Güneş Erkul yazdı...
Beyin yıkama makinası olarak çalışan , beyinlere karşı yürütülen psikolojik harekatın, işgalin aracı olan, ABD'nin sözde üstünlüğünü kabul etmiş Amerikancı kuşaklar yetiştirmeyi amaçlayan Holivud filmlerinin pek çoğunda duyduğunuz propaganda cümlesidir: "Burası Amerika, özgürlükler ülkesi"
Evet doğru ABD bir özgürlükler ülkesidir, hiç bir ülkede bulunmayan özgürlüklere sahiptir.
Zenci öldürüp yargılanmama, yargılansa bile ceza almama özgürlüğünüz vardır,
Bireysel silahlanma özgürlüğünüz vardır,
Uyuşturucu kullanma özgürlüğünüz vardır,
Her türlü sapıklık ve sapkınlıkta özgürsünüz inek çobanlarının (cow boy) ülkesinde...
Dünyada nüfusuna oranla en çok mahkumun bulunduğu yine de saniyede binlerce suçun işlendiği bir ülkenin filmlerinin çoğunun polisiye olmasından doğal bir şey yok, şiddeti özendirmekte özgürsünüz bu filmleri izleyerek, izleterek,
Orası Amerika, orada;
Kızılderililerinin soyunu kırmakta ve kurutmakta, buna karşın Kızılderilileri suçlu , kötü, barbar göstermekte özgürsünüz,
Dünyaya jandarmalık yapıp, mazlum milletlere demokrasi götürme kılıfı altında bomba, terör, suikastler, cinayetler, kaos hediye etmekte,
Sözünüzden çıkan, mazlum uluslara saldırmayı reddeden kendi başkanınızı bile öldürmekte,
Sözünüzden çıkan devletleri hizaya sokmak için yaptırımlarla insanlarını açlığa sürüklemekte,
Terör örgütleri kurup katilleri beslemekte,
kan döktürüp silah satmakta, milleti millete çatmakta,
acı çekmek özgürlükse özgürsünüz Amerikan mandası altında olan mazlumlar...
ABD'nin özgürlük götürdüğü Irak'ın haline bakın parçalanmakta, ölmekte, tecavüze uğramakta, karnınızda coninin pçlerini taşımakta,
vatanınızın bölünüp, parçalanmasında,
Özgürlük götürdüğü Suriye gibi olup, dünyanın en istenmeyen mültecisi olmakta, bir gün bir botta denizin ortasında ölüme terk olmakta,
Aylan bebek gibi vicdan denizinde kıyıya vurmakta,
ABD'nin yerli işbirlikçilerini seçmekte özgürsünüz ey ahali,
görevden alınan ya da görevi bırakmak zorunda kalan BOP eşbaşkanlarının yerine yine ABD kanallarıyla parlatılan yeni Amerikancıları deva diye gelecek diye seçmekte özgürsünüz,
Chatham Houselardan icazet alanları yavaş yavaş kurtarıcı diye belletiyorlar,
Tilki (Fox) kurnazlığıyla yayın yapan tv kanallarında parlatılan etki ajanlarını, yeni sözde kurtarıcıları David'in, Davudun oğullarını, Babycanları , İmam oğullarını, Aponun heykelini dikeceğiz diyen saz üstadı , esprili, yazar, çizer Demirtaşları, HDPKK'ları , FETÖ'nün emniyette ciddi şekilde örgütlendiği yılların eski İç işleri bakanlarını desteklemekte özgürsünüz...
Nasıl olsa sandığa önünüze hangi ABD/İngiliz maşası sunulursa tıpış tıpış gideceksiniz, amerikan kanallarında ölümü gösterdikleri için sıtmaya razı olacaksınız...
Orası Amerika, burası da küçük Amerika haline getirilen veya getirilerek ABD karşısında küçük düşürülmek istenen aslında şehit kanlarıyla , kahraman atalarıyla büyük olan ve büyük olduğu için bölünüp yutulabilecek kadar küçük parçalara bölünmek istenen bir ülke,
Ama tarihini hatırlarsa, titreyip Ömer Halisdemir gibi, Fethi Sekin gibi özüne dönerse,
Kara Fatmalar uyanırsa, Nene hatunlar , Şefire Bacılar ayaklanırsa, Tayyar Rahmiye analar gibi uçarsa kurşunların üstüne,
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış diyerek yedi düvele meydan okuyan, "Ya istiklal, ya ölüm!" diyerek istiklalini koruyan şu çılgın Türklerin ülkesi, ebedi baş kumandanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk olan,temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti!
Gerçek özgürlük ve bağımsızlığın destanını şehitleriyle, gazileriyle yazmış bir vatanız, milletiz biz, işte bunu unutmadıkça asla yenilmeyiz!
İLK KURŞUN