Kemal Kılıçdaroğlu, 37. Kurultay’da CHP’nin 13 maddelik bildirgesini açıkladı. Okuyunca ilk aklıma gelen, “Yurtta Sulh Konseyi”nin 1516 Temmuz 2016 gecesi TRT’de zorla, Halk TV’de gönüllü okunan bildirisi geldi. Tamamı Atlantik’e mesajdı. CHP’ninki de öyle.

Bakın neler var…

'KÜRT SORUNU' VAR PKK YOK

13 maddelik bildirgenin 2. İlkesi şöyle:

“Başta Kürt sorunu olmak üzere demokrasi temelinde, TBMM'nin öncülüğünde çözülecek”… Ekleyelim, tabii HDP’yle namı diğer PKK’yla birlikte.

Tam terörden söz etmemiş diyecekken hemen altında şunu okuyoruz:

“Tüm terör örgütleriyle mücadele ödün verilmeksizin sürdürülecektir. Yeraltı dünyasında hala suç örgütleri var.”

Bu sefer de PKK yok. Hatta PKK diyemediği için IŞİD de yok. Elde kala kala mafya kalmış.

Terör demişken FETÖ de yok. 20 Temmuz darbesi diyor, 15 Temmuz hiç yok…

DIŞ POLİTİKASI RUSYA DÜŞMANLIĞI

Devam edelim…

Bildirge’nin “5 sorun” bölümünde, dış politika başlığı altında iki somut konu var. Biri sakız ettikleri “Brunson meselesi”. Hadi geçelim. Ama ikincisi şöyle:

“Suriye'de 36 askerimiz şehit oldu. Sorumlusu kim? 36 askerimizin kanı yerde duruyor. Askerlerimizi şehit edenlerin sizden özür dilemesini beklerken siz koşa koşa Moskova'ya gideceksiniz. Böyle bir dış politikanın onuru yoktur.”

Rusya düşmanlığı başka nasıl yapılır?..

ÖNEMLİSİ 'ULUSLARARASI HUKUK'MUŞ!

“13. ilke” tam tüy dikiyor:

“Uluslararası hukuka önem veren bir dış politika izlenecektir.”

Yaa, Libya’da, Kıbrıs açıklarında sen ne yapıyorsun öyle? Bak ABD’si, AB’si, Yunan’ı, kısacası “uluslararası hukuk” seni nasıl uyarıyor.

ALACAKLILARIMIZI SİNİRLENDİRMEYELİM

Ekonomi ilkesi de aynı minvalde, uzun uzun rakamlar var da, temel belamız dış borçtan kelime yok. Alacaklıları sinirlendirmeyelim değil mi ama.

Kılıçdaroğlu, konuşmasında “Kamu özel işbirliğiyle sizin alınterinizi sömüren bütün yatırımları devletleştireceğiz” dedi. Önceliği otoyollar, köprüler. Üretim değil…

Tavır öyle bir şeydir ki, küçük kurnazlıklarla örtemezsiniz. İstediğiniz kadar ifadesiz olun yüzünüzden akar. Bol bol demokrasi, özgürlük, barış lafları edin, Atlantik’e biatınızı gizleyemezsiniz.


Serhan Bolluk

Aydınlık