelişme sağlanırsa, provokasyon ve iç kargaşa planlarının da çökertileceğini belirten Tüzmen, “Suriyeliler bayramlarda ülkelerine rahat rahat gidebiliyorlarsa bu sorunun çözümü de kolaydır.” dedi.

VATAN PARTİSİ: SIĞINMACI SORUNU SURİYE İLE ÇÖZÜLÜR

Vatan Partisi 29 Temmuz tarihinde yaptığı açıklamada sığınmacı sorununa çözümünü açıklamıştı. Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı yaptığı açıklamada "Sığınmacı sorunun kaynağı ABD ve Atlantik merkezli batılı güçlerin emperyalist politikaları ve uygulamalarıdır." demişti. Bursalı Vatan Partisi'nin çözümünü "Köklü ve kesin çözüm için Suriye ile derhal iş birliği yapılmalıdır. Türkiye, Suriye’yle anlaşırsa, PKK Fırat’ın doğusunda temizlenir. Suriye terör örgütlerinden arındırılır, toprak bütünlüğü sağlanır. Böylece Suriyelilerin evlerine dönmeleri için uygun ortam yaratılır." şeklinde özetlemişti.

ULUSLARARASI İLİŞKİLER UZMANI PROF. DR. ÜNAL: SURİYE İLE KAPSAMLI BİR ANLAŞMA YAPILABİLİR

Maltepe Üniversitesi öğretim üyesi, uluslararası ilişkiler uzmanı Prof. Dr. Hasan Ünal Suriyeli sığınmacılar konusunda Aydınlık’a değerlendirmelerde bulundu.

BAHÇELİ’NİN AÇIKLAMASI

Ünal, "Türkiye’deki sığınmacı sorunu giderek gündemimizi işgal etmeye başladı. Toplumda bir huzursuzluk var. Bunları provoke etmek isteyenler de bulunuyor. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin sığınmacılarla ilgili yaptığı açıklamalar önemli. Bunların sonsuza kadar ülkemizde kalması sakıncalı. Suriye’de olayların başlatıldığı dönemde yapılan yanlışların sonucu olarak karşılaştığımız bir durum." dedi. Ünal’ın görüşleri şöyle:

ÇÖZÜM

"Bu sorunun çözümü, Suriyeli sığınmacıların ülkelerine gönderilmesidir. Bunun yolu da Suriye yönetimi ile temasa geçmek ve ilişkileri normalleştirmek. Geç kalmak sorunu daha da büyütecektir. Suriye ile masaya oturulur ve bir mutabakat zaptı imzalanırsa bu sorun çözülür. Bunun için yapılması gerekenler özetle şöyledir:

“Önce bu sığınmacılar kimdir? Bu tespit edilmeli. Türkiye’nin elinde listeler var. Bunlar Suriye yönetimine verilmeli. Nüfus kayıtlarının doğruluğu belirlenmeli. Suriye gerekli incelemeleri yapmalı ve bize bilgi vermeli. Örneğin, ‘Bunlardan şu kadarı hemen ülkeye dönebilir. Bunların nüfus kayıtlarının bulunduğu bölgelerde Suriye devleti hakim ve hiçbir sıkıntı yok’ derse belirlenen isimlerin Suriye’ye dönüşü devreye girer. Sorunlu bölgeler nüfusuna kayıtlı olanlar için de formül önerebilir. ‘Bunlar benim vatandaşım. Gelsinler şuraya yerleşsinler, o bölgeler huzura kavuşunca eski evlerine dönerler’ diye bir formül bulabilir.

TÜRKİYE’DE DOĞANLAR

“Bir de Suriyeli sığınmacıların Türkiye’de doğan çocukları var. Suriye devletinde bunların kayıtları yok. Bunlar da Suriye’ye bildirilmelidir. ‘Türkiye Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönüşü için Suriye yönetimi ile anlaştı’ açıklaması bile Türkiye hakkında oluşan ‘sığınmacı cenneti’ algısını ortadan kaldıracaktır. Başka yerlerden Türkiye’ye gelecek sığınmacıların önünü kesecektir.

ADANA MUTABAKATI GÜNCELLENMELİ

“Adana Mutabakatını güncellemek gerekir. PYD, SDG, gibi örgütler de mutabakatta yer almalıdır. İstenirse bu mutabakata Rusya garantör de olabilir. Bu iki taraf için de güvence olur. Bu bölgesel birçok çözümü de beraberinde getirir. Suriye ile anlaşma ve sığınmacıların geri gönderilmesinin başlaması Türkiye’de sığınmacılar üzerinden provokasyon yapıp, iç kargaşa hesaplarını da boşa çıkarır.

“Bu arada AB ile yapılan geri dönüş anlaşması da iptal edilmelidir. Yunanistan bu anlaşmaya dayanarak ülkesine gelen sığınmacıları ülkemize geri göndermektedir. Bu anlaşma Birleşmiş Milletler Mülteciler Sözleşmesine de aykırıdır.”

ESKİ GENELKURMAY İSTİHBARAT BAŞKANI PEKİN: TÜRKİYE SIĞINMACILARIN GERİ DÖNÜŞÜNÜ PLANLAMALI

Eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı İsmail Hakkı Pekin de sığınmacılar konusuna çözüm bulunmasını istedi. Mevcut durumun devam etmesinin giderek zorlaştığını kaydeden Pekin, “Sığınmacıların ülkelerine dönüşü konusu artık elzem hale geldi. Tabi bu o kadar kolay bir konu değil. Türkiye sığınmacılar için göç planı hazırlaması lazım. Türkiye’nin bu sorunu çözebilmesi ve Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönüşünü sağlayabilmesi için önce Suriye yönetimi ile temasa geçmesi gerekir. Ayrıca Suriye bir an önce huzura kavuşmalıdır. Bunun en önemli yolu da Suriye yönetiminin güçlendirilmesidir” dedi.

Sığınmacıların Suriye’ye dönüşü için İdlib’e de vurgu yapan Pekin şu değerlendirmelerde bulundu:

“Şu anda İdlib ve çevresini ABD, İngiltere, … gibi ülkelerin istihbarat örgütleri yönetiyor. İdlib terör örgütlerinden temizlenirse bu Türkiye’nin çıkarınadır. Bu konuda Türkiye Şam yönetimi ve Rusya ile birlikte hareket etmelidir. İdlib’deki bugünkü durum ortadan kalkar ve Şam yönetimi düzeni sağlarsa, Türkiye’deki sığınmacıların ülkelerine dönüşü hızlanır.”

Pekin şu anda Suriye devletinin denetim altında bulunan bölgelerin nüfusuna kayıtlı olan sığınmacılar için Suriye yönetimi ile çalışmalara başlanırsa kısa sürede sonuç alınabileceğini, geri dönüşün başlaması halinde diğer Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönüşünü teşvik edeceğini bildirdi.