2002 yılından 2015 yılına kadar, iki yıl yaptığı Dışişleri Bakanlığı görevi hariç 11 yıl ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcılığı ve Devlet Bakanlığı görevleri yapan ALİ BABACAN’ın ekonomiye katkıları konusunda geçen yazımda grafikler ile açıklama yapmıştım. 

Ali Babacan hakkında yazdığım yazı ve YouTube ile Büyüteç programında yaptığım açıklamalara olumlu, olumsuz çok tepki geldi. Olumsuz tepkiler içinde anlamlı olan, açıklanmasında fayda gördüğüm bir konuda tekrar yazmak doğru olacaktı.

Siz dediler; borca ve özelleştirmelere bakıyorsunuz ancak, KİŞİ BAŞINA MİLLİ GELİR artışına bakmıyorsunuz. Ali Babacan’ın bakanlığı döneminde Kişi Başı Milli Gelir arttı. Ayrılınca Kişi Başına Milli Gelir tekrar 10 bin doların altına düştü.

Evet, bu soruya yanıt vermek gerek.

KİŞİ BAŞINA MİLLİ GELİR nasıl hesaplanır. Gayri Safi Milli Hasıla / Nüfus = Kişi Başına Milli Gelir. 

Gayri Safi Milli Hasıla nedir?

GSYİH = tüketim + yatırım + devlet harcamaları + (ihracat – ithalat).

Şimdi grafiği görelim.

Grafik renkli olmadığı için açıklamak zorundayım. En üsteki eğri GSYIH, ortadaki eğri YURT DIŞI BORÇLAR ve en alttaki eğri ise KİŞİ BAŞINA MİLLİ GELİR eğrileridir.

2002 ile 2019 yılları arasındaki gelişmeyi gösteren eğriler, dikkat edilirse 2013 2014 yıllarından sonra önce yatay olarak seyrediyor, sonra ise düşüş başlıyor.

Ali Babacan taraftarları, kişi başına milli gelir artışı konusunda haklılar, ancak tüm eğrileri birlikte izlediğimizde verilerin birbirini takip ettiğini görüyoruz.

Bu ne anlama gelir. 

KARŞI ÇIKTI DA KİMSE DİNLEMEDİ Mİ?

Bu aslında Türk ekonomisinin yapısal sorunudur. Çözülmesi gereken esas olarak bu sorundur. Ekonomi ve kişi başı milli gelir borçlanma ile büyümekte, borçlanamadığınız süre de düşmektedir. Alınan borçlar ile tüketim teşvik edilmekte, bu paralar üretime yönlendirilmemektedir.

Ali Babacan, buna karşı çıkmış, ama onu kimse dinlememiş gibi bir gerekçe ne kadar inanılır bilmiyorum. 

O konuda, eğer ekonomiden sorumlu ise ve ekonomik gelişme kendi istediği şekilde gitmiyor ise, örnekleri çok, istifa ederdi. Bir örnek Abdüllatif Şener’dir. AKP’nin çekirdek kurucu üyelerinden olduğu halde, kuruluş amaçlarına aykırı gidiş gerekçesi ile onurlu bir şekilde istifa etmiştir.

BOL DOLARLI 'ALTIN ÇAĞ'

Sonuçta; Ali Babacan ekonomiyi teslim aldığı IMF memuru Kemal Derviş’ten sonra, yine Kemal Derviş’in ifadesi ile “Eski Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan yönetimindeki ekonomi kadrosunun para politikasında kurumların özerkliğini koruyan tavrı sayesinde 20022007 arasının Türkiye'nin altın çağı olduğunu söyledi." Türkiye’ye altın çağını yaşattı.

Dünyada herkese dağıtılan bol dolardan o da aldı. Türkiye’nin mücevherleri olan KİT’leri “babalar gibi” sattı. Kişi başı milli gelir artar tabi.

Ama bu paralar üretime değil ithalata bağımlı tüketime giderse sonuçta başınıza bunlar gelir. 

Hele CDS’lere de bakın diyenlere tavsiyem, o konuyu açtırmayın. 

Irak’ta katledilen iki milyon insanı anarak, 8.5 milyar doları asla unutmadan Ali Babacan için bir daha düşünün derim.


İlgili haber: Ali Babacan budur!


Hakan Topkurulu

Aydınlık