Gizli ajandalar ortaya saçıldı. Türk milletini kandırdıkları ve Türkiye’yi bölmeye çalıştıkları ortaya çıktı.

Türkiye Cumhuriyetini üniter devlet yapısından çıkarıp, eyaletlere bölmüşler ve merkezi yönetimle güçlendirilmiş bir bölünme anayasası yazmışlar.

Türkiye’nin dilini değiştirmişler.

… ve Atatürk’ü her yerden silmişler.

Türkiye önce uzunca bir süre bunu konuşmalı.

Ümit Özdağ önceki gün tarihi bir basın açıklaması yaptı.

İyi Parti, CHP ve Saadet Partisinin HDP ile bir anayasa taslağının hazırlandığını tarih tarih, isim isim açıkladı.

Fakat taraflar bu sözleri yalanladı.

Toplantıların gizlenmesi için yemin eden ekibin bunu kabul etmesini beklemiyorduk tabii ki.

Öte yandan Ümit Özdağ, aynı İyi Parti’nin AKP’nin kontrolündeki anayasa hazırlık çalışmalarına katıldığını da ortaya serdi.

Konu sadece İyi Parti’ymiş gibi bakılmayacak kadar önemli.

Hazırladığı belirtilen taslağın metni tam bir felaket!

Anayasa’nın değişmeyen maddelerini değiştirmişler, Atatürk’e dair ne varsa silip, söküp atmışlar.

HDP/PKK ile gizli anayasa hazırlamışlar!

AKP de diğer taraftan yapmaya çalışıyormuş bunu. Daha önce yaptıkları da yarın yapacaklarının teminatı niteliğinde.

Aksi takdirde çok büyük bir koz olan Buğra Kavuncu’nun FETÖ faaliyetleri üzerinden AKP’nin yüz kere zıplaması gerekmiyor muydu? Ama yapmıyor, tamamen sessiz kalıyor.

Diğer partiler de öyle…

Kısacası sevgili vatandaş, hepimizi ayakta uyutuyorlar.

Milliyiz’ diyerek ‘vatan bölünmez’ diyerek uyutuyorlar…

Şu an HDP hariç hiçbir parti programını uygulamıyor. Hepsi yalandan bir program hazırlamış, ülkeyi el birliğiyle parçalara bölmeye çalışıyor.

Görelim artık bunu!

Bir daha okuyun Ümit Özdağ’ın basın açıklamasını… Doğru mu değil mi siz karar verirsiniz. Nasıl büyük bir tehlikenin içinde olduğumuzu görürsünüz.

Bu milletten habersiz gizli gizli toplantılar yapıp emperyalist programları devlete dayatmaya çalıştılar işte. Her şey ortada artık!

Şimdi kim ki bana oyum CHP’ye, AKP’ye, İyi Parti’ye, … diyorsa bu sefil anayasanın altına imzasını atıyor demektir.

***

Bambaşka bir yazı yazacaktım.

Bu açıklamaları görünce ve çok da fazla konuşulmayınca, insanlar normalmiş gibi davranınca farkındalık olur belki diye değiştirdim yazıyı.

İşte size “dik duran” liderler!

Ümit Özdağ, Meral Akşener’den Türk milletinden özür dilemesi çağrısında bulunuyor.

Şimdi o zaman geçmişe gidelim, arşivleri açalım.

Mayıs 2012 tarihinde yayına verilmiş bir dergiyi açalım önümüze.

Dergi, TRT’nin 2003’te Akşener’le yaptığı ancak yayınlamadığı söyleşiyi yayınlıyor. Sansüre uğramış Akşener’in aslında nasıl da “dik durduğunu” anlatmaya çalışıyor.

Ama yayınlanmayan söyleşiden önce bir giriş makalesi yazıyor editör.

Akşener’i yere göğe sığdıramıyor.

Küçücük yazıda Akşener için 3 kez “dik duruşlu” ifadesini kullanıyor.

Yazıda Akşener için kullanılan ifadeler şunlar:

Dik duruşlu”

Darbenin asıl sebebini açıklayan doğru insan”

Siyasi krizlerin arkasındaki sebepleri tarihçi gözüyle analiz eden”

Cuntanın üzerine korkusuzca giden”

Batı Çalışma Grubu adı altındaki illegal yapılanmayı ortaya çıkaran”

Casusluk yapmakla suçlanan”

Geri adım atmayan”

Hakkında yalan haberler yapılan”

Kılıf kıyafetiyle alay etmeye çalışılan”

Evine hırsız sokulan”

Yatak odasına gireriz mesajı verilen”

Yine geri adım atmayan”

Meydan okuyan”

Cuntaya boyun eğmeyen”

Teslim alınamayan”

Övgüler peşi sıra geliyor… Bitmiyor.

Ben hiçbir yazıda bu kadar övgü dolu sözleri bir arada görmedim.

Peki bu yazı hangi dergide yayınlandı sizce?

FETÖ’nün operasyon ve kumpas hazırlayıcısı dergisi Aksiyon’da.

Hem de derginin kapağı Akşener’di!

FETÖ’nün dergisine kapak olmuştu ve hakkında bu övgüler düzülmüştü!

Peki bu Akşener hayranı editör kim dersiniz?

İdris Gürsoy.

Eski Aksiyon Genel Yayın Yönetmeni. Bir ara da Ankara Temsilciliği yapmıştı.

2012 yıllarında yaptığı bir haberle eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın Ergenekoncular tarafından öldürüldüğü yalanını haber yapan Gürsoy, şu an ise kaçak.

Gürsoy’un, FETÖ yayın organlarına bağlı bulunan Feza Gazetecilik AŞ’ye kayyum atanmadan birkaç gün önce yüklü tazminatını aldığı ardından da yurtdışına kaçtığı belirlenmişti. Gürsoy’la birlikte, o dönem, Ekrem Dumanlı, Abdülhamit Bilici, Bülent Korucu ve Mehmet Kamış gibi isimler de tazminatını alıp kaçmıştı.

***

Aksiyon’un kapak haberi Akşener’in şu çok çarpıcı sözüyle başlıyordu:

Gaziler savaşta gözünü, kolunu kaybederken işgal altındaki İstanbul’da olduğu gibi birilerine iktidar senetleri bıraktı. Ben dedemdin bıraktığı o senetleri geri istiyorum. Dedelerimizin işgal altında bıraktığı iktidar senetlerini hem vallahi hem billahi alacağım.”

Bu sözlerden ve Ümit Özdağ’ın önceki günkü tarihi açıklamalarından sonra Meral Akşener’e soralım.

Dedelerinizin işgal altında bıraktığı iktidar senedini bu anayasayla mı alacaksınız?

Dedeleriniz kim söyler misiniz? 

veryansıntv