Atatürk, yalnız tarih mevzisinde değildir. Her zaman güncel savaş mevzisindedir.

PROGRAM

Atatürk, Kemalizmin prensiplerini kendi el yazısıyla “Türk Devriminin başlangıcından bugüne kadar yapılmış olan işler” diye tanımlamıştı. Bu tanım 1931 ve 1935 CHP Programlarının Giriş bölümünde yer aldı.

O işler, “Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik ve Devrimcilik” ilkeleriyle Altı Ok’ta özetlenmişti.

Program, stratejik düzlemdedir, başka deyişle belli bir devrimci aşama boyunca geçerlidir. Türkiye hâlâ Millî Demokratik Devrim aşamasındadır. Programımız, Kemalist Devrimi tamamlamaktır.

Stratejik mevzilenmeyi, program belirler. Karşı güçler, emperyalizm, işbirlikçileri ve Ortaçağ kalıntılarıdır. Devrimin gücü ise, işçi ve çiftçiden sanayici ve tüccara kadar milletin bütün sınıflarıdır.

SİYASET

Siyaset ya da taktik ise, programı hayata geçirmek için, güncel koşullara göre belirlenen bütün yol ve yöntemlerdir. Strateji devrimci aşama boyunca değişmez ama siyasetler güncel duruma göre değişir. Güncel mevzilenme de siyasetlere göre değişir.

Siyaset yapmak, programdaki hedefe ulaşmak için devimin görevleri arasındaki sıralamayı güncel duruma göre belirlemektir.

Bugün Atatürk hangi mevzide sorusunun yanıtı işte buradadır. Atatürk de devrimci hayatı boyunca görevler arasındaki önceliği belirlemiş ve ona göre mevzilenmiştir.

1908’e kadar ve sonrasında öncelik Hürriyet mücadelesinde idi.

Trablusgarp ve Balkan Savaşlarından Birinci Dünya Savaşı sonuna kadar (19101922) öncelik, Vatan Savaşı oldu.

1922 sonu ve 1923’te öncelik Saltanatın kaldırılması ve Cumhuriyetin kurumlaşması oldu.

1924 yılında öncelik, Halifeliğin kaldırılması ve Laiklik yolunda ilk adımların atılmasıydı.

19241929 yıllarında öncelik, savaşlarda yıkıma uğramış olan ekonominin inşasındaydı.

1930’larda öncelik planlı devletçi kalkınma ve toprak reformuna hazırlıktı. Bu dönemde zaman zaman emperyalizmin kışkırttığı bölücügerici isyanların bastırılması ve feodalizmin özellikle Güneydoğu ve Doğudan temizlenmesi öne çıktı.

Görüldüğü gibi Atatürk, önündeki görev yığını içinde bocalamadı, varolan koşullarda diğer görevlerin çözümünü belirleyen öncelikli görevi saptadı. Siyasetlerini ve mevzilenmesini hem dış cephede hem de iç cephede buna göre belirledi.

GÜNCEL ÖNCELİK

Bugün de Atatürk Devrimi Programına göre öncelikleri doğru belirlemek gerekir:

Reklamdan sonra devam ediyor 

Birinci görev: Ege ve Akdeniz’den gelen tehdidi göğüslemek, bölücü ve gerici terör örgütlerini Fırat’ın batısında ve doğusunda temizlemek, vatan bütünlüğünü sağlamak.

İkinci görev: Üretim ekonomisini inşa ederek ülkemizi borç batağından kurtarmak ve halkın hayat koşullarını düzeltmek. (Ekonomideki görev, vatan göreviyle atbaşı gitmekte, zaman zaman öne geçebilmektedir.)

Üçüncü görev: ‘Türkiye şeyhler, müritler, dervişler ve cemaat tarikat mensupları ülkesi olamaz’ ilkesi gereği devleti ve toplumumuzu başta FETÖ olmak üzere emperyalist işbirlikçisi cemaat ve tarikat ağından kurtarmak, mezhep ayrışmalarını önlemek, Sünnî ve Alevî vatandaşlarımızı eşitlik temelinde birleştirmek, kadınerkek eşitliğini sağlamak, laikliği güncellemek ve çağdaş toplum yolunda ilerlemek.

Dördüncü görev: Demokrasi ve özgürlükleri toplumsal temelleriyle inşa etmek.

GÜNCEL MEVZİLENME

Her zaman olduğu gibi bugün de esas mevzilenmeyi belirleyen, birinci görevdir, zaman zaman birinci görev konumuna geçtiği koşullarda ikinci görevdir.

Atatürk’ün güncel mevzisi işte bu önceliklere göre belirlenir.

Bugün Atatürk’ün mevzisi somut olarak, dış tehdide ve bölücü teröre karşı vatan mevzisi ve Üretim Devrimi mevzisidir. Atatürk’ün mevzisi bugün Mehmetçiğimizin ve Polisimizin vatan bütünlüğü mevzisidir.

VATANSIZ CUMHURİYETÇİLİK VATANSIZ LAİKLİK

Bugün,

Atatürk’ün mevzisinde olmayan sözümona “Cumhuriyetçilik” var!

Atatürk’ün mevzisinde olmayan sözümona “Laiklik” muhafızlığı var!

Hendek savaşında, Ayn El Arap’ta (Kobani’de), FETÖ Darbesinde, Fırat Kalkanı’nda, Afrin’de, İdlib’te, Ege’de ve Doğu Akdeniz’de Atatürk’ün mevzisinde olmayan sözde Atatürkçülük var. Bunlar, mücadele mevzilerini Atatürk Devrimi Programına göre değil, Tayyip Erdoğan düşmanı saplantıya göre belirliyorlar. O nedenle sık sık milletten kopuyorlar, zaman zaman vatansızlaşıyorlar, ABD emperyalizmi ve İsrail ile aynı mevziye düşüyorlar.

Atatürk’ün devrimci hayatına bakarsak, öncelikleri olmayan sözde “Atatürkçülük” üzerine doğru bir değerlendirme yapabiliriz.

Geçende Kütahya’dan Kadir Eldiven adında birikimli, girişken ve örgütçü bir gençle tanıştım. Söyleşimizin sonunda şöyle bir sonuç çıkardık: Birikim geçmişte çözüm önümüzdedir.

Geçmiş miras, bizim kuvvet kaynağımızdır.

Ancak güncel durumu anlayamazsak, ne kadar Atatürk lafı etsek, Atatürk’ün devrimci mevzisinde olamayız ve Atatürk Devrimini kesin zafere ulaştıramayız.

Atatürk Devrimciliği arkamızda kalmamıştır, önümüzdedir.

Atatürk Devrimciliği, tarihte mevzilenmek değildir, günümüzde mevzilenmektedir.

Atatürk Devrimi, bugün Vatan ve Üretim mevzisindedir. Laiklik ve demokrasi görevleri, öncelikle bu mevzide yerine getirilebilir.


Doğu Perinçek

Aydınlık