Daha yapılmadan mahkemelik olan CHP kurultayı sonuçlandı. “İktidar Kurultayı” adı verilen kurultaya Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun tek başına iktidar yerine “dostlarla iktidar” çıkışı damga vurdu. Kılıçdaroğlu’nun “dostlar” diye işaret ettiği partilerin İyi Parti, Ali Babacan’ın partisi DEVA Partisi ve Ahmet Davutoğlu’nun partisi Gelecek Partisi olduğu vurgulandı. CHP gibi bir ana muhalefet partisinin kurultayında tek başına iktidar hedefi yerine “dostlarla iktidar” hedefini konmasını eleştiren CHP’liler, CHP’nin tarihinde bunun bir ilk olduğunu ifade etti.
'PARTİ YILLARDIR KÜÇÜLÜYOR'
Eski Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran: "Bugünkü CHP yönetiminde her seçim için sınırsız ve sonsuz ittifak anlayışı var. Her yerde ittifak anlayışı CHP’ye yarar değil zarar verdi. Son seçimlerde 2014’ün gerisine düştük. CHP Genel Başkanı kurultayda ittifak vurgusu yaptı. İttifak dediğin zaman parti büyümüyor. Son dönemde oylarımız, üye sayımız düştü. Parti küçüldü. Sürekli ittifak anlayışı partinin bağımsız politikalarını engelliyor. Sürekli 'ittifak yapılacak partiler ne diyecek' kaygısı öne çıkıyor.
Ayrıca sadece Erdoğan karşıtlığı üzerinden ittifak yanlış. Bu anlayış partinin ilkelerini, programını, … hepsini ikinci plana itiyor. 'Dostların' ucu açık. Bu konu kurultayda hiç tartışılmadı. Parti yönetiminin özeleştiri yapması gerekirdi, yapmadı. Kılıçdaroğlu ülkede demokrasi vaadinde bulundu. Ama bunun inandırıcı olması için bu söylediklerini önce partide uygulamaya sokması gerekirdi. 2. Yüzyıl için 13 madde açıklandı. Kurultaya da onaylatıldı. Ama bu 13 madde partide hiç tartışılmadı. Şu anda parti yönetiminde Erdoğan örnek alınıyor. Ama Erdoğan değil, Atatürk örnek alınmalı. Bundan sonraki hedefin program değişikliği olduğu anlaşılıyor.”
'NEZAKETSİZ DAVRANDI'
Eski Milletvekili ve PM ve MYK Üyesi Şahin Mengü: "Kılıçdaroğlu’nun konuşması bir kurultay konuşmasından çok bir grup konuşması gibiydi. Kılıçdaroğlu kendisinden sonra yapılan konuşmaları, eleştirileri dinleme nezaketinde bile bulunmadı. 'Dostlarım' dedikleri bugün yaşanan ekonomik krizin ve dış politikada yaşadığımız rezaletlerin mimarları. Parti tabanı HDP’den sonra şimdi de Davutoğlu ve Babacan’ın partilerine alıştırılıyor. Rusya konusunda söyledikleri de ayrı. Bir yerlere mesaj veriliyor gibi. Atatürk’e hakaret eden Diyanet İşleri Başkanı'na tek bir söz söylememesi de CHP’lilerin içini sızlattı.”
'CHP YÖNETİMİNİN İTİBARLI DOSTLARI BELLİ'
Eski Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş: "Bürokraside insan kendini gizleyip kariyer sahibi olabilir. Ama siyasette böyle olmaz. Kılıçdaroğlu kurultayda kendine, partisine, örgütüne, partililerine güvenmeyen bir tutum sergiledi. İktidara gelmek için “dostlarına” umut bağladı. Bu arada bir noktaya daha dikkat çekmek gerekiyor. İttifak farklı, dostluk farklı kavramlardır. Dostluk, birçok konuda aynı şeyleri düşünen, birçok konuda acıyı, sevinci paylaşan bir durumdur. İttifak ise herkesin konumunu koruduğu, bir anlaşma çerçevesinde bir amaç için yapılan ortaklıktır. İttifak yerine 'dostlarımız' tanımını kullanması anlamlıdır.
Demokrasi diye İyi Parti’ye 15 milletvekili veren Kılıçdaroğlu kendine rakip olanlara imza verilmesine bile tahammül edemedi. Kılıçdaroğlu terör örgütleri PKK ve FETÖ’yü ağzına almazken partiyi Davutoğlu ve Babacan’a alıştırma politikası izledi. Gerçek CHP’liler partiden dışlanırken yeni dostlar itibarlı oldu."
'CHP DÜZELMELİ'
Eski Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen: "Dünyada ve Türkiye’de gündemin ilk sıralarında koronavirüs salgını var. Böyle bir ortamda kurultay yapılması doğru olmadı. Türkiye’nin siyaseten düzelmesi, CHP’nin düzelmesine bağlı. Bu dikkate alınmalıydı. Türkiye’nin sorunlarına çözüm üretilmeli. Parti Meclisi seçimleri de sonuçlanınca daha sağlıklı bir değerlendirme yapabilirim."
KOCASAKAL'DAN CNN TEPKİSİ
CHP yönetiminin CNN Türk kanalına yönelik başlattığı boykotu deldiği gerekçesiyle partisinden ihraç edilen Prof. Dr. Ümit Kocasakal, Eskişehir ve Adana Büyükşehir Belediyesi başkanlarının CNN'ye konuşmaları üzerine açıklama yaptı: “Hak, hukuk, adalet aşıkları; Adana Büyükşehir Belediye Başkanı’ndan sonra bugün de CNN Türk'te canlı yayına katılarak 'boykotu delen' Yılmaz Büyükerşen Hocayı da ihraç edebilecek misiniz? Yoksa bu boykot kararı ve disiplin (!) uygulaması şahsa mı özeldi? Bay Tuncay Özkan, söyleyecek birşeyiniz yok mu?”
Aydınlık
