MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. Bahçeli konuşmasında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bürokratlara yönelik tehdidine ilişkin de açıklamalarda bulundu:

Kılıçdaroğlu’nun bürokrasiyi tehdit mesajı vesayetçi bir söylemdir. Bürokraside hata yapan çıkacaktır, bunlar tespit edilip ayıklanır. Ancak şerefli Türk bürokratını tehdit etmek müstevli üslubudur. Bu üslubun faili ateş olsa cürmü kadar yer yakacaktır. FETÖ stratejileri CHP’yi kavramış, İP’i kasnağa çevirmiştir. Okyanus ötesinde zillet ittifakının lobi çalışmasını üstlenen, Türkiye husumetini kamçılama arayışında olan vatan hainlerinin itibarsız dayanışmasıyla siyaset yapanlar, PKK’nın kanlı emelleriyle rota tayin edenler bu milletin şamarını eninde sonunda kafalarına yiyeceklerdir. Fetullah Gülen’e fazla umut bağlamasınlar, çünkü terörist başı Gülen’in geldiği gün, öldüğü gün olacaktır.

İkazla söylemek isterim ki; CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bürokratlara değil, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’na kafa yormalı, onu fazla serbest bırakmaktan sakınmalıdır. Sadece boş zamanlarında belediye binasına ve İstanbul’a uğrayan bu şahsın gezmediği, gitmediği yer neredeyse kalmamıştır. Gözümüzden kaçtığı sanılmasın, sipariş bir senaryo devrededir. Görev sahası İstanbul’la sınırlı olan bu belediye başkanının il il, ilçe ilçe gezmekteki amacı nedir? Varmak istediği yer neresidir? Hatta Yunanistan ziyaretine niye ihtiyaç duymuştur? Neyin hazırlığı içindedir? Kimlerin dolduruşuna gelmiştir? Başbakanlık hülyaları eşliğinde eve dönme kulvarına giren İP Başkanı, 'Fatih' benzetmesiyle taltif ettiği şahsı nereye, hangi girdaba çekmeyi planlamıştır? CHP ve İP oyun içinde oyundur. Birbirlerine güvenmeyen bir ittifaka bu millet hiç güvenir mi? Birbirlerine çalım atmak için fırsat kollayan fikirsiz, hedefsiz, ruhsuz ve samimiyetsiz curcuna ittifakına Türkiye teslim edilir mi? Cumhur buna asla 'tamam' demez, millet kökü dışarıda, özü yabancı başkentlerde olan CHP’sinden İP’ine, HDP’sinden diğerlerine kadar zilletin bütün ortaklarına demokrasiyle direnir, geldikleri gibi de yollamasını mutlaka bilir.