MHP lideri Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli'nin gündeminde yeni Anayasa vardı:

Her parti yeni bir anayasadan bahsediyor ya da değişmesini öneriyor.

O zaman tutarlılık gereği bütün partilerin Anayasa’nın ilk dört maddesine bağlı, vatandaşlık tanımına sadık bir siyasi tutumla bir araya gelmesi milletimizin talep ve beklentisidir.''

Bahçeli'nin hedefinde CHP'de vardı. CHP'nin PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile kapalı kapılar ardındaki görüşmelerine tepki gösteren Bahçeli, ''CHP’nin HDP ile görüşmesi demek PKK’yla teması demektir'' dedi.

İçeride can ciğer kuzu sarması, dışarı çıkınca ne sen tanı beni, ne de ben seni. Görünen gerçek işte budur.

Millet CHPHDPİP arasındaki dalavereye hiç kanar mı? Kaçak güreşmeyin, minderden kaçmayın, kıvraklıklar yapmayın.

Tavsiyem CHP yönetiminin Kandil’e değil Anıtkabir’e bakması, terör örgütlerinden değil Kuvayı Milliye’den feyz almasıdır.

CHP’nin HDP ile görüşmesi demek PKK’yla teması demektir. Bu gidişle CHP’nin HDP tarafından asimile edilmesi, sömürge partisi haline dönüştürülmesi sanıyorum kaçınılmazdır.

Devlet Bahçeli konuşması sırasında Boğaziçi Üniversitesi'nde yaşanan eylemlere de değindi. Bahçeli provokasyonun merkezinin ve saldırı üssünün marjinal örgütler olduğunu söyledi.

Boğaziçi Üniversitesi’nde yasal ve meşru sınırlar çerçevesinde ataması yapılan rektöre itiraz edenlerin ana dinamiği, provokasyon merkezi, saldırı üssü marjinal örgütlerdir.

Bir öğrencinin DHKPC ile ne işi olur?

Öğrencilerimizin haklı, meşru, ahlaki ve hukuki endişelerine kulak vermek elbette görevimizdir. Zira onlar geleceğin Türkiye’sinin mimarları olacaktır.

Fakat terör örgütüyle irtibat ve iltisakı olanlar öğrenci değil, suçludur.