Diyarbakır'da çocuğunun dağa kaçırıldığını iddia ederek HDP İl Başkanlığı önünde oturma eylemi başlatan annelerin sayısı dörde yükseldi. Aileler ile HDP'liler arasında küçük çaplı arbede yaşandı. Tartışma sırasında Diyarbakırlı anaların feryadı yürekleri dağladı.Diyarbakır'da Fevziye Çetinkaya, 4'ü kız 11 çocuğundan 17 yaşındaki S. Çetinkaya'nın, 30 Ağustos'ta HDP'lilerce dağa kaçırıldığını iddia ederek, İl Emniyet Müdürlüğü'ne başvurdu.

Anne Çetinkaya sabah saatlerinde, beraberinde eşi Şahap ve 4 çocuğu ile geldiği merkez Bağlar İlçesi'ndeki HDP İl Başkanlığı binası önünde oturma eylemi başlattı.

Çetinkaya, gazetecilere Kürtçe yaptığı açıklamada, 4 gündür haber alamadığı çocuğunun Diyarbakır'da futbol maçı oynayacağını söyleyerek Eğil'deki evlerinden ayrıldığını söyledi.

'OĞLUM HDP BAYRAĞINI EVİMİZİN DAMINA ASIYORDU'

30 Ağustos günü aradıkları oğluna cep telefonunun kapalı olması dolayısıyla ulaşamadıklarını aktaran Çetinkaya, çocuğuna kavuşmak için HDP Diyarbakır il Başkanlığı binası önünde eşi ve çocuğuyla oturma eylemine başladığını kaydetti.

Çocuğuna kavuşmadan il binası önünden ayrılmayacağını ifade eden anne Çetinkaya, şöyle konuştu:

"Onlardan hiçbir şey istemiyorum, çocuğumu bana getirsinler. Onlara 'Çocuğumu verin başka hiçbir şey istemiyorum' dedim. Bize 'Çocuğunuz burada değil' diyorlar. Çocuğum buraya gelmemişse başka nereye gitmiştir? Benim çocuğumu burada saklamışlar ya da götürmüşler. Ne yapmışlarsa bunlar yapmıştır. Şeker ve tansiyon hastasıyım. Köydeki evimin kapısını kapattım, eşim ve çocuklarımla buraya geldim.

Çocuğum gelmeden buradan gitmem. Bu kadar kişiyi işe aldılar, benim çocuğumu da işe alsaydılar. Benim oğlum HDP’nin bayrağını yollara, evimizin damına asıyordu. Aklı başından gitmişti. Telefonla aradıklarında 'Kim sana telefon açıyor' diyordum. 'Anne maç var' diyordu. Kulaklığı kulağına takıyordu, kiminle konuştuğunu söylemiyordu. Okumam yazmam yok ki ben anlayayım."

'VALLAHİ BİLLAHİ ÇOCUĞUMU HDP GÖTÜRDÜ'

Çocuğunu çok sevdiğini vurgulayan anne Çetinkaya "Nasıl olduysa çocuğumu kaybettirdiler. Bunlar götürülmüştür. Sinirlendim kapıyı kıracağım dedim, kapıyı kapattılar. Vallahi billahi çocuğumu HDP götürdü, bunlar götürdü. Kur’an üzerine yemin ediyorlar. Kur’an'a kurban olasınız. Çocuğumu siz götürdünüz" ifadelerini kullandı.

'KENDİ ÇOCUKLARINA İŞ VERİP ÇALIŞTIRIYORLAR'

Baba Şahap Çetinkaya ise oğlunun HDP'yi yakından takip ettiğini belirterek, HDP Gençlik Kolları'nın gerçekleştirdiği tüm etkinliklere katıldığını söyledi.

30 Ağustos'ta oğlunun Eğil İlçesi'nden Diyarbakır'a geldiğini ve o gün Diyarbakır'da oturan kızını telefonla arayarak yemeğe geleceğini ifade ettiğini kaydeden Çetinkaya, buna rağmen kızına yemeğe gitmediğini aktardı.

O gün saat 18.00'den sonra telefonunu kapattığı için ona ulaşamadıklarını vurgulayan Çetinkaya, şöyle konuştu:

Reklamdan sonra devam ediyor 

"Buradan başka bir yere gitmemiştir. Kendi çocuklarına iş verip çalıştırıyorlar ama milletin çocuklarını dağa gönderiyorlar. Madem çok istiyorlar önce kendi çocuklarını göndersinler. Benim gibi fakir ve zavallı insanların çocuklarını gönderiyorlar. Bu kadar zulüm yapılamaz. Benim suçum, günahım ne? Oğlumu istiyorum, başka bir şey istemiyorum. Bu çocukları zor şartlarda büyüttük, okula gönderdik."

Kardeşi M. Çetinkaya, ağabeyinin ablasının evine yemek yemeye geleceğini söylediğini fakat gelmediğini belirterek, "Her gün 'Ben dağa çıkacağım' diyordu, sürekli partiye gelip gidiyordu" dedi.

ARBEDE POLİSİN MÜDAHALESİ İLE SONA ERDİ

Bu arada, Anne Çetinkaya'nın oturma eylemi sırasında HDP il binasının camını kırmak istemesi sonucu partililerle aile bireyleri arasında yaşanan arbede polisin müdahalesi ile sona erdi.

Oturma eylemine katılan, S. Çetinkaya'nın kuzeni Aysel Bozkurt, HDP'li yöneticilere yönelik şunları söyledi:

"Senin oğlun dağa gitsin, bakalım sen oturuyor musun, oturmuyor musun? Bizim canımız gitmiş, senin umurunda mı? Gönderdiniz, yalan mı? Kaç tane genç toprağın altında. Diyarbakır'da genç bırakmadınız, ya cezaevinde ya toprağın altındalar.

Başlarım sizin Kürdistan davanıza. 'Fakir fukaranın çocuğu dağa, ben koltuklarda.' Alıştınız insanları dağa göndermeye. Size verecek çocuğumuz yok, getirin. Bunların çocukları lüks okullarda okuyor. Yeter artık toprağın altı genç doldu, nereye kadar?

Çocuk dağa gönderilmiş, hepsi de biliyor. Kayyum olaylarında çocuğu oturma eylemine sokuyorlardı. Her şeyi çocuğa yaptırıyorlardı. Sonunda da çocuğu dağa gönderdiler. Bütün parti onu tanıyor. Bir de diyorlar ki; 'Tanımıyoruz.' Siz onu maşa olarak kullandınız, yeter artık. Artık HDP'ye verecek çocuklarımız yok. 30 yıldır bu oyun sürüyor. Yeter artık insanlar biraz gözünü açsın. Bize verilen tepki de kendi ayıplarıdır. Bunların ekmeğine yağ sürmedik, eğer sürseydik tepki almazdık."

Baba Şahap Çetinkaya da "Benim çocuğum sürekli buradaydı. Buradan başka bir yere gitmedi. Beynini yıkamışlar" diye konuştu.

Öte yandan çocuklarının terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını iddia eden baba Ömer Tokay ile anne Remziye Akkoyun da HDP il binası önüne gelerek Çetinkaya ailesinin oturma eylemine destek verdi.

4 ANNE NÖBET TUTUYOR

Oğlu 4 yıl önce kaçırılan bir başka anne Remziye Akkoyun da eyleme katıldı. Ardından 2 annenin daha eyleme katıldığı bildirldi. HDP İl Binası önünde 4 anne nöbet tutuyor.

HACİRE ANNE ÖRNEK OLDU

Diyarbakır'da anne Hacire Akar, HDP'lilerce dağa kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Mehmet Akar için 22 Ağustos'ta HDP İl Başkanlığı önünde oturma eylemi başlatmıştı.

Oğlunu teröre kurban vermemek için başlattığı oturma eylemi sonuç veren anne Akar, kararlı mücadelesiyle 24 Ağustos'ta oğluna kavuşmuş, çocukları dağa kaçırılan diğer annelere de örnek olmuştu.

Kaynak: TRT Haber