Türkiye, Suriye’nin kuzeyindeki gelişmelere odaklanmışken bir anda gündeme gelen Haydarpaşa, Sirkeci ihalelerinde İBB’nin haksızlığa uğradığı yönündeki açıklamaların asılsız olduğu ortaya çıktı. Avukat Zeynep Küçük, İBB’nin şartnameye rağmen yanlış başvuru yaptığını vurguladı.

ERCAN KÜÇÜK

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) TCDD Genel Müdürlüğü tarafından Haydarpaşa Garı sahası ve Sirkeci Garı’nın bazı bölümlerinin kiralanmasına yönelik açtığı ihalede pazarlık görüşmesine alınmadan ihaleden çıkartılması konuşulmaya devam ediyor. Kararı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun açıklamalarını değerlendiren Avukat Zeynep Küçük, kararın hukuka uygun olduğunu vurgulayarak, “İmamoğlu hatasını örtmek için konuyu çarpıtarak aktarıyor” dedi.

TCDD Genel Müdürlüğü tarafından Haydarpaşa Garı sahası ve Sirkeci Garı sahasının atıl durumda olan bazı bölümlerinin kiralanmasına yönelik açılan ihalenin ilk aşaması 4 Ekim’de görülmüştü. İhalede sona İBB ve Hezarfen Havacılık kaldı. Ihalenin pazarlık görüşmelerine şartları sağlayamadığı gerekçesiyle İBB alınmadı. Karara tepki gösteren İmamoğlu konuyu yargıya taşıyacağını açıkladı. Önceki gün kalabalık bir avukat grubuyla suç duyurusu başvurusu yapıldı. İstanbul Barosu da sürece dahil oldu.

Kararı değerlendiren Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Av. Zeynep Küçük, olayın çok farklı olduğunu ifade etti. İBB’nin ‘ortak girişim’in kabul edildiği ihaleye ‘konsorsiyum’ olarak girdiğini, bu nedenle ihale dışında bırakıldığını belirten Avukat Zeynep Küçük’ün Aydınlık’a yaptığı açıklamalar şu şekilde:

İHALE ŞARTNAMESİNE AYKIRI BAŞVURU

“TCDD ihalede ‘konsorsiyum değil iş ortaklığıyla girebilirsin’ diyor. Konsorsiyumda herkes kendi kısmından sorumludur ve bu kadarını tarifte bulunur. İş ortaklığında bütün firmalar projenin tamamından sorumludur. Ve bütün firmalar yeterliliklerini de o tamamına ilişkin ispatlamak zorundadırlar. TCDD şartnamesinde ‘Katılacak bütün firmalar bana projenin bütününe ilişkin garanti versin. Ortak girişim olarak gireceksen firmaların tamamının iş deneyim belgesini bütün projeyi kapsayacak şekilde vereceksin’ diyor. Böyle bir hata yapılmaz. Bunu ihaleye giren herkes bilir. Belediye belgelerini konsorsiyum gibi vermiş. Şartnamaye aykırı. İkinci aşamaya gelip zarflar açılıp pazarlık aşamasına gelindiğinde, iş deneyim belgelerine bakıldığı zaman durum ortaya çıkıyor. Ve doğal olarak ihaleden çıkartıyorlar. Verdikleri teminat mektubunda da hata var. ‘Müşterek ve müteselsilen yerine, ortaklaşa ve birlikte yazıldığı için çıkartıldık’ iddiası da tamamen çarpıtma. ‘Müşterek ve müteselsilen’ ile ‘ortaklaşa ve birlikte’ aynı şey değil. ‘Müşterek ve müteselsilen’de tamamından sorumluluğu ifade eder. ‘Ortaklaşa’da kendi kısmından sorumluluğu ifade eder. İBB’nin ihaleden çıkartılması mevzuat gereği. Ama yalan söylüyorlar. Resmen çarpıtıyor ve kamuoyunu yanlış yönlendiriyorlar.”

‘USÛL İKİNCİ AŞAMADA DEĞERLENDİRİLİR’

Avukat Zeynep Küçük, İmamoğlu’nun “Neden 15 gün önce bizim o ihaleye girmemizde hiçbir engel bulmadılar” sorusuna da cevap verdi. İlk ihalenin teklif, ikinci ihalenin pazarlık aşaması olduğunu belirten Küçük, “İlk aşamada teklifler toplanır. Teminat mektupları, şekil usûlleri ikinci aşamada açılır ve bakılır. Tekliflerin usulüne uygun olup olmadığı değerlendirilir” dedi.

Küçük, İBB’nin en yüksek fiyatı dahi verse ihaleden çıkartılacağını da vurguladı: “Bu işin bir usûlü, bir kitabı var. Sen şartnameye uygun hareket etmiyorsun. Sonra bunu perdeleyip, olayı bambaşka yerlere çekiyorsun. Mevcut ihale koşulları, ihale kanunu ve TCDD’nin ihaleye çıkmadan önce yarattığı şartname kapsamında, ihaleye katılacaklar önce o şartnameyi incelerler. Ona göre bakıp katılıp katılmayacaklarına karar verirler. Bu koşullara göre İBB koşulları yerine getirmemiştir. Doğal olarak yapılan işlemde bir hukuksuzluk görmüyorum.”

‘İSTANBUL BAROSU SİYASİ TAVIR ALDI’

Küçük, İstanbul Barosu’nun konuya ilişkin tavrını da eleştirdi. İstanbul Barosu’nun siyasi bir tavır aldığını belirten Küçük, şöyle devam etti: “Rezalet. İBB olmasaydı da herhangi bir şirket olsaydı, Ethem Sancak olsaydı, baro bu suç duyurunda taraf olabilir miydi? Bu tamamen baronun siyasi bir tavır aldığının göstergesi. Siyasette bu derece taraf olmuş bir baroyu ben istemiyorum. İstanbul Barosu Başkanını, Vatan Partili avukatlar olarak kurduğumuz heyetle ziyaret ettik. Diyarbakır annelerine destek açıklamasında bulunmalarını talep ettik. Bize ‘böyle bir tavır açıklamak siyasi olur. Ama ben yönetim kuruluna sunacağım’ dedi. Diyarbakır annelerini, Cumartesi anneleriyle kıyasladı. Yönetimden de böyle bir destek mesajı çıkmadı. Ama baro ne hikmetse siyasetin içinde hangi safta yer alacağına ilişkin çok açık bir tavır sergiliyor. Burada baronun işi nedir?”

TCDD’DEN AÇIKLAMA GELDİ

İBB’den yapılan açıklamalara TCDD Genel Müdürlüğü yazılı yanıt verdi. İhalenin Resmi gazetede yayımlanan ilanda ve şartnamede belirtildiği üzere, TCDD Taşınmaz Kira Yönetmeliği esasları çerçevesinde yapıldığı vurgulanan açıklamada, ortak girişimi oluşturanların her birinin ayrı ayrı iş deneyim belgesi sunması gerektiği, ihaleye katılan İBB firmalarından sadece İstanbul Kültür ve Sanat Ürünleri Tic. AŞ’nin sunduğu belirtildi. Açıklamada “Müştereken ve Müteselsilen (borcun tamamından) sorumlu olmaktadırlar. Ortaklaşa ve birlikte sorumluluk ise müşterek sorumluğun karşılığı olup müteselsil sorumluk anlamına gelmemektedir” denilerek İmamoğlu’nun sözlerine yanıt verildi.

Ekrem%20%C4%B0mamo%C4%9Flu
Ekrem İmamoğlu

Aydınlık