Coronavirüsün aslında bir “yanlış alarm” olduğunu savunan bilimsel raporun, Almanya İçişleri Bakanlığından sızdırılması ortalığı karıştırdı.

Ana akım medya ve Alman hükümeti raporun ardından hasar kontrolüyle uğraşıyor.

Raporda yer alan önemli bölümlerden bazıları:

“Covid19’un tehlikesi fazla büyütüldü: Muhtemelen yeni virüsün yarattığı tehlike normal seviyenin ötesine geçmedi.”

“Coronadan ölen insanlar aslında bu yıl istatistiksel olarak ölecek olan insanlardır, çünkü yaşamlarının sonuna ulaşmışlardır ve zayıflamış bedenleri artık herhangi bir rastgele günlük stresle baş edemez (şu anda dolaşımda olan yaklaşık 150 virüs dahil).”

“Dünya çapında, ilk üç aylık verilere göre, 2017/18 küresel influenza (grip) dalgası sırasında 1,5 milyon ölüme [Almanya’da 25,100] kıyasla, Covid19’dan ölenlerin sayısı düşük kaldı.”

“Tehlike açıkça diğer birçok virüsün tehlikesinden daha büyük değildir. Bunun yanlış bir alarmdan daha fazlası olduğuna dair hiçbir kanıt yoktur.”

“Corona krizi sırasında (Almanya) devlet kendisini sahte haberlerin en büyük üreticilerinden biri olarak ortaya koydu.”

Alman İçişleri Bakanlığı yetkilisi Stephen Kohn tarafından Mayıs ayı ortalarında sızdırılan bilim heyeti raporu zehir zemberek.

Rapor, “Corona önlemlerinin çok yönlü ve ağır sonuçları” üzerine odaklanıyor ve bunların “vahim” olduğu konusunda uyarıyor.

Devlet tarafından dayatılan Corona tedbirleri nedeniyle virüs tarafından öldürüldüğünden daha fazla insan ölüyor. Nedeni ise ayrı bir skandal: Corona odaklı Alman sağlık sistemi, hayat kurtaran cerrahi operasyonları erteleyerek ve Corona olmayan hastalar için tedaviyi azaltarak sadece Corona hastalarına odaklanıyor.

Berlin ise inkar modunda. Hükümet, raporu “bir çalışanın işi” ve içeriğini “kendi görüşü” olarak reddetmeye çalıştı – neredeyse bir aydır ortalık yerde duran rapora ilişkin ana akım medya mensubu gazeteciler soru sormadı.

Ancak “Kriz Yönetiminin Analizi” başlıklı 93 sayfalık rapor, İçişleri Bakanlığı tarafından atanan ve çeşitli Alman üniversitelerinden tıp uzmanları tarafından oluşturulan bilimsel bir panel tarafından hazırlandı.

Rapor, Alman İçişleri Bakanlığının “Birim KM4” adı verilen ve “Kritik altyapıların korunması”ndan sorumlu bir departmanın girişimiydi.

Burası aynı zamanda raporu sızdırdığı için işten çıkarılan Stephen Kohn’un çalıştığı birimdi.

Raporun yazarları, hükümeti uzman tavsiyelerini görmezden geldiği için uyaran ve İçişleri Bakanından resmi olarak yorum yapmasını isteyen ortak bir basın bülteni yayımladılar:

“Terapötik ve önleyici tedbirler asla hastalığın kendisinden daha fazla zarar getirmemelidir. Amaçları, ne yazık ki gerçekleştiği için tıbbi bakım ve tüm nüfusun sağlığına zarar vermeden risk gruplarını korumak olmalıdır.”

“Bilimsel ve tıbbi uygulamalarda, hastalarımıza Corona önlemlerinin ikincil zararlarını diyaliz esasıyla yaşıyoruz.”

“Bu nedenle Federal İçişleri Bakanlığı’ndan basın bültenimiz hakkında yorum yapmasını istiyoruz ve [Corona] önlemleri hakkında, tüm nüfus için mümkün olan en iyi çözüme yol açan ilgili bir tartışma umuyoruz.”

Alman hükümeti henüz tepki vermedi.

Ancak gerçekler – ne yazık ki – tıp uzmanlarının endişelerini doğruluyor.

Alman gazetesi Bild 23 Mayıs’ta, “Coronaönlemlerinin dramatik sonuçları: 52.000 Kanser Operasyonu gecikti” diye yazdı.

Uzmanlar “Corona krizinin yan etkilerini yıllarca hissedeceğiz” uyarısını yapıyor.

SIZDIRANI KOVDULAR, RAPORU YOK SAYDILAR

Der Spiegel’in 15 Mayıs’taki haberi: “Stephen Kohn o zamandan beri görevden uzaklaştırıldı. Bir avukat edinmesi tavsiye edildi ve dizüstü bilgisayarına el kondu. ”

Kohn raporu ilk olarak 9 Mayıs’ta Almanya’nın en popüler alternatif medya kuruluşlarından biri olan liberal muhafazakar dergi Tichys Einblick’e sızdırdı.

Raporun haberleri Mayıs’ın ikinci haftasında Almanya’da yaygınlaştı – ancak üçüncü haftada medya ve politikacılar bu konuda yorum yapmayı reddederek tartışmayı bıraktılar.

İçişleri Bakanı Horst Seehofer’un sözcüsü Günter Krings, soruları “her komplo teorisiyle uğraşacaksak işimiz var” diye geçiştirdi.

Krings, “Alüminyum folyo şapkalı (Almanya’da komplo teorisyenlerine verilen küçültücü isim) adamları parlamento toplantılarına mı çağıralım bir de” dedi.

Gerçekten de Der Spiegel’in Corona protesto hareketini adlandıran bir makalesi ve sızdırılan raporun sonuçları en az 17 kez “komplo” kelimesini içeriyordu!

Ve raporda gündeme getirilen konular tartışılmadı.

Hegemonyanın klasik hareket tarzı, “içeriği değil sızdıranı kötüle ve görmezden gel” idi.

Almanya dışında bu rapor neredeyse haber bile yapılmadı.

ALMANYA’DAKİ KORONA PROTESTOLARI

Almanlar Nisan ayında karantina önlemlerine karşı gösteri yapmaya başladılar.

Hükümet kısıtlamaları hafifletse bile binlerce Alman her hafta sonu protesto gösterilerine katılıyor.

Protestocular, sadece diğer Batı ülkelerine kıyasla nispeten hafif olan kısıtlamalara karşı değil.

Göstericiler, tüm Corona Anlatısını ve hatta daha da önemlisi, Dünya Sağlık Örgütü WHO’nun en büyük ikinci donörü (Trump’ın ABD katkısını askıya almasından bu yana birinci olan) olarak Bill Gates’in oynadığı rolü sorguluyor.

Gerçekten de bu tür en büyük gösteriler, on binlerce insanın ‘yeni dünya düzenine hayır’ demeye çalıştığı Stuttgart’ta yapıldı.

Almanlar, hükümetin kitlesel gözetim uygulamalarından zorunlu aşılara kadar, şüpheli bir “acil durum” vesilesiyle dayatacağı “Büyük Ağabeyci” çözümlere hayır diyorlar.

Sızan rapor, korkularının haksız olmadığının bir kanıtı.

En azından “Corona salgını”yla ilgili tartışma ve şüpheler söz konusu olduğunda!

Gerisi yakında gelebilir.

Cumhuriyetçi Hekimler tepkili: TTB yönetimi HDP karanlığında