Ali Babacan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Tekâlifi Milliye vurgusunu tehlikeli buldu. Türkiye’de özel mülkiyet güvende değilmiş,Tekâlifi Milliye emirleri 100 yıl önce özel mülkiyeti gasp etmiş gibi konuştu. Para basmak yerine IMF'den borç almayı işaret edip Türkiye’yi ekonomik olarak güvensiz ilan etti

Partisini iki yılın sonunda ancak kuran Ali Babacan FOX TV'ye konuk oldu, küresel salgında Türkiye ekonomisini değerlendirdiİsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtlayan Babacan skandal bir imada bulunarak Demokrasi ve Atılım Partisi'nin görüşlerini aktardı.

‘TEKÂLİFİ MİLLİYE ATIFI TEHLİKELİ’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Milli Dayanışma Kampanyasını güçlendirmek için Tekâlifi Milliye Emirlerine atıf yapmasını “tehlikeli ve riskli” olarak değerlendiren Babacan, Türkiye’de özel mülkiyet güvende değil mesajı verdi. Tekâlifi Milliye Emirleri özel mülkiyeti gasp etmiş gibi konuşan Babacan, “İnsanların aklına olmadık şeyler düşürür, gereksiz şüpheler oluşturur.” dedi.

ÇÖZÜMÜ İMF’DEN BORÇ ALMAK

Türkiye'nin krize zayıf anında yakalandığını ve ekonomik çözüm için güvensiz olduğunu söyleyen Babacan, para basmayı uyuşturucu bağımlılığına benzetti, “Morfin etkisi yaratır.” diye ekledi. Babacan Küçükkaya'nın "Türkiye IMF'den yardım alsın mı" sorusuna ise dolambaçlı yollardan “evet” yanıtını verdi.

‘ÖZGÜRLÜKLER LİGİNDE GERİLİYORUZ’

İnfaz düzenlemesinin kapsamına karşı çıkan Deva Partisi Genel Başkanı, “Bu düzenleme düşünce özgürlüğünden içerde olanları dışlıyor. Demokrasi liginde, hukuk liginde, temel hak ve özgürlükler liginde sürekli geriliyoruz" ifadelerini kullandı.

İşte Ali Babacan’ın manipülatif sözleri ve IMF sorusuna verdiği yanıt:

“Sözleşme hukukuna sonuna kadar riayet etmek lazım… Mülkiyet hukukuna sonuna kadar riayet etmek lazım… Geçen günlerde bazı tartışmalar yaşandı 100 sene önceki bazı olaylarla ilgili. Bakın bunların dile getirilmesi çok tehlikelidir, çok risklidir. İnsanların aklına olmadık şeyler düşürür. Savaş ortamında yapılan bir uygulamanın bugün gündeme getirilmesi, telaffuz edilmesi. İnsanlarda gereksiz şüpheler oluşturur. Dolayısıyla sözleşme hukuku, mülkiyet hukuku korunmalıdır. Herkesin kendi varlıklarına güvenmesi, bunun güvencesinin devlet olması lazım.”

"IMF uluslararası bir kuruluş… Ama tek kuruluş değil. Dış kaynaklar açısından baktığımızda başka opsiyonlar da var. Önemli olan Türkiye'nin şu anda döviz ihtiyacının karşılanması... Türk lirası ihtiyacımızı kendimiz karşılarız, yaparız. Ama Türkiye'nin bir döviz ihtiyacı var. Eğer döviz ihtiyacı karşılanmazsa kurdaki artış hızlanabilir. Bu gelir daha sonra enflasyonu vurur. Türkiye fakirleşir. Türkiye'nin mutlaka yeteri kadar dış kaynak bulması lazım… Bu piyasadan olabilir. Bu rezerv üreten merkez bankalarından olabilir veya uluslararası kuruluşlardan olabilir. Şu anda önemli olan Türkiye’nin en uygun maliyetle döviz ihtiyacını karşılaması… Eğer bu kısa zaman içinde karşılanamazsa krizin derinleşmesi kaçınılmazdır. Bu kriz derin bir kriz. En az hasarla bunu atlatmak mümkün. Bunu yapabilmek için açıkçası güven gerekiyor, güven gerekiyor, güven gerekiyor. Kurumlara güven, yöneticilere güven. Güven ortamı sağlanmadan ekonomik sorunların çözümü mümkün olmayacaktır." diyerek yanıt verdi.”