Koronavirüs Bilim Kurulu, Ramazan ayı öncesi son durumu görüşmek için video konferans yöntemi ile bir kez daha toplandı. Toplantı sonrası Sağlık Bakanı Fahrettin Koca önemli açıklamalar bulundu. Koca, Amerikan yayın organı 'ın "Türkiye'de gerçek koronavirüs sayıları açıklanmıyor olabilir" haberiyle yaptığı kara propagandaya sert tepki gösterdi. "TÜRKİYE KARŞITLIĞI ÜZERİNE KURGULANMIŞ BİR HABER"

"Türkiye karşıtlığı üzerine kurgulanmış bir haber. Biz bugüne kadar bütün bilgilendirmeleri Dünya Sağlık Örgütü'ne Kovid 19 koduyla bildiriyorduk. 2 hafta önce PCR testi yapamayan ülkeler için yeni kod açıldı." ifadelerini kullandı.

İşte Bakan Koca'nın konuya ilişkin açıklamaları:
Söz konusu bahsettiğiniz haber Türkiye karşıtlığı üzerine özellikle kurgulanmış bir haber. Biz bugüne kadar şeffaf bir şekilde bütün bilgilenmeleri Dünya Sağlık Örgütü'ne korona koduyla bu bilgilendirmeyi yapıyorduk. 2 hafta öncesinde niye değişiklik oldu? PCR testini yapamayan ülkeler için bu bildirimi nasıl yapacağı gündeme geldi. PCR testinin yapılamayan yerler için ikinci bir kod tanımlaması yapıldı. İki hafta öncesi bu değişiklik sonrası aynı şekilde vermeye devam etti. PCR testini yapamayan ülkeler için o kodu açmış oldu. İstanbul özelinde ise bildiğiniz gibi hıfzıssıha kurulu ve iller idaresi bir karar almıştı. Bundan böyle il dışında vefat edenlerin bulaşıcı hastalık olan ölüm raporu olanların il dışına defnedilmemesi kararını aldı. Daha önce vefat edenler kendi memleketlerinde bu defni yapar iken bu tarihlerden sonra buna izin verilmedi. Dolayısıyla İstanbul'da vefat eden herkes İstanbul'da defnedildi. Yer yer bazı mezarlıklarda kalabalıklar olmuş olabilir. Burada bakılması gereken Türkiye'de toplam ölüm oranlarının ne olduğudur.

NEREDE ARTIŞ?
2009 yılında toplam Türkiye'de ölüm sayısı 152 bin 289. Son 5 yıl içinde yıllık ölümde artış oranı ise 2,89. 2019'da 152 bin 289 olan sayıyı baz aldığımızda 2020'de bu ortalama artış oranıyla baktığımızda 156 bin 684 beklenen ölüm. 1 Ocak 20 Nisan arasını söylüyorum. 1 Ocak 20 Nisan hem 2019 hem 2020 için söylüyorum. Beklenen 156 bin 684. Gerçekleşen ölüm 153 bin 766. Nerede artış?

Lütfen bu ölüm belgesini düzenleyen yani tanıyı koyan bulaşıcı hastalık veya mevsimsel grip veya korona olduğunu tanısını koyan kişi o kurumda çalışan ekip. Bakanlık buradan o tanıyı koymuyor. O ölüm belgesini düzenleyen kişi hepimizin güveneceği hekimlerimiz. Gerçekten şu dönemde dünyada 100 bine yakın vakamız var ama ölüm sayılarımızı görüyorsunuz, orayı geçtim dünyada yatak sayısı boyutuyla Avrupa bizim iki katımıza yakın yatağa sahip ve bu yataklarında şu an yer bulamıyor. Fuarlarda, AVM'lerde, stadyumlarda hasta takip ediyor. Huzurevlerindeki hastalarını hastanelere yatırmıyor. Biz ise hem huzurevlerindeki hastalarımızı hastanelerimizde takip ediyoruz ve yatak doluluk oranımız yüzde 30. Altıda bir oranında yatak doluluğumuz var demektir. Yatak doluluk oranı bu kadar düşük olan bir Türkiye'de ölüm oranlarını nasıl yüksek bekliyorsunuz? Bu Türkiye'deki gerçekten sağlık sisteminin, 1 milyon 100 bin sağlık çalışanımızın bu dönemdeki başarısına emin olun. 1 milyon 100 sağlık çalışanımıza lütfen güvenelim. Ve gerçekten bu dönemde dünyadan farklı olarak bu kadar vaka sayısıyla bu kadar sağlık kuruluşlarının yükünü azaltan, tedavide dünyadan farklı bir şekilde olan Türkiye sağlık sistemiyle hepimiz gurur duyalım. Sağlık çalışanlarımız ve sistemimiz, özellikle hekimlerimizin bu dönemde destan yazdığına emin olun. Bununla da gurur duyalım. Hepimiz söz söylerken vicdani sorumlulukla bu sözleri söyleyelim. Bu mücadelede herkesin söyleyeceği sözle mücadeleye katkı sağlaması gerekiyor, köstek olmaması gerekiyor, güvenirliği zedelememesi gerekiyor. Sağlık sisteminde önümüzdeki haftalarda dünyaya bu yaptıklarımızı yayınlarla da akademik dünyaya göstererek dediklerimiz daha net anlaşılmış olur.

KENDİNİZİ TÜRK HEKİMLERİNE EMANET EDİNİZ
Halen Avrupa, ABD, İskandinav ülkeleri ateşi olan, belirtileri olan hastaları hastanede kabul etmiyor. Ama biz hastalarımıza bizim sağlık kuruluşlarımızda yükümüz fazla değil, herhangi bir semphtomunuz varsa lütfen evde beklemeyin, kuruluşlarımıza müracaat edin, sağlık sistemine, hekimlerine güvenin ve gurur duyun diyoruz. Atatürk'ün dediği gibi kendinizi Türk hekimlerine emanet ediniz.