Karar gazetesine yeni parti süreciyle ilgili açıklamalar yapan eski Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Diyarbakır'da HDP İl Başkanlığı önünde oturma eylemi yapan anneleri görmezden geldi. Babacan, HDP ile ilgili sorulara verdiği yanıtlar da dikkat çekti


Eski Dışişleri Bakanı Ali BabacanKarar gazetesine yeni parti süreciyle ilgili açıklamalar yaptı.

Babacan'ın açıklamalarında Diyarbakır'da HDP İl Başkanlığı önünde oturma eylemi yapan aileler yer almadı.

Ali Babacan'ın çocuklarının dağa kaçırıldığını belirterek oturma eylemi yapan anneleri görmezden gelmesinin yanı sıra HDP ile ilgili sorulara verdiği yanıtlar da dikkat çekti.

Sorular ve yanıtlar şu şekilde:

"Taşgetiren: Şu anda HDP diye bir olgu var. Yüzde 1013 civarında oy olarak Meclis’e geliyor. Şu anda devletin HDP’ye karşı bir tavrı sözkonusu. Neredeyse muhatap alınmıyor. Gerekçe olarak da Kandil ile ilişkisi deniliyor. Ama bu sorunu çözmüyor. HDP bir olgu olarak devam ediyor. Nasıl görünüyor sizin açısından?

Babacan: Daha önce de söyledim. Her konuda yeniden üretilmiş stratejilere ihtiyaç var. Her konuda sıfırdan çalışmalar yapmak gerekiyor. Bu sorunun bütün boyutuyla açık yüreklilikle ortaya konulması gerekiyor. Siyasi boyutuyla, güvenlik boyutuyla, sosyal boyutuyla, ekonomik boyutuyla, uluslararası boyutuyla.

“Seçilmişleri sadece bağımsız yargı görevden alabilir”

Oğur: Bu konuda en güncel mesele en son HDP’li üç büyükşehir belediyesine kayyımların atanması. Kayyım kararlarına ne diyorsunuz?

Babacan: Bu konuda eğer sadece yazılı kanun metinlerine bakarsanız farklı bir değerlendirme yapabilirsiniz ama bir de çok önemli demokratik prensipler var: Seçilmiş bir insanı görevinden alabilecek bir gücün sadece ve sadece hukuktan güç alan bağımsız yargıda olması lazım. Çünkü halkın iradesi demokrasilerdeki en önemli güç. Seçilmiş bir insandan bahsediyorsunuz. Seçilmiş bir insan orada sadece bir fert değil. Onun arkasında ona oy veren bazen on binler, bazen yüzbinler bazen milyonlar var. Seçmenin iradesine saygı göstermek gerekiyor. Aksi takdirde demokrasinin tam da özüne zarar vermiş oluyorsunuz. Halkın iradesini dengeleyebilecek güç ancak bağımsız yargı olabilir. Yoksa vicdanlarda derin yaralar açılır. Bir de burada tabi güvenilir ve bağımsız bir yargı gerekiyor. Demokrasi önemli ama hukuk da çok önemli. Demokrasilerde hukuku göz ardı ederseniz, demokrasi bir süre sonra otokrasiye dönüşebilir."

ulusal.com.tr