FETÖ'nün Türk ordusunu çökertme operasyonu olan Ergenekon ve Balyoz kumpaslarına sahip çıkan Yeni Akit yazarı Ali Karahasanoğlu, 'ABD askerlerinin başına çuval geçirmek istedim' diyen emekli Albay Hasan Atilla Uğur'u hedef aldı. Uğur, Türkiye'ye getirildiğinde Öcalan'ı sorgulayan ilk isimdi. Bu yüzden de Ergenekon kumpasının hedefi olmuştu.

FETÖ’nün yüzyılın kumpası olarak bilinen Ergenekon ve Balyoz operasyonları hükümet basınının köşelerinde hâlâ savunulmaya devam ediyor. Gerici Yeni Akit gazetesi yazarı Ali Karahasanoğlu, mahkemelerce de tescil edilmiş olan FETÖ kumpaslarının gerçek olduğunu savundu. Abdullah Öcalan’ı İmralı adasında ilk sorgulayan komutan olan Hasan Atilla Uğur’u hedef alan Karahasanoğlu, şöyle yazdı:

“FETÖ ne ise, Ergenekon da odur.

Balyozcular ne ise, CIA destekli FETÖ’cüler de odur..

Bu tespiti yapayım ki..

Fitne fesatçılar yorulmasın..

FETÖ de derin devlettir..

Ergenekon da..

Nasıl ki dün, “Ergenekon diye bir örgüt yok. Bunlar FETÖ’nün uydurmasıdır” diyerek, Ergenekon aklanıp paklanıyordu…

Kim ne derse desin, düne kadar sivil idareyi baskı altına alan askeri vesayeti tahakkümünü hepimiz günlük hayatımızda yaşadık.. Bazılarımız hâlâ o baskıların izlerini üzerlerinde hissediyorlar.. Bu; Ergenekon’u ispatlayan vakıa…

FETÖ’cülerde de karşılaştığımız oluyor ama.

Onların yargılamaları daha sürdüğü için, FETÖ’cülerde böyle şımarıklık henüz yaygın değil.

Ergenekoncular yerel mahkemeden de olsa, beraati aldıkları için, FETÖ’cülere kıyasla, biraz daha rahat, biraz daha şımarıkça hareket ediyorlar..

Son örneği.. Hasan Atilla Uğur..

Önce Ergenekoncuların yanında saf tutan, 1725 Aralık sonrasında FETÖ’cülerin kanalında boy gösteren, şimdi tekrar Ergenekon safında yer alan ikiz kardeş statüsündeki derin devlet örgütlerinin aklayıppaklayıcısı Saygı Öztürk, H. Atilla Uğur’u şöyle tanıtıyor:

“Jandarma Genel Komutanlığı’nda, İstihbarat ve Teknik Şube Müdürlüğü görevlerinde bulunan, Ergenekon kumpasında 5.5 yıl hapis yatan ve teröristbaşı Öcalan’ı sorgulayan emekli Kurmay Albay.”

“Kumpas” ifadesinin altını çizip, not edelim..

Albayın sözlerine kulak verelim:

“Irak’ ta askerlerimizin başına çuval geçirilmesine misilleme olarak Adana İncirlik üssünde görevli askerlere aynı uygulamayı yapmayı planladık. Anında misillemede bulunmamız gerekiyordu ve bu görevi de ben üstlenmek istedim. Adana’ya gidip İncirlik dışına çıkan ABD askerlerinin başına çuval geçirmek istedim, bunu da üst makamlarımıza sözlü ve yazılı olarak bildirdim.”

Kahramana(!) bakar mısınız?

Türkiye Cumhuriyeti ve ABD toprakları dışında, Türk askerine karşı, ABD askerleri bir küstahlık yapıyor..

Bunun misillemesi nasıl olur?

Yine Türk ve ABD toprakları dışında..

ABD askerlerini bir yerde kıstırırsın..

Misillemeni yapar, hadlerini bildirirsin..

Bu albay böyle mi yapmayı planlıyor?

Hayır..

Ergenekon’u da.. FETÖ’yü de, böylece gördünüz mü?

Ergenekon da pirü pak değilmiş, değil mi?..

….

“Kahraman albay”ımız (!) bir de utanmadan şunu söylüyor:

“Ancak buna izin vermediler. Keşke dinlemeyip gitseydim, çuvalı geçirseydim ve bunun için hapis yatsaydım.”

….

Hiç şaşırmayın..

Derin işler. İnce işler.. Örgütlü işler.. Karışık işler..

Örgütlerin isimleri farklı da olsa, “aynı iş”ler..