MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Hekimlerin Türkiye'den ayrıldığı söylemleri ile ilgili konuşan Devlet Bahçeli, Türk Tabipler Birliği'ne sert tepki gösterdi. Bahçeli, ''Türk Tabipler Birliği'nin nifak yuvası olarak her yalana, her iftiraya sarıldığı aleni bir gerçek olarak karşımızdadır. Bunlar hipokrat yeminlerini çiğneyen yüz karalarıdır.'' dedi.

MHP lideri Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Bahçeli yaptığı konuşmada Kılıçdaroğlu'nun helalleşme çağrısına tepki gösterdi.

Bahçeli, "CHP Genel Başkanı iki günlük Diyarbakır gezisi esnasında Çanakkale önlerine gelen zalimlerin izinden yürüdüğünü teşkil ederek 'Tarihimiz kirli, yüzleşmemiz gerekir' diye konuşmuş. Tarihimize kirli demek namertliktir, nankörlüktür. Vatan ve millet sevgisinden nasipsizliktir. Kılıçdaroğlu'nun karanlık tarihini bilemeyiz. Şayet kastettiği Türkiye ve Türk milletinin tarihi ise önce Çanakkale'ye bakmasını sonra da zillet emellerini gözden geçirip aklını başına devşirmesini tavsiye ederim." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin yüzünü kızartacak bir tarihi olmadığını belirten Bahçeli, "Bunu iddia edenler Çanakkale'de tepelediğimiz düşmanın bugünkü devamıdır. Çanakkale bir şuurdur, bir ufuktur, bir gururdur, aziz şehitlerimizin zafer emanetidir. Bu emanet başımız üstündedir, namusumuzdur asla kirletilemeyecektir." dedi.

MHP lideri Bahçeli konuşmasının devamında, "Kılıçdaroğlu kendisiyle, kendi tarihiyle yüzleşebilir. Hatta beklenen de budur. Ancak Türk tarihi ile yüzleşme niyeti varsa uyarıyorum ki bu tarih Kılıçdaroğlu'nun tarihi değildir. Buna hiç hakkı yoktur. Yozgat'ta başka Diyarbakır'da başka konuşan bir siyasetçiye güven duyulamaz." ifadelerini kullandı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli şöyle devam etti:

Kılıçdaroğlu, ABD'nin Kızılderelilerden özür dilediğini söylüyor. Kızılderelilere soykırım yapıldı. Kılıçdaroğlu'nun mertse, gözü kesiyorsa ağzından ıslanmış baklayı çıkarsın da görelim. Nereye varmak istediğini açıklasın da duyalım. Kimlerin hesabına çalıştığını açıklasın da gerçek yüzünü tanıyalım. Sayın Kılıçdaroğlu söyler misin Türk milleti kimden özür dileyecek? Nedir senin meselen? Kimlerdir seni böyle seferber eden?

Kılıçdaroğlu milletin huzuruna çıkıp derhal özür dilemeli, çarpık sözlerinden, çürük siyasi emellerinden dolayı pişman olduğunu belirtmelidir. Aksi halde tarihimize kirli demesinin ağır sonuçlarına katlanmak durumunda kalacaktır.

Çanakkale deyince gözleri yaşarmayan kim varsa onlara dikkat edeceğiz, onlara karşı dikkatli olacağız. Çünkü onlar bizden değildir, esasen ve manen milletimize ait olmayanlardır.

'ERGENLER GİBİ DAVRANMAKTAN VAZGEÇ'

Türkiye barış masasını kurmuşken Kılıçdaroğlu'nun 9 Martçıların izinden yürüyerek yine bir 9 Mart'ta Diyarbakır'a gitmesi, dünya Antalya'yı konuşurken 10 Mart'tan itibaren duyanları infiale sürükleyecek açıklamalarda bulunması es geçilecek bir alçalma hali değildir.

Kılıçdaroğlu'na geçtiğimiz hafta üç soru sordum. 4 parçalı Kürdistan'tan yana mısın değil misin? Terörist Demirtaş'ın ailesi ile görüştükten sonra İmralı canisinin ailesiyle de buluşacak mısın? Zillet ortaklarına büyük Kürdistan'a taraftar olup olmadıklarını sormayı aklından geçiriyor musun? Bizim bir Twitter mesajımı alıntılayarak emojiyle cevap vermiş. Ne demekse bu emoji? Sayın Kılıçdaroğlu emojiyi bırak, ergenler gibi davranmaktan vazgeç. Emelin nedir, hedefin nedir onu söyle.

GİDİŞLERİ OLSUN DA GELİŞLERİ OLMASIN

TTB'nin bu kara propagandanın sevk ve idaresinin yapıldığı nifak yuvası olarak her yalana, iftiraya sarıldığı aleni bir gerçek olarak karşımızdadır. Bunlar hipokrat yeminlerini çiğneyen, hekimliğin itibarına menfur ideolojik saplantılarla zarar veren yüz karalarıdır.

Şimdi de diyorlar ki hekimlerimiz Türkiye'yi terk ediyormuş. Bilmiyorlar ki kalpleri vatan ve millet sevgisiyle çarpan hekimlerimizin hiçbir yere gittiği veya gitmeyi düşündüğü yoktur. Eğer bu ülkeden gitmesi gereken birileri varsa o da TTB'nin yönetimine çöreklenmiş bir avuç bölücü ve Türkiye karşıtıdır. Haydi buyursunlar. Gidişleri olsun da gelişleri olmasın. Bunlar dışında giden olursa da keyifleri bilir. Mevlana gibi, "Sanmasınlar yıkıldık, sanmasınlar çöktük; bir başka bahar için sadece yaprak döktük" deriz.

Bütün sağlık çalışanlarımızın 14 Mart Tıp Bayramı'nı tebrik ediyorum. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti kınıyorum. Bu melanet hastalığın sonuna yaklaşmaktan memnuniyet duyuyorum. Her gecenin bir sabahı vardır, o sabahın ışığı ufukta görünmüştür.