PKK terör örgütünün siyasi kolu PKK/DEM yönetimindeki belediye başkanları seçimlerden iki hafta sonra ‘asli’ fonksiyonları olan bölücülük faaliyetlerine başladılar.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Meclis salonunda, başkanlık makamında ve internet sitesindeki Türk bayrağını kaldırdılar.

Diyarbakır Bağlar Belediyesi’ne bağlı Bağcılar’daki bağ evinde terör örgütü PKK marşı eşliğinde temizlik faaliyetlerine giriştiler.

31 Mart seçimleriyle PKK/DEM Diyarbakır Bağlar Belediye Başkanı seçilen Siraç Çelik, PKK terör örgütünün yayın organına çıkarak Türkiye’de baskı ve zulüm altında oldukları yalanını söyledi.

Diyarbakır Sur Belediyesi mazbata töreni sonrası, makam odasına girildiği sırada grup içinde bulunan bir kişi Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın duvarda asılı fotoğraflarını eliyle göstererek, Kürtçe hakaret etti.

Bağlar Belediyesi PKK’lı kadın teröristler için heykel açılışı yaptı.

Mardin Belediyesi’nde İstiklal Marşı okunması önerisini reddettiler.

Tunceli Belediyesi’nin sosyal medya hesabının adı Dersim Belediyesi olarak değiştirildi.

Yakında PKK’lıların belediye koridorlarında dolaştığını, paraların teröristlere harcandığını, belediye başkanlarının terörist cenazelerine gittiklerini, dağdaki teröristlere gençleri yolladıklarını, teröristlerin isimlerini sokak ve meydanlara verdiklerini, PKK propagandası yaptıklarını, Anayasa’ya aykırı biçimde bölücü taleplerle ortaya çıktıklarını görürsek şaşırmayalım.

İNCELEME VE SORUŞTURMA

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya bu konuların bazıları ile ilgili mülkiye müfettişlerinin görevlendirildiğini açıklarken, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da Diyarbakır ve Mardin Cumhuriyet savcılıklarının soruşturma başlattığını duyurdu.

PKK/DEM yöneticileri her zaman olduğu gibi yalanlarla bunların üzerini örtmeye çalıştı.

Ne PKK/DEM’li belediyelerin ne de PKK/DEM yöneticilerinin yaptıkları ve söyledikleri beni şaşırtmıyor. Çünkü bunların adı HDP de olsa, DEM de olsa amacının halka hizmet değil terör örgütü propagandası ve bölücülük faaliyetleri olduğunu yıllardır görüyor ve söylüyoruz. O yüzden adı HEP, DEP, HADEP, DEP, ÖZDEP, BDP, DTP, HDP, YSP, DEM de olsa, yöneticileri değişse de tek değişmeyen PKK terör örgütünün kontrolünde parti olduğu gerçeğidir.

Atatürk’ün adını kullanmak bu kez sizi kurtaramayacak

CHP’NİN DÜŞTÜĞÜ DURUM

Son gelişmeyle ilgili asıl üzerinde durulacak konu, 31 Mart 2019 yerel seçimleri ve 14 Mayıs 2023 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde olduğu gibi, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde de PKK/HDPDEM ile işbirliği yapan Cumhuriyet Halk Partisi’nin düştüğü durum.

Tıpkı Kemal Kılıçdaroğlu gibi her sıkıştığında “Atatürk” adını kullanan Özgür Özel yönetimindeki CHP, Türkiye Cumhuriyeti’nin milli sembollerine saygısızlık, Türkiye Cumhuriyeti gibi yönettiği partinin kurucusu Atatürk’e küfür eden PKK/DEM’lilere tek bir kelime eleştiri yapamaz hale geldi.

Çünkü 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde elde ettikleri sonucu PKK/DEM ile kurdukları “Kandil uzlaşısının” eseri olduğu biliyorlar. Sadece bu değil, 2028 yılında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de bekledikleri sonucun yine PKK/DEM ile işbirliğinden geçtiğini düşünüyorlar.

KONUŞKAN İMAMOĞLU SESSİZ

 Yerel seçimlerde PKK/DEM’cilerle çalışmayacağını açıklayan, CHP Afyon Milletvekili ve partinin TBMM’deki Grup Başkanvekili iken Afyon Belediye Başkanı olan Burcu Köksal’a “Ya kendine başka bir iş bulsun ya başka parti bulsun” diyen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun suskunluğu ise her şeyi anlatıyor.

Bunları seçim öncesi ve sonrası olmak üzere yıllardır anlatıyorum. Her şey öngörüldüğü gibi ilerliyor.

CHP, PKK/DEM’İ SAVUNMAYA GEÇTİ

Bu konuda asıl şaşırtıcı olan CHP’ye yakın isimlerin suskunluğu değil, artık PKK/DEM’cilerin rezaletlerini savunacak hale gelmeleri.

Kendilerinin “kent uzlaşısı” adını verdikleri, gerçekte ise “Kandil uzlaşması” ile İstanbul Esenyurt’ta aday belirlenmesi, belediye meclislerine üyelikleri verilmesi, belediyelerde kadro açılması konusunda anlaşmışlardı.
Uzlaşmasının bir diğer adımını ise, seçim sürecinde “Kayyum uygulamasına karşıyız” açıklamalarıyla gösterdiler. Çünkü CHP yönetimi de PKK/DEM’li belediyelerin tıpkı PKK/HDP’li belediyeler gibi kayyum atanmasına yol açacak teröre destek uygulamalarına girişeceklerini biliyorlardı.

O yüzden “Kayyum uygulamasına karşıyız” açıklamalarıyla PKK/DEM’in yanında olacaklarının işaretini verdiler.
Nitekim seçimden iki hafta sonra yaşanan gelişmelere sessizlikleri de bundan kaynaklanıyor. PKK/DEM yöneticileri ve belediyeleri, yaptıklarıyla işbirliği içinde oldukları CHP’yi de test ediyorlar.

Bu işbirliğinin hangi tehlikeli noktalara evrileceğini ileriki zamanlarda daha net göreceğiz.

CHP’li Özgür Özel’in her konuşmasında Atatürk isminden bahsetmesi de biraz bu çaresizlikten.

ÖZEL, ATATÜRK’Ü KULLANIYOR

Aslında Özgür Özel sıkışınca Atatürk adını nasıl kullanacağını en iyi bilen isimlerden birisi. 19 Ağustos 2023 günü Muğla’nın Bodrum ilçesinde sarf ettiği şu sözler bunu gösteriyor: “En kolay alkışın Atatürk denilerek alındığı bir siyasi partinin siyaset üretme pratiğinde sorun var. Sıkışınca Milli Mücadele’den, Atatürk’ten bahsederek alkış alarak ilerlenemez. Bunda bir kolaycılık, birbirimizi kandırmak var.

Atatürk’ün kurduğu CHP, PKK terör örgütünün siyasi kolu PKK/HDPDEM ile girdiği işbirliğinin esiri olmuş durumda. CHP’li seçmen tabanını da Atatürk adını kullanarak kandırmak ise Özgür Özel dahil CHP yöneticileri ile medyadaki etki elemanlarına kalıyor.

Ama bu öyle kolay bir süreç olmayacak, bu kez Atatürk adını kullanmak da onları kurtaramayacak. Hürriyet