Miraç Demirbaş, MHP'de yıllarca görev yaptı, Türkeş'in en yakınlarından oldu. 'HDP Kapatılsın' kampanyasına ilk imza verenlerden. Rand Corporation raporunun “Planların neşren itirafı” olduğunu vurgulayan Demirbaş, ABD'nin Türkiye için büyük bir tehdit oluşturduğunu belirtti.
Alparslan Türkeş’in başdanışmanından özel açıklamalar: Rand Corporation raporu düşmanlık ilanıdır!
MUSTAFA İLKER YÜCEL

Öğrenciyken MHP’ye girdi. 50 yılını verdi. Son görevi Alparslan Türkeş’in başdanışmanlığı oldu. Atatürk’ün hayatını örnek kabul eden bir Türk milliyetçisi. ‘Türk İslam Sentezine’ muhalefet ederek Milliyetçi Toplumcu tanımında ısrar etmesiyle adından söz ettirdi. Hasan Korkmazcan’ın başlattığı HDP kapatılsın kampanyasına ilk imza verenlerden. Tecrübeli siyasetçi Miraç Demirbaş’la hem milliyetçi hareketin tarihini hem de güncel siyasi gelişmeleri konuştuk.

‘İTTİFAK YASASI YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMALI’

  • Rand Corporation raporundaki tehditleri uzun süredir ülkemizin gündeminde tutmaya çalışıyoruz. Siz de televizyon konuşmalarınızda ABD’nin ulusal güvenliğimize tehdit oluşturduğunu belirterek “Gerekirse, uygun bir zamanda ABD’nin İncirlik Üssü'nden çıkarılmasını gündeme almalıyız” diyorsunuz. ABD hangi hamlelerle geri adım atar?

Aydınlık’ta analizini yaparak toplumu uyarmış olduğunuz Rand Corporation fesat merkezinin raporu, Türkiye karşıtı ABD planlarının neşren itirafıdır! Başta ABD Başkanı’nın Türkiye’ye dönük ölçü/ayar tanımayan ‘sömürgeye hitap’ tarzındaki siyaseti ve malum demeçleri olmak üzere Pentagon planları ve askeri faaliyeti, Amerikan strateji merkezlerinin ‘Türkiye’nin işini bitirme’ hedefli raporları, Amerikan medyasının Türkiye aleyhindeki yayınları, ABD Senatosu’nun kararları, ABD askeri güçlerinin Irak ve Suriye’de maşası PKK’yı kullanarak doğrudan Türkiye’nin hayati çıkarlarına karşı çıkıp Türkiye’nin kendisine yönelik terörü bertaraf etme meşru harekatlarına karşı PKK/YGP’ye binlerce TIR silah ve mühimmat vererek açık bir vekalet savaşıyla Türkiye ile savaş hali düzenine girmesi ve bu tutumunda ısrarla devam etmesi ve nihayet 15 Temmuz saldırısı gibi 241 ölümle sonuçlanan ABD güdümlü darbe teşebbüsü olmak üzere Amerikan siyasetinin Türkiye’ye yönelik bütün eylem ve politikaları ile saldırıları ABD’nin Türkiye için büyük bir tehdit oluşturduğunu göstermekte ve bu olguyu ispat etmektedir! ABD tehditleri bunlardan ibaret de değildir, hâlâ ‘Stratejik’ ortağımız olduğu iddia edilen bu ülkenin Kıbrıs'ta, Doğu Akdeniz’de, Bulgaristan, Ukrayna ve Gürcistan’da Türkiye'ye yönelik birtakım faaliyetler içinde olduğunun da belirti ve emareleri vardır.

Rand Corporation’daki planlara gelince: son seçim sonuçlarını analiz edip ittifak yasasını da inceledikten ve bu ittifak yasasının seçim sonuçlarına yaptığı sahte ve hukuk dışı etkinin farkına vardıktan sonra cumhur ittifakı iktidarının çıkarmış olduğu bu seçim ittifakı yasasının hiç gecikmeden bir kanunla ilga edilip yürürlükten kaldırılması lüzumu ve aciliyeti de benim meselem olmuştur. Önce en kolayından başlayıp bu çağrımı sosyal medya üzerinden yaptım ve şimdi de burada sayenizde gündeme getiriyorum. Bunun gereğini yaparak ittifak yasasını yürürlükten kaldırmaları hem Türkiye'nin milli yararlarının gereği ve hem de kendi siyasal menfaatlerinin gereğidir!

‘HDP’NİN KAPATILMAMASI HUKUKSUZLUK SKANDALIDIR’

  • TBMM Eski Başkanvekili Hasan Korkmazcan’ın kısa sürede geniş çevrelerde yankı bulan ‘HDP Kapatılsın’ çağrısına destek verdiniz. Buna ‘6 milyon oyu olan parti kapatılır mı’ itirazı geliyor

HDP, PKK’nın partisidir. Hâlâ kapatılmamış olması ve Anayasa Mahkemesi’nde hâlâ bir dava açılmamış olması dünya çapında bir basiretsizlik olayıdır ve bana göre de Türk siyaset tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir hukuksuzluk skandalıdır! Mülakatınız sayesinde Meclis’te grubu bulunan partilerin sayın liderlerine ve kurmay kadrolarına buradan seslenerek kendilerini; parlamentomuz kürsüsünden Türk milletine hitaben yaptıkları “Vatanın vemilletin bölünmez bütünlüğünü koruyacağıma namusum veşerefim üzerine and içerim” şeklindeki büyük yeminlerinin icabını daha fazla gecikmeden yerine getirmeye ve bunun için Anayasa’nın onlara verdiği görevin gereği olduğu veçhile PKK’nın partisi ‘HDP’nin kapatılması’ talebiyle acilen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurmaya davet ediyorum! HDP en azından PKK’nın şimdiye kadar öldürdüğü insanlarımızın sayısı kadar kapatılmayı hak etmiş bir terör odağıdır. CHP liderinin bir seçim manevrasıyla birkaç milyon CHP’liyi PKK’nın partisine OY vermekle görevlendirmesi sayesinde şu anda PKK’nın HDP’si 69 vekille TBMM’de oturmaktadır! Türk siyasetinde gayri ahlaki, yasadışı ve hatta ağır cezalık suç oluşturan kirli ilişkiler gırla gitmektedir! ‘Türk Milleti’ askeri ve polisi ile her türlü fedakarlığı yaparak her gün evlatlarını şehit vermek pahasına PKK ile savaşırken ‘Türk Siyaseti’ topluluğunun PKK’nın partisinin yanında durması kabul edilemez.

‘TÜRKEŞ’LE PENDİK’TE TANIŞTIM’

  • MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş’le nasıl tanıştınız? Hangi yıllarda başdanışmanlığını yaptınız?

Öğrencilik dönemimin ilk senelerinden birinde, dönemin İstanbul Ülkü Ocakları Başkanı Mehmet Kocabaş beni talebe yurdunda bularak “Başbuğ yarın İstanbul’a gelecek. Pendik MHP binasında toplantı yapmak istiyor. Dernek başkanı olarak senin de bulunman gerekiyor” dedi. Ertesi gün Türkeş beyin huzurundaydık. Türkeş beyle yüz yüze gelerek tanışmam bu Pendik toplantımızda gerçekleşmiştir ve o günün tarihi de herhalde 1970 veya 71 gibidir. MHP Genel Başkan Başdanışmanlığı görevim ise MKK Üyesi seçildiğim Kurultay’dan, Türkeş Bey'in vefat tarihi olan 4 Nisan 1997 tarihine kadar sürmüştür.

‘AB OLDUBİTTİSİNE AÇIKTAN KARŞI ÇIKTIM’

  • MHP’ye kaç yılında katıldınız? Hangi görevleri aldınız?

İstanbul Ülkü Ocakları’na girdiğim 1970’i MHP’ye katıldığım yıl olarak kabul edersek MHP’ye 1970’de katılmış oluyorum. İlk görevim öğrencilik yıllarımda İstanbul Ülkü Ocakları teşkilatımızda Propaganda Komisyonu (Komitesi) Başkanlığı’dır. Ülkücü gençliğe ideolojik eğitim vermekle görevliydim. 1975’te İnşaat Mühendisi olarak mezun olduktan hemen sonra devlet memuriyetine girerek Artvin ve Konya’da YSE (Yol Su Elektrik) İl Müdür Muavini olarak, 1977’de Ticaret Bakanlığı’na bağlı tarım satış birliklerinde hükümetin MHP kanadının, bürokrasi tarihimizin en genç (26 yaşında) genel müdürü olarak, daha sonra da Selçuk Üniversitesi’nde Öğretim Görevlisi ve MPİ (Milli Piyango İdaresi)’de Başbakanlık Temsilcisi Yönetim Kurulu Üyesi ve nihayet Başbakanlık ve Bakan Müşaviri olarak, aralıklarla bir dizi devlet hizmeti ifa ettikten sonra 2003’de emekli oldum. Bu arada sayın Türkeş'in siyasi yasaklı olduğu dönemde vaki davet üzerine sayın Demirel döneminin ve akabinde Çiller yıllarının Doğruyol Partisi’nde Genel Merkez Başkan Yardımcısı olarak da dört yıllık bir farklı kulvar siyaset dönemim de olmuştur. Yukarıda değindiğim Avrupa Birliği’ne giriş oldubittisine itiraz ederek DYP’den istifa edip ayrılarak Türkeş beyin çağrısı üzerine MHP Merkez Karar Kurulu (MKK) Üyesi olarak ve aynı zamanda merhum Türkeş son döneminin MKK Üyesi ve Genel Başkan Başdanışmanı olarak siyasi çalışmalarım olmuştur.

Yarın: Milliyetçi toplumcu tanımından neden vazgeçildi